İsmi lazım değil… Bosna Hersek medyasını takip edenler bilirler ki Bosna Hersek’te iki büyük gazete var, biri eski Oslobodjenje diğeri de, diğeri işte… (İsmini anasım yok açıkçası) Bu yazımda taraflı sayılabilirim, malum, Oslobodjenje için çalışıyorum, fakat tek tarafım varsa bu edeceğim iki kelamda, o da haksızlığa karşı olmaktır.
Doğrudur, diğer gazete şu an en çok satılan gazete ama en büyük sebebi de çoğunlukla magazinsel haberlere yer vermesidir ki hemen hemen her ülkedeki gibi Bosna’da da magazinsel haberler ilgi çekiyor. Kurulurken, rahmetli Aliya İzetbegoviç’in kurduğu SDA partisinin büyük desteğini görmüştü. Sonra ne olduysa artık, paralar geldi, gazetenin sahibi büyük binalar yaptı, 5 yıldızlı oteller, helikopter aldı, gazetenin politikası da değişti ve tamamen SDA karşıtı bir yayın politikasına sahip oldu. Devamında sahibi parti kurdu, gazete partinin basın bülteni gibi oldu, ama asıl yazacağım şey bahsedilen gazetenin Türkiye karşıtı yayınıdır.
Elbette SDA’lı olan ve şu an Cumhurbaşlanlıkta Boşnakları temsil eden Bakir İzetbegoviç’in Türkiye ile yakın ilişkilerde olması bahsedilen gazeteyi uzun zamandır rahatsız ediyor. Türkiye hakkında bir çok olumsuz yorumlar yaptılar, İzetbegoviç’in sık sık Türkiye’yi ziyaret etmesini eleştirdiler, hatta geçen yıl İzetbegoviç’in katıldığı iftar davetini en ağır şekilde kaleme almışlardı. Ne zamanki bu gazete sahibi, bir siyasetçi olarak, Türkiye’den davet aldıysa, o zaman gazete Türkiye hakkında olumlu yazmıştı. Çoğu zamanda Türkiye hakkında yapılan olumsuz haberlerin doğru olmadığı çok kısa sürede ortaya çıktı. Son olarak da Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın İzetbegoviç’e olan güvenini kaybettiği yazıldı.
Türkiye devletinin Bosna Hersek’in kalkınması için sağladığı 100 milyon euroluk krediden bir kısmının şimdiye kadar Bosna Hersek’teki BBİ banka üzerinden yürütüldüğünü ve bu kısmının Türkiye’nin isteği üzerine T.C. Ziraat Bankası’na aktarıldığını yazan gazete, bunu kaybedilmiş güven olarak yorumladı. Sözde ‘’güvenilir kaynaklardan’’ aldıkları bilgiye göre, Başbakan Erdoğan artık İzetbegoviç’i Bosna’daki Boşnak ortağı olarak görmemekteymiş.
Ben ki beş yıldır Oslobodjenje’nin Türkiye muhabiriyim, şimdiye kadar bu diğer gazetenin Türkiye hakkında ‘’güvenilir kaynaklardan’’ yazıp da doğrulayabildiği haberi görmedim.
Nitekim bu sefer de öyle oldu. ‘’Güvensizlik’’ haberi yayınlandıktan hemen sonra Bosna’daki Türkiye Büyükelçiliği AA’ya yaptığı açıklamada böyle bir şeyin olmadığını, haberin gerçeği yansıtmadığını ve de kredinin planlandığı gibi yürürlükte olduğunu belirtti.
Bunun üzerine gazete yaptığı yalan haberi örtmek ve dikkati dağıtmak için Türkiye Büyükelçiliği tarafından arandığını ve ağır sözlerin sarf edildiğini yazdı.
Artık ne yazarsa yazsın bir kez daha Türkiye ile Bosna Hersek arasında dostluk ilişkilerini zedelemeye çalıştığını gösterdi.
Son olarak, bir üzücü durum da şudur ki maalesef birçok büyük Türkiye firması tam da bu diğer gazeteye koca koca reklamlar vererek, gelişmesinde de katkıda bulunmaktadır. Oysa o katkı, bu tarz haberlere de katkı sağlamaktır.
Yazarı: Emine Seçeroviç Kaşlı