Eski Yugoslavya ve Sırbistan hayranı ünlü yönetmen Nemanja (Emir) Kusturica, ‘savaş karşıtlığı’ bahanesiyle, halkının acılarını görmezden gelmiş ve Bosna Savaşı esnasında ülkesini terk etmişti. Sırp, Hırvat ve Karadağlıların tüm cinayet ve tecavüzlerine sessiz kalan Nemanja Kusturica’nın ‘savaş karşıtlığı’ ve ‘tarafsızlığı’ koca bir yalandan ibaretti.
Savaştan yıllar sonra, verdiği bir röportajdaki şu sözleri, o yıllarındaki ihanetinin sebebini açıklığa kavuşturuyordu: “Babam dinsizdi. Ve kendisini her zaman Sırp olarak tanıtmıştı. Evet, belki biz 250 yıl içersinde Müslümandık ama ondan önce biz Ortodoks idik. Biz kendi içimizde hep Sırp idik. Din bunu değiştiremez. Biz İslam’ı sadece Türklerin zulmünden kurtulmak için kabul ettik.” [The Guardian, 4 Mart 2005]
Kusturica, Sırp Çetniklerle arasındaki fikir birliğine din birliğini de ilave ederek, 2005 yılında Aziz George Günü’nde, Savina Manastırı’nda vaftiz oldu. Emir ismini de Nemanja olarak değiştirdi.
Bu olayı yıllar sonra yeniden dile getirmemin sebebi, geçtiğimiz günlerde, Kosova’da benzer bir sesin yükselmiş olması.
Sırp saldırganların Kosova üzerine çöreklendiği 1998 yılında, vatanını savunmak isteyen Müslüman Arnavutlar, Kosova Kurtuluş Ordusu-UÇK etrafında saf tuttular. 1989 yılında İsviçre’ye göç eden Ramush Haradinaj da bu Arnavutlardan bir tanesiydi.
Konserlerde, spor karşılaşmalarında koruma görevi yapan Haradinaj, ülkesinde döndüğünde, UÇK Batı Bölgesi Komutanlığına getirildi. Çatışmalar esnasında iki erkek kardeşi öldürülen Haradinaj, savaşın bitişiyle birlikte siyasete atıldı.
Kosova’nın Geleceği İçin İttifak-AAK isimli partiyle 2004 yılında girdiği seçimlerden, birinci parti olamasa da, Başbakan olarak çıkmayı başardı. Ancak Eski Yugoslavya Hakkındaki Uluslararası Ceza Mahkemesi-ICYT tarafından savaş suçu işlemekle suçlandığından birkaç ay sonra görevi bırakmak zorunda kaldı.
İki kez yargılanarak, ICYT’nin 37 maddelik savaş suçu isnadının tamamından beraat eden Haradinaj, ülkesinde kahramanlar gibi karşılandı. Fakat geçtiğimiz günlerde Kosova’nın Express gazetesinin internet sayfasında yer alan bir video kaydı, Kosova halkının büyük tepkisini çekti.
Ramush Haradinaj, Kosova’daki dini meseleler üzerine İngilizce açıklamalar yaptığı bu video kaydında aynen şunları söylüyor: “Ailem, dört nesil Katolik Arnavut’tu. Ben Müslüman olarak doğdum. Fakat neden Müslüman olduğumu bilmiyorum. Çünkü hayatım boyunca hiçbir defa, ne dua ne de başka bir şey için camiye gitmedim.”
Haradinaj’ın açıklamaları bununla da sınırlı değil. Hızını alamayan Haradinaj, sözlerine şu şekilde devam ediyor: “İsimlerimiz de farklı, eski İlir isimleri. Bizim için din, Osmanlılar döneminde, Osmanlılar veya eski Türklerin iktidarda olduğu dönemde, sadece idari din idi. Hiçbir zaman yaşam biçimimizin bir parçası olmadı.”
Hacı bir babanın evladı olduğunu hiç dile getirmeyen Haradinaj’ın bu sözleri, Kosovalı birçok siyasinin içerisine düştüğü kimlik sorununun ve ülkedeki İslam-Hıristiyanlık din/kültür mücadelesinin en açık ifadesi.
Aslına bakarsanız Kosova’daki bu din/kültür mücadelesinin geçmişte birçok örneği var. Mesela, İtalyan Corriere de Lasera gazetesine yaptığı bir açıklamada Hıristiyan kültürüne ait olduğunu açıkça beyan eden, Kosovalı Arnavutların eski lideri İbrahim Rugova’nın 2006 yılındaki cenaze töreni üzerinden; Arnavutların ait oldukları kimliğe dair, çok açık bir mesaj verme girişimi yaşanmıştı. Rugova’nın siyasi danışmanı Salih Cakaya Hıristiyan ve partisi LDK ise Müslümanların tepkisini çekeceği kaygısıyla, İslami usullere göre defnedilmesini istiyordu.
Görünen o ki Ramush Haradinaj da, önünün açılacağı düşüncesiyle, Rugova’nın yolunda ilerlemek istiyor. “Yakın zamanda yeniden Kosova siyasetine damga vuracağım” ya da “Haziran’da Kosova’nın başbakanı olacağım” yönündeki açıklamaları da buna işaret ediyor. Ancak unutulmasın ki, Arnavut kimliğinin yegane dayanağı İslam’dır. İslamsız Arnavutluk’tan bahsedilemez. Tıpkı, İslamsız Türk’ten bahsedilemeyeceği gibi…
TÜRKÇE KİMLİK MÜJDESİ
Kosova Kamu Yönetimi Bakanı ve Kosova Demokratik Türk Partisi Genel Başkanı Mahir Yağcılar, son bakanlar kurulu toplantısının ardından çok önemli bir açıklama yaptı. Kosovalı Türklerin, on iki yıllık bir mücadelenin ardından, 9 Aralık tarihinde ilk Türkçe kimlik kartlarına sahip olacaklarını ilan etti. Bu güzel ve önemli gelişme, Kosova Türk toplumuna hayırlı ve uğurlu olsun.
Bu vesileyle, gayretlerinden dolayı, Başbakan Hashim Thaçi, İçişleri Bakanı Bajram Rexhepi ve Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar’a da teşekkür ederiz.
Yazar: Ayhan Demir Yeniakit.com.tr