Sebil - 1891.

Bosna’nın 3 Cumhurbaşkanı, 13 Anayasası, 300 bakanı var

Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna, dağlarla çevrili bir alanda kurulu Miljacka Nehri üzerinde yer alıyor. Para Birimi: Bosna Markı. Cumhuriyet ile yönetiliyor. İki bölgeli, Bosna ve Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyetinden oluşuyor. Boşnak, Hırvat ve Sırpları temsil eden üç Cumhurbaşkanı, onüç Anayasası. Üçyüze yakın bakanı var.

400 bin nüfusa sahip Saraybosna’ya, Osmanlı Devleti’nde Bosna – Saray deniyor, ‘Günümüzde Saray Ovası’nın kısaltılmışı Sarajevo adı kullanılıyor. Saraybosna, tarihi boyunca uluslararası önemi olan birçok olay görmüştür. 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olarak gösterilen suikast bu kentte gerçekleşti.1984 Kış Olimpiyat oyunları bu kentte yapıldı.

Şehir, Bosna Savaşı sırasında dünya modern savaş tarihindeki en uzun kuşatmayı gördü. Daracık bir tünelden sağlanan yardımla şehir halkı hayatta kaldı. İstanbul’daki Yenibosna o günlerden yadigar. Saraybosna’daki sokak adları çok ilginç. Üzerinde üç Ziraat Bankası şubesinin bulunduğu en kalabalık caddenin adı Ferhadija (Ferhadiye). Konak, Tepebaşı, Muhammed Efendi, Bardakçı, Medrese, Ali Paşa, Saffet Bey, Ilıca, Pehlivan ise diğer caddeler. Kentin iki farklı yüzü Ferhadiye Caddesi ile Başçarşı’nın kesişme noktasında belirginleşiyor. Kapalıçarşı’nın devamındaki Bağdat Caddesi yahut Ataköy gibi…

Başçarşı (Bascarsıja)

Şehrin merkezi ve Müslümanların tekelinde. Hediyelik eşya satan dükkanların Kapalıçarşı’dan farkı yok. 1521-1541 yılları arasında Bosna Sancağı valiliğini yapan Gazi Hüsrev Bey şehre çok büyük katkılarda bulunmuş.. Şehri çarşı ve camilerle donatmış.. Şehirde bugün 100 civarında cami var.

Beyaz Tabya

Ramazanda top atıldığı için bu tepenin diğer adı Top. Şehrin en yeni yerleşimi. Yukarıya uzanan yol boyunca son savaşta katledilen Müslümanların şehitlikleri uzanıyor. Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç de burada gömülü. Şehire gelen herkesin büyük ilgi gösterdiği mekan, savaştaki adıyla “Umut”, şimdiki söylenişiyle “Savaş Tüneli”… Kuşatma altındaki Bosnalıların, dünyayla diyalog kurmak ve yiyecek sağlamak için aylarca çalışarak açtığı 800 metre uzunluğundaki bu tünel, günümüzde savaş müzesi konumunda… Bir evin altından başlayıp hava alanına kadar uzanan, içinde bir insanın ancak ilerleyebildiği tünele, mühimmat ve gıdaları taşımak için ray sistemi kurulduğu görülüyor. Zaman zaman su baskınlarının olduğu tünele, büyük bir tehlike yaratsa da elektrik için kablo, enerji için de boru döşenmesi, savaşın insanları nasıl ölümle yüz yüze bir hayata mecbur ettiğini gözler önüne seriyor. Savaş boyunca 1 milyonun üzerinde insanın geçtiği, 10 binin üzerinde mücahitin kullandığı bu tünelde yaşananların en canlı tanığı ise tünelin başladığı evde oturan 82 yaşındaki Şiida Kolar… Halen sorulara cevap veriyor… Halen soranları o kötü günlere götürüyor..

Neretva’nın Mostar

Saraybosna’ya gelmişken, şehre 135 kilometre mesafedeki Mostar’a da uğradık.. Ülkenin Hersek bölgesindeki Neretva kantonunun merkezi olan Mostar, ismini; Mimar Sinan’ın talebesi Mimar Hayreddin’in yaptığı Mostar Köprüsü’nden almış. Neretva nehrinin kıyısında kurulu Mostar, ülkenin 4. büyük şehri. Yaklaşık 130 bin nüfusa sahip şehir, iç savaş sırasında büyük zarar gördü. Tarihi Mostar Köprüsü dünyanın gözü önünde bombalandı ve yıktırıldı… Aslına uygun olarak bir Türk şirketi tarafından restore edildi. Mostar Köprüsü, UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne dahil olundu..

Sarı Saltuk Türbesi

Türbeye İTO Başkanı Dr.Murat Yalçıntaş’ın tavsiyesi ile geldik.. Uzun süre gördüklerimizin tesirinden kurtulamadık. Sarı Saltuk Türbesi, Mostar’a 20km uzaklıkta Blagaj (Blagay) kasabasında ve Buna nehrinin, dağ içinden doğduğu yerde. Saniyede 40 ton su akıtıyor. Sarı Saltuk, Fatih Sultan Mehmet’in Bosna-Hersek’i askeri fethinden önce bölgenin manevi fethi başlatan erendir. bölgenin “bizden bir yer” olduğunun da delilidir.. Bazı mekanlar vardır. Buralarda tüm dertlerinizi, endişelerinizi ve geleceğe dair beklentilerinizi bir kenara bırakıp oturmak ve ortamı iliklerinize kadar hissetmek istersiniz.Türbe tam böyle bir yerde.. Olabildiğince sakin ve dingin. Blagay Tekkesi olarak bilinen ama aslında Sarı Saltuk Tekkesi olan bu mekan şimdilerde Halveti Tekkesi olarak kullanılıyor.. Bıçakla kesilmiş izlenimi veren bir dağ yamacının eteğindeki tekke yüzlerce yıl bölgeye manevi güç katmış.. Sedirleriyle, kilimleriyle ve pencerelerdeki el emeği perdeleriyle tipik bir Anadolu evine benzeyen tekke bu özelliğiyle çok tanıdık..

İsmini Konya’dan alan şehir Konjic

Mostar’a ulaşmak için başkent Saraybosna’ya yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta şirin bir yerleşim yeri olan Konjic şehrine de uğradık. Belediye Başkan Yardımcısı Vahid Alibegoviç ile tanıştırıldık… Tüm Bosnalı yetkililer gibi Vahid Bey de işsizlikten dem vurdu. Mayınlı arazilerden dert yandı. Bomba ve mermi darbeleri almış ev ve binaları onaramadıklarını ifade etti. Yol, su elektrik sıkıntılarını dile getirdi. Acilen bir şehrimiz ile kardeş şehir olmayı arzuladıklarını söyledi. Alibegoviç ayrıca “Belediyesi 1382 yılında kurulan şehirde, Osmanlı zamanında bölgeye gelen Erzumniç (Erzurum) soyadlı bir Türk aile yaşıyor.” diyerek o günlerde Konya’dan gelen aileler nedeniyle şehire Konjic adı verildiğinden bahsetti. Mostar Köprüsünün birleştirdiği Neretva Nehri üzerinde bir de Konjic Köprüsü var. Sultan IV. Mehmet tarafından 1682’de inşa ettirilen köprü, 6 kemerden oluşuyor. Köprü: II. Dünya Savaşı’nda ağır hasar görüyor. Bugünkü görünümüne 2009 senesinde ulaşıyor.

Yazar: Sinan Yurtkulu

Ayrıca Bakınız

AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, Bosna Hersek’te gündemi değerlendirdi: (1)

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Moskova'da varılan mutabakatın Suriye'de siyasi çözümün önünü açacağını belirterek, "Türkiye ezcümle kararlı duruşuyla, ne yaptığını bilen tavrıyla, tarzıyla, Moskova'da istediğini almıştır.