Parklarında satranç oynayanlardan, geceleri club’lardan çıkamayanlara; gencinden, bilgesine; bombalanmış binalarından bisiklet parkurlarına, hayranı olduğumuz Belgrad, A’dan Z’ye kaçırılmayacaklar listesiyle karşınızda…
A /ADA CİGANLİJA: Belgrad merkeze arabayla yedi dakika uzaklıkta olan bu bölge, Çeşme’nin beach club’larını almış, Cunda’nın sükünetine katmış. Ada Ciganlija’da günlüğü 500 Dinar’dan (12 TL) bisiklet kiralamak, golf sahaları arasında dolaşmak, havanın güzel olduğu zamanlarda voleybol ya da basketbol, Sava nehrinde yüzme, bronzlaşma, kano yarışları yapmak mümkün. Biz sabah saatinden gittiğimiz için çok insan yoktu, bir bilene danışınca akşamüstüne geleceksiniz, kalabalıklar ve partiler o sırada başlıyor dediler. Önemli not: kendisi bir ada olduğu için iki ayrı kıyısında da pek çok kahve, restoran, eğlence alanı mevcut. Dolayısıyla kiralayın bisikletinizi, özgürce dolaşın derim.
B / BETON HALA: Her şeyi dünyada gördüğüm bir başkasına, İstanbul mahallelerine, havasına, suyuna benzetme huyumdan Belgrad’da da vazgeçmiyor ve Beton Hala’yı Selanik kordon, Belgrad korniş, İstanbul Karaköy hattı gibi düşünüyorum. Burası pek çoğu terkedilmiş, kanal kenarındaki depolardan ibaret. Ancak içlerinde 1. Cantina de Frida özellikle tapas menüsü, canlı müzikleri ve akşamüstü vuran güneşiyle Belgrad halkının ilgisini çekiyor 2. Communale İtalyan mutfağı her gün etle beslenen bir memlekete alternatif teşgil ediyor.
C / CLUBBİNG: Belgrad’ın gece hayatı ünlü. Bu yüzden biz de şehrin yerlilerine gece 02:00’den sonra dans etmek istersek nereye gitmeli diye sorduk. İlk dörde 1. Plastic (cnr Dalmatinska & Takovska); 2. Krug (Braće Krsmanovića 6-8) 3. Republic (Pariska 1) 4. Tube (Dobračine 17) koydular ve ardından eklediler. Gitmeden önce programlarına mutlaka bakın, bir gün bir diğerine uymaz. Bazı Perşembe kapalı olabilir, diğerinde bekarlar temalı parti denk gelebilir.
Ç / ÇARŞI PAZAR: Her Avrupa şehrinde olduğu gibi Belgrad’da da taze meyve satan, kızartma balıklar yapan, çiçeklerin mis gibi koktuğu pazarlar var. Bunların birisini Zemun’da, diğerini Dorcol’daki Dunavska Caddesi üzerinde bulabilirsiniz. Ama daha çok bit pazarı tipinde, bisiklet parçasından eski fotoğraf makinelerine; şapkadan takıya eşyalar arıyorsanız komünist rejimden kalma blok binaların bulunduğu Yeni Belgrad’da Otvoreni Trzni Centar – OTC’ye gideceksiniz.
D / DOM OMLADİNE: Konserler, film gösterimleri, video sanatçıları, konferanslar. Kısaca genç, şehirli, yaratıcı ne bulmak isterseniz 1964’te kurulmuş olan Dom Omladine Beograda’da. Biz gittiğimizde Dünya Müzik Festivali dahilinde Babazula sahne almaktaydı. Ne yazık ki kendilerini Saraybosna’ya transfer olmamız nedeniyle kaçırdık. (Makedonska 22/IV)
E / ENTERESAN: Belgrad’da ne yazık ki hayranlıkla alışveriş yapmanıza sebep olacak fazla dükkan yok, yerlisi de genellikle Bulevar Mihaila Pupina 4 üzerindeki en büyük alışveriş merkezi USCE’yi tercih etmekte ama biz yine de bütün sokaklarını gezdiğimiz şehirden elimiz boş dönmedik ve şu altı adresi bulduk.
- Biblioteka’da kitaplar dekorasyon objelerine dönüşmüş (Terazije 27)
- Tatjana Kuburović’te her şey kağıttan yapılıyor duygusu veriyor ancak hepsi yağmura, kara, soğuğa dayanıklı (Baba Višnjina 35)
- Ev yapımı seramik kupalar, resimler, küpeler, kolyeler, Sırp sanatçıların elinden çıkma her türlü eşya Paspartu raflarında (Nušićeva 10)
- Yün, koton, pamuktan yapılmış her türlü eşya, yurdışından bile alıcıları olan Ivković’te gece 21:00’e kadar kapılarını açık tutmakta (Kralja Milana 7).
- Belgrad sanatçılarının elinden çıkma t-shirt, şapka ve her türlü şık, hediyelik malzeme 17:00-22:00 arasında Gradstor’da satılmakta (Braće Krsmanović 4)
- Šlic yani Fermuar: Bu dükkanda lokal tasarımcıların elinden çıkma kıyafetler bulunuyor. Herşey bir iki örnek olarak tasarlandığı için kendinize uygun olanı yoksa diktirmek gerekiyor lazım (Palmotićeva 23)
F / FAN: Eğer koleksiyonların, dünyada eşi benzeri olmayan objelerin peşindeyseniz 1993’te basılmış dünyanın en çok sıfırlı parası (500 000 000 000) Kralja Petra 12 adresindeki National Bank’ta sergilenmekte.
G / GRAFFİTİ: Bir sokak sanatları seydalısı olarak, şehrin hemen her yerinde yürümüş, tüm duvarlarını yakinen incelemiş ve Belgrad’a graffiti konusunda 10 üzerinden 5 vermiş olabilirim ama Berlin’den hastası olduğumuz Blu’nun işleriyle karşılaşınca bu notunun yanına bir de yıldız ekledim. Blu, umarım kısa sürede benim şehrime de gelirsin.
H /HAYVANAT BAHÇESİ: Gündüzleri 40 yılı beraber devirmiş aşıkların, satranç oynayarak zihinlerini açık tutanların, kahveler yerine çimlerde oturmayı sevenlerin buluştuğu Kalemegdan Parkı’nda bir de hayvanat bahçesi var. Bu kadar yeşil bir şehirde hayvanat bahçesinde yaşamakta olan hayvanların bile keyfi yerinde.
I / ILEGALA: Bir şehir hakkında daha detaylı bilgiler arayanlardan mısınız? O zaman Ilegala’da bir durmak bir yandan kahve içerken bir yandan da İngilizce kitaplara bakmak mümkün. Üstelik burada oturduğunuz sandalyelerden masalara kadar her şey geri dönüşümlü malzemelerden yapılıyor (Akademski plato 1)
İ / İHTİYAR HEYETİ: Hem bar hem de duvarlarında eski Yugoslavya’nın hikayelerini taşıyan Bar Korchagin özellikle yaşı 70’lerin üzerinde olanların buluşma ve Belgrad’ın hikayelerini anlatma alanı (Ćirila i Metodija 2a).
J / JAJE NA OKO: Jaje na oko: yani bildiğin sahanda yumurta. Belgrad adetleri arasında kahvaltı saatinde burek (börek); proja (mısır ekmeği) yanında isteniyor. Hazır yemek konusunu açmışken atlanmaması gereken birkaç yerel lezzeti de yazmakta fayda var. Gulaş; dolma; kebabın Sırp şubesi Pečenje; beyaz fasulye püresi prebranac; tavada çevrilmiş sebzeler sataraš; mangal kafası roštilj; baharatlı köfte cevapčići nerede bulunursa yenmeli, midede bayram garantili.
K / KNEZ MİHAJLOVA: İstiklal Caddesi’nin Belgrad şubesi olan Knez Mihajlova, 500 metre üzerinde kahveler, sokak sanatçılarını, portreni yapmak için bekleyen ressamları ağırlıyor. Özellikle yaz aylarında ve haftasonları iğne atsan yere düşmez tadında bir kalabalık oluyor.
L / LİTTLE BAY: Garsonlar on sekizinci yüzyıldan kalma kıyafetler içinde servis yapıyor, ortamda genel bir opera havası var. Little bay’de ünlü bestecilerin isimlerini verdiği odalardan birinde oturabilir, canlı klasik müzik eşliğinde şehrin en ucuz yemeklerinden birini yiyebilirsiniz. Fiyat olarak tabii, lezzet yüksek puanlı (Dositejeva 9a)
M / MÜZİK: Begrad’da yerli, yersiz, indie, caz her türlü müziği tanımak için ilk uğramanız gereken dükkan: Pinball Wizard (Makedonska 30). Bob Dylan’dan Miles Davis’e; Serge Gainsbourg, Pixies’den Amy Winehouse’a pek çok dehanın CD, plak ve kitapları burada satılmakta. Müziği alma kısmı bitip, dinleme faslına geçtiğinde de şehirdeki en ünlü caz club olan Ptica bizden tavsiye. Cuma ve Cumartesi geceleri 21:00’den sonra çeşitli Sırp duayenlerini iş başında dinlemek mümkün. (Cara Urosa 19)
N / NEHİR HAYATI: Belgrad Sava ve Tuna nehirlerinin tam ortasında, ada hayatını şehir yapısına taşımış konumda. Dolayısıyla Amsterdam’daki gibi yüzen evler, club’lar, kahveler burada da çok popüler. Özellikle Nova Belgrad’da Tuna nehri boyunca Modern Sanat Müzesi’nden Zemun semtine uzanan yolda yürüyecek olursanız şehrin tüm gençlerinin buradaki splavovi’lerde buluştuğunu göreceksiniz.
O / OKUL: Bulever Kralija Aleksandra üzerindeki Belgrad Üniversitesi’nin kütüphanesinin iç mimarisini görülecekler listesine almalı.
Ö / ÖĞLE YEMEĞİ: Üç beş yerden methini ayrı ayrı duyduk. Sonunda 45 dakika kapısında yer boşalmasını bekledik de Saran restoran masalarına kurulabildik. Burası deniz ürünü ile ünlü. Baştan sarımsak soslu, Brüksel’deki tabakları aratmayan bir midye isteniyor, ardından Tuna, Somon ve nehir balıklarından o mevsim ne çıkarsa tazesinden bir tanesi. Şarabı, tıka basa doyması dahil adam başı gelen hesap 40 TL civarında. Önemli: burası Belgrad’ın en pahalı yemek yenecek restoranlarından biri (53 Kej Oslobođenja).
P / PATLAMIŞ MISIR: Biz bahar aylarında gitmiş olduğumuz için mi bilinmez ama Belgrad sokaklarında herkesin elinde dondurma, her köşe başında mutlaka bir satıcısı var. Dondurma sevmeyenlere alternatifse tuzlu, yağlı, şekerli tipinde patlamış mısırcılar.
R / ROSTİLJ: Belgrad yemeklerine giriş dersimizde kaymaklı mantar; beyaz lahana salatası; közlenmiş sebzelerle servis edilen etler, yani rostilj (tavuklar sulu, köfteler sarımsaklı kıvamda) yedik. Porsiyonlar üç kişiyi doyuracak büyüklükte olduğundan da herşey ortaya usulünde karar kıldık. Benim önerim Belgrad’ın Cihangir’i olarak Türk halkı arasında nam salmış Skandarlija bölgesine gidip Tri Sesira’da bir masa kapmanız. Üç şapka anlamına gelen bu mekanda tek dert, 40 dakika aynı masanın etrafında müzik yaparak konuşmaya engel teşgil eden müzisyenler (Skadarska 29).
S / Supermarket: Belgrad’ın önerilen hemen hemen bütün butiklerine girip çıkmış biri olarak söyleyebilirim ki: Supermarket içlerinde en iyisi. Acne, Melissa, Cutler and Gross, Marc by Marc Jacobs, Lomography, S’NOB, Converse ve dünya çapında ünlü pek çok markanın özel malları; akşam saatlerinde gelirsen sushi servisi; sabah kayıntısı zamanında omlet ve bagel (somonluyu tek geçerim) ayrıca vintage arayanlar için de geçen senelerin modası geçmeyen mallarının olduğu bir bölüm var. Genel olarak pek ucuz olan Belgrad’da fiyatlar konusunda da Avrupa standartlarını yakalamış olan sayılı dükkandan biri kendileri (Visnjiceva 10)
Ş / ŞARJ: Belgrad’da şarjınız bitince deşarj olmuyor Bulevar Kralja Aleksandra 77 adresindeki The Strawberry Tree’ye uğruyorsunuz. Kendisi dünyanın ilk halka açık şarj aleti.
T / THREE CARROTS: Belgrad’ın bu pek ünlü İrlanda barının VIP bölümünde Sırp pasaportu olmayanlar ağırlanıyor (Kneza Milosa 16)
U / ULAŞIM: Tram no:2 Belgrad’ın en eski taşıma aracı. Yolu Belgrad sadece 100.000 kişiyken çizilmiş. Dolayısıyla 35 dakikada tam turu yapmanızı, özellikle NATO tarafından bombalanmış ve olduğu gibi bırakılmış binaları fotoğraf radarlarınıza almanızı tavsiye ederim.
Ü / ÜÇ YÜZ ATMIŞ HOSTEL: Ben kalacağın yeri ucuza bul, paranı gezmeye ve yemeye harca felsefesinin takipçisi olduğumdan, şehrin en merkezi yerinde, geceliği adam başı 25 TL’ye gelen bir hostel buldum. Konforlu değil temiz, lüks değil merkezi ayarında (Knez Mihailova).
V / VELİNİMET: Unutulmuş insanların portrelerinin yer aldığı Sokak galerisi Cavketov Pasaz’a Sırp tarihini anlamak için uğramalı; Modern sanatlara meraklıysanız O3one art3one sergilerinden birine bakmalısınız (Andrićev venac, 12)
Y/ YAŞANASI KAHVE: Centrala tiyatro çıkışında, arkadaşla muhabbete uğranan bir kahve. Genelde oturmak için sıra beklemek gerekiyor, çoğunlukla sanat erkanından insanlar buraya takılıyor (Simina 6)
Z / ZEMUN: Eskiden Osmanlı hakimiyetinde olan, başka bir şehir olarak yer alan Zemun Ćukovac, Kalvarija ve Gardoš yokuşlarından, denize kadar uzanıyor… Burada dar sokaklar ve deniz kenarında çekirdeğini çitleyen yerli halk var.
Yazar: Hazal Yılmaz / Çok Gezenler Kulübü