Ege Balkan Sosyal İktisadi ve Akademik İşbirliği Derneği’nin (EBSİAD) düzenlemiş olduğu “Balkanlar’da Osmanlı Hoşgörüsü” konulu panel, İzmir Hilton Otel’de yapıldı. Programda konuşan Bosna Hersek Fahri Konsolosu Kemal Baysak, yurtdışındaki Türk okullarının, hiç kimsenin yapamadığını yaptığını söyledi. Okulların Türk milleti adına şeref madalyaları olduğunu belirten Baysak, “Ama şimdilerde birileri, elçiliklere yazılar gönderip, ‘Bunlar zararlı okullar, kapattırın, geri gönderin.’ diyorlar. ‘Ülkenizden çıkarın atın.’ diyorlar. Bunlar son derece yanlış hareketler. Orada onlar Türkiye’yi temsil ediyorlar. Bunların devam etmesi ve yaşaması lazım.” dedi.
Moderatörlüğünü Gediz Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Zülfikar Bayraktar’ın yaptığı panelin katılımcıları, Süleyman Şah Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Fatih İyiyol veİstanbul Üniversitesi’nden Doç. Dr. Bekir Günay oldu. Fatih’in Ahidname’si ve Balkanlar’daki Osmanlı hoşgörüsünün ele alındığı programda konuşan Yrd. Doç. Dr. İyiyol, “Türkler, Balkan coğrafyasında uzun bir zamandır etkin rol oynamışlardır. Balkan coğrafyasının birçok bölgesinde eski dönemlerden beri etkili olan Türkler, bu coğrafyaya kültürel anlamda zenginlik katmışlardır. Türklerin sözlü, yazılı ve maddi kültürleri, özellikle 13. yüzyıldan itibaren bu coğrafyayı etkisi altına almıştır.” dedi. Balkan topluluklarının kültürlerinin de Balkanlar’daki Türkleri etkilediğini, dil ve kültürlerinde zenginlik oluşturduğunu söyleyen İyiyol, Balkanlar’da birçok farklı milletin yaşadığını, birlikte huzurlu yaşayabilmenin de birbirini kabul etmekten geçtiğini belirterek, “O coğrafyalarda o farklılıkların birbirini kabul etmesi, barış içinde yaşamalarını sağlamıştır.” şeklinde konuştu.
Doç. Dr. Günay ise çağın en büyük hastalığının birlikte yaşamaya tahammül edememe, farklılıkları kabul edememe olduğunu söyledi. Hoşgörüsüzlüğün insanın ruhuna işlediği bu zamanda kine ve nefrete yenik düşülmemesi gerektiğini belirten Günay, “Barış anlarında ötekileri kaldırıp farklılıklara rağmen birlikte yaşamayı öğrenemezsek, birbirimizi boğazlayacağımız bir dünyaya davetiye çıkarmış oluruz.” dedi
Programın sonunda konuşan Fahri Konsolosu Baysak da Fatih Sultan Mehmet’in, Ahitname’si ile o coğrafyada yaşayan insanlara emniyet içinde yaşama garantisi verdiğini söyledi. Balkanlar’daki milletlerin iç içe yaşamadan dolayı dillerinin de birbirine karıştığını aktaran Baysak, “Toplumlar birbirilerini o kadar benimseyip iç içe yaşamışlar ki herkes karşısındakini kendi dili gibi görüyor.” diye konuştu. Birlikte yaşama kültüründen bahsederken de Türk okullarından bahsetmekten kendini alamayacağını belirten Baysak, “Türkiye’de birileri zannediyor ki yurtdışında açılan Türk okullarındaFethullah Gülen Hocaefendi’nin müfredatı okutuluyor. Öyle zannediyorlar. Öyle bir şey yok. Oralarda açılan okullarda, tamamen o ülkelerin müfredatına göre hareket ediliyor. O okullar, Türkiye’nin şeref madalyaları. Bayrağımızı dalgalandıran okullar. Milyarlarca dolar para harcıyoruz, ataşelikler, temsilcilikler açıyoruz. Onları da küçümsemek istemiyorum ama onların milyarlarca dolara yapamadığını yapıyor bu okullar. O okullara çocuklarını yazdırabilmek için yarışıyor aileler adeta. Kırım’da Türk kolejine gittik, öğrencilerle tanıştık. Çoğu Rus talebeler. Türkçe konuşuyorlar, Türkçe düşünüyorlar ve bizim kültürümüz olan folklorumuzu oynuyorlar. İstiklâl Marşı’nın tamamını Türkçe söylüyorlar ama şimdilerde birileri, elçiliklere yazılar gönderip, ‘Bunlar zararlı okullar, kapattırın, geri gönderin.’ diyorlar. ‘Ülkenizden çıkarın atın.’ diyorlar. Bunlar son derece yanlış hareketler. Orada onlar Türkiye’yi temsil ediyorlar. Bunların devam etmesi ve yaşaması lazım.” diye konuştu.