Bosna Bank, Türk sermayesini organik tarım için çağırıyor

Bosna Bank International CEO’su Amer Bukvic, Avrupa’daki organik ürün talebini karşılayabilecek Türk şirketlerine kapılarının açık olduğunu bildiriyor

Bosna Bank International CEO’su Amer Bukvic, Türk sermayesini Borsa Hersek’e organik yatırıma davet etti. Bosna’nın topraklarına uzun yıllardır el değmediğini söyleyen Bukvic, “Bosna’da topraklar bakir. Bizim ülkemizde inekler otla değil, bitkisel çayla besleniyorlar. Hormonlu yemler yerine, bitkisel çayların yetiştiği meralarda yayılıyorlar. Avrupa’daki organik ürün talebini karşılamak için Bosna toprakları el değmemiş olarak yatırımcıları bekliyor” diye konuştu.

Bosna’da İslami bankacılığın köklü kurumlarından Bosna Bank International CEO’su olan Amer Bukvic, zengin bir özgeçmişe sahip. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun üniversiteden öğrencisi olan Bukvic, ülkesinde cumhurbaşkanlığına da danışmanlık hizmeti veriyor. İki ülke ilişkilerin hem hükümetler hem de halklar arasında çok iyi olduğunu kaydeden Bukvic, “Artık bu iyi ilişkiyi iki ülkenin iş dünyası arasında da kurmalı, siyaseti bir kenara bırakıp iş konuşmalıyız” diye konuştu.
Ülker gibi şirketlere ihtiyacımız var

Ülke olarak organize iş yapabilen şirketlere, büyük gruplara ihtiyaçlarını olduğunu belirten Bukvic, “Ülker gibi güçlü altyapıya ve tecrübeye sahip, tarımı örgütleyebilecek, satın alma ve satış yapabilecek dev şirketlere ihtiyacımız var. Bizim ekonomimiz son 10 yıldır çok iyi gitmiyor. Almanya, Avusturya gibi çevremizdeki ülkelerin ise ekonomisi güçlü ancak nüfusu genç değil. Bu yüzden bizim genç nüfusumuz bu ülkelere göç ediyor. Son 6 yılda yaşı 30’u geçmeyen 150 bin insan Bosna’dan ayrıldı. Ülkenin en değerli jenerasyonu ülkeden ayrılıyor. Bizim nüfusumuz 3 milyon düzeyinde, 150 bin insan bu rakamın yüzde 5’ine denk geliyor. Bu da bizim için tehlike çanları çaldığını anlamına geliyor. Dolayısıyla bu genç nesil için yeni iş imkanları yaratmak zorundayız. Bosna tarım ve turizm alanında ciddi bir potansiyele sahip. Bunun için bölgeye daha fazla yatırım çekmeye ihtiyacımız var” dedi.

Türkiye piyasasının büyüklüğü bizi zorluyor

Banka olarak organik tarım için detaylı araştırmalar yaptırdıklarını hatırlayan Bukvic, “Son hazırladığımız rapora göre, Bosna’nın iklimi Kaliforniya’nın iklimine benzediği ortaya çıktı. Tek bir fark var: O da Bosna’nın daha fazla yağış alması. Ayrıca Bosna’da su kaynakları zengin. Hidro- enerjide büyük potansiyelimiz var çünkü su kaynaklarımız güçlü. Ülkenin mineral kaynakları da zengin. Açıkçası Bosna iş dünyası tarafından keşfedilmeyi bekliyor. Bosna’da tarımın büyük şirketler tarafından organize edilmesi gerekiyor, küçük çiftçi bunu başaramaz. Türkiye’de düzenli olarak bu alana yatırım yapabilecek şirketlerle görüşüyoruz ancak Türkiye’nin hali hazırda büyük bir piyasa olması bizi zorluyor. Türk şirketleri iç talebin cazibesiyle dışarıya yatırım yapmak için fazla istekli değiller” diye konuştu.

Almanya gençleri mıknatıs gibi çekiyor

Saraybosna İş Forumu’nda Türk işadamlarını ülkeye devam ettiklerini dile getiren Bukvic, “Artık hızlı hareket etmemiz gerekiyor. Almanya ve Avusturya, yaşlı nüfusu nedeniyle ekonomisi hareketli olmayan Güneydoğu Avrupa’dan gençleri mıknatıs gibi çekiyor. Bu trend devam ederse, sonucu felaket olur. Şu an Türkiye’de, Bosnalı çiftçilerin ürünlerini satın alıp üçüncü bir piyasaya satacak şirketlerle görüşüyoruz. Avrupa’da organik ürünlere talep yüksek. Bosna’da ise bol miktarda işlenmemiş toprak bulunuyor. Avrupa’daki organik ürünlere olan talebin ancak yüzde 2-3’ü karşılanabiliyor. Geriye kalan büyük potansiyeli değerlendirmek gerek” dedi.

Amer Bukvic: İstanbul’un finans merkezine dönüşmesi kaçınılmaz

İstanbul’un konumu nedeniyle doğal olarak bir merkez olduğunu dile getiren Bosna Bank International CEO’su Amer Bukvic, “İstanbul’un finans merkezine dönüşmesi noktasında sorulabilecek tek soru, böyle bir merkezin mümkün olup olmayacağı değil, ne zaman gerçekleşeceği. Dünyanın pek çok bölgesinde yaşadım, Ortadoğu, Orta Asya, Uzak Doğu, Avrupa… İstanbul jeografik olarak doğal bir merkez zaten. Ne zaman bir finans merkezine dönüşeceği ise artık yalnızca bir zaman meselesi. Finans merkezi hedefi için İstanbul’un üzerinde çalışması gereken en önemli noktalardan biri şehrin uluslararası bir yapıya bürünmesi. Türkçe bilmesem de kendimi burada rahat hissetmeliyim. Bunun ilk koşulu ise İngilizce’nin yaygınlaşması. İngilizce, İstanbul’un egemen dili olmalı” diye konuştu.

İşadamları Davutoğlu’nun felsefesini izlemeli

Turizm, tarım ve enerji sektörlerinde Bosna’ya yatırım beklediklerini aktaran Amer Bukvic “Türk işadamları da Ahmet Davutoğlu’nun felsefesini izlemeli. Ben öğrencisiyken ondan uzun vadeli düşünmeyi öğrendim, iş hayatımı da bu felsefe ile sürdürüyorum. Kısa vadeli planlarınız olabilir ama bunlar büyük planınızın bir parçası olmalı. Böylece stratejinizini destekleyen taktikler geliştirebilirsiniz. Türk şirketleri de 20 yıllık planlamalar yapmalı. Bu nedenle Avrupa pazarı için Bosna’nın önemini hatırlamalısınız. İş adamı olarak Avrupa’da genişlemek için Bosna’nın dostane bir kale görevi üstlenebileceğini görmelisiniz” dedi.

UĞUR YILMAZ