Konya’da, Aliya İzzetbegoviç ve Genç Müslümanlar Teşkilatı konulu panel düzenlendi.
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜRGEV), Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ), Konya Ticaret Odası (KTO) ve KTO Karatay Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği, “Aliya İzzet Begoviç ve Genç Müslümanlar Teşkilatı” konulu panel KTO Konferans Salonunda düzenlendi.
Oturum Başkanlığını NEÜ Genel Sekreteri Doç. Dr. Zekeriya Mızırak’ın yaptığı panele; Eyüp Haciç, Genç Müslümanlar Teşkilatı Genel Sekreteri Anes Cuzunoviç, NEÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cemile Tekin panelist olarak katıldı.
NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, NEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kuşpınar, NEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Ramazan Altıntaş, NEÜ AKEF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, NEÜ İlahiyat Fakültesi emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu, NEÜ Bilgi İşlem Daire Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ali Osman Çıbıkdiken, MEVKA Genel Sekreteri Dr. Ahmet Akman’ın yanı sıra çok sayıda akademisyen, yerli ve yabancı öğrencinin katılımıyla panele ilgilinin yoğun olduğu gözlendi.
“KONYALILAR SAVAŞTA YANIMIZDA YER ALDI”
Aliya İzzet Begoviç’in yakın arkadaşı 79 yaşındaki Eyüp Haciç, “Ailiya ile Saraybosna’da İtidal Derneğinde tanıştık. Alkol ve sigaranın zararları, Müslümanların neden geri kaldıklarına dair konuşmaları ilgimi çekti. Sosyal ve cana yakın olup sadelik ve eğitim seviyesi diğerlerinin önündeydi. O sırada Genç Müslümanlar Teşkilatına katıldık. Aliya 1 Mart 1946’da Saraybosna’da yakalanıp cezaevine götürüldü. 1987’de beraber Hacca gittik. Demokratik Eylem Partisi’nin kuruluşunda yer aldık. Partinin kurucuları çoğunlukla Genç Müslümanlar Teşkilatı’nın üyelerinden oluşmaktaydı” dedi.
Eyüp Haciç, hem Aliya İzzetbogaviç hakkında bilgiler verdi ve hem de Boşnakların bağımsızlık mücadelesindeki Begoviç’le beraber yaptıklarını anlattı. Konuşmasının sonunda Konyalıların savaşta yanlarında olduğunu gördüklerini, bugün barışta da yanlarında olduklarını görmekten çok mutlu olduklarını ve bunun kendilerine güç verdiğini vurguladı.
Haciç’in Konyalılar ve Türk milletiyle ilgili sözlerine karşılık NEÜ Genel Sekreteri Doç. Dr. Zekeriya Mızırak; Bosna Savaşı sırasında Türkiye’nin yaşlısı genci, fakiri zengini herkesin her şeyiyle seferber olduğunu, bunun büyütülecek bir şey olmadığını, sadece görevlerini yaptıklarını, Müslümanların kardeş olduğunu, bir dişlinin parçaları gibi olduğunu ya da bir duvarın tuğlalaları gibi olduğunu ifade etti.
Konuşmasını Begoviç’in, “Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız. Nefrete nefretle cevap vermeyeceğiz. Bosna için nefret çıkmaz bir sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor Bosna’nın özünü de zedeliyor. Sırplar bizim öğretmenimiz olamazlar” ifadeleriyle sürdüren Mızırak, 660’ı cami olmak üzere 1000’e yakın Osmanlı eserinin Sırplarca yok edildiğine, Mimar Sinan’ın talebesi Mimar Hayrettin tarafından yapılan Mostar Köprüsü’nün de bunların birisi olduğunu söyledi.
“ÜLKEDEKİ ŞARTLAR SİYASETE ZORLADI”
Genç Müslümanlar Teşkilatı Genel Sekreteri Anes Cuzunoviç de konuşmasında, “Aliya aslında siyasetçi değildi. Ülkedeki şartlar onu zorladı. Krallık Yugoslavyası döneminde 26 Ağustos 1939 yılında Sırplar ve Hırvatlar, Boşnakları göz ardı ederek Bosna’yı aralarında paylaşmaya karar verdiler. İkinci Dünya Savaşı sonrası, milliyetçi faşist ideolojilerle beraber komünist ideolojiler de ortaya çıkmaya başladı. Ancak Genç Müslümanlar Teşkilatı tüm bu ideolojilerden farklı olarak, ne sağcı ne de solcu olan, İslami ve humanist felsefeyi benimseyerek onlardan çok farklı bir ideolojik yapılanma meydana getirdi. Liseli ve üniversiteli öğrencilerin aktivist olduğu teşkilata Aliya da 2. Dünya Savaşı sırasında katıldı” dedi.
Anes Cuzunoviç, Komünist Yugoslavya’nın dağılmasından sonra Boşnakların özellikle Sırp ve Hırvatlar tarafından dini ve milli özgürlükler açısından baskı görmeye başladığını, bu çerçevede de Genç Müslümanlar Teşkilatı’nın amacının Boşnakların milli, manevi ve siyasi olarak mücadelesine katkı sağlamak olduğunu sözlerine ekledi.
Bosna Savaşı sırasında Begoviç’in yanında yakinen yer almış ve şu anda da Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan Yrd. Doç. Dr. Cemile Tekin de, Dayton Barış Anlaşması ile kurulan Bosna-Hersek Devleti’nin tarihi süreci hakkında bilgiler verdi.
Panelin sonundaki soru-cevap bölümünde söz alan konuklar ve panelistler, Avrupa’da yer alan Bosna-Hersek Devleti’nin özellikle genç neslinin Aliya İzzet Begoviç’in ideoloji ve inanışlarından kopmadan onun izinden giderek, devşirme ve dışarıdan pompalanan ideolojilerden etkilenmeden milli ve İslami bir şekilde yetiştirilip muhafaza edilmesi gerekliliğine vurgu yaptılar.