Bosna Hersek, yıllar süren ertelemenin ardından önümüzdeki ocak ayında Avrupa Birliği’ne (AB) üye olmak için resmi başvuru yapmayı planlıyor.
Bosna Hersek Üçlü Cumhurbaşkanlığı Konseyi’nin yaptığı açıklamaya göre, birliğe giriş ile alakalı atılması gereken adımlar ve yapılması gereken reformlarda mesafe katedildi. Ülke, 2008 yılında ‘istikrar ve ortaklık anlaşması’ imzalamış, ancak reformlar uzun bir süre gerçekleşmemişti. Geçtiğimiz temmuz ayında Almanya ve İngiltere’nin teşviki ve katkısıyla Bosna Hersek, ekonomik alanda reformları gerçekleştirmeye başladı.
Eski Yugoslav Devletleri içerisinde AB’ye giriş yolunda komşularına göre geri kalan Bosna Hersek’in en büyük problemi, yüzbinlerce insanın hayatına mal olan kanlı savaş ve ülkedeki etnik bölünmeler olarak biliniyor.
Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanlığı Konseyi Hırvat Üyesi Dragan Çoviç, “İstikrar ve ortaklık anlaşmasının imzalanmasından sonra gerçekleştireceğimiz bu başvuru Bosna Hersek için tarihi bir dönüm noktasıdır.” ifadelerini kullandı.
AB, etnik olarak bölünmüş Bosna Hersek’ten üyeliğin gerçekleşmesi için gerekli olan reformların siyasi ajandaya konulup belli bir zaman çizelgesi içerisinde hayata geçirilmesini istiyor.
Birliğe girişle alakalı olarak atılmış adımlar olmasına rağmen, halen muallakta kalmış meseleler de mevcut. Örneğin; Bosna Hersek’te hala AB ile ilişkileri yürütecek etkili bir karar alma mekanizması bulunmuyor. Öte yandan istikrar ve ortaklık anlaşması içerisinde bulunan ticaret anlaşmaları üzerinde yapılması gerekli ayarlamalar gerçekleşmiş değil.
Göze çarpan bütün önemli adımların başvuru yapılana kadar çözülmesini beklediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Çoviç, başvurunun yapılmasından sonra da önümüzdeki haziran ayına kadar AB’den herhangi bir geri dönüş olacağını beklemediklerini aktardı.
Bosna Hersek’in üyeliği ile alakalı Avrupa Komisyonu’nun yaptığı açıklamaya göre, AB, Bosna Hersek’e önümüzdeki 3 yıl boyunca 1 milyar avroluk yardımda bulunacak. Buna ek olarak altyapı üzerine gerçekleştirilecek olan yatırımlar için de fazladan 500 milyon avro verilecek.
Ocak ayında gerçekleşecek olan başvurunun kabul edilmesi durumda ise taraflar arasında muhtemel görüşmelerin 2025’e kadar uzaması bekleniyor.