Srebrenitsa Soykırımı’ndan kaçanların orman yolundan “güvenli bölge” Tuzla şehrine ulaşmak için kullandığı güzergahta, geleneksel olarak düzenlenen “Barış Yürüyüşü” (Marş Mira) binlerce kişinin katılımıyla Nezuk kasabasında başladı.
Avrupa’da, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan en büyük insanlık trajedisi olarak kabul edilen Srebrenitsa’daki soykırımından kaçmak isteyenlerin takip ettiği ve halk arasında “ölüm yürüyüşü” olarak da bilinen etkinliğe katılan 5 bini aşkın kişi sabahın erken saatlerinde Bosna Hersek’in orta kesimlerindeki Nezuk kasabasında toplandı.
Soykırım kurbanları için dua edip, saygı duruşunda bulunulmasının ardından orman yolunda buluşan katılımcılar, yaklaşık 100 kilometre uzunluğundaki yürüyüşün sonrasında 10 Temmuz’da soykırımda hayatını kaybedenlerin defnedileceği Potoçari Anıt Mezarlığı’na ulaşacak.
Bu yıl 12. kez düzenlenen “Barış Yürüyüşü” kapsamında, Potoçari’ye ulaşmak için her gün yaklaşık 35 kilometre yol kat edecek katılımcılar, üç günü yolda geçirecek. Geceleri daha önce belirlenen ormanlık alanlardaki konaklama noktalarında geçirecek katılımcılara, soykırımla ilgili bilgiler verilecek, “ölüm yolu”nu kullanarak hayatta kalmayı başaranlar anılarını anlatacak.
Türkiye ve dünyadan çok sayıda kişi katılıyor
“Barış Yürüyüşü” Organizasyon Komitesi temsilcilerinden Munir Habibovic, Avrupa ve dünyanın birçok ülkesinden katılımcı olduğunu belirterek, katılımcılara etkili sağlık hizmeti sunmak için 24 saat doktor bulundurduklarını söyledi.
Etkinliğe 7. kez katılan 59 yaşındaki Cazim Ahmic, herkesin hayatında bir kez olsun bu yürüyüşe katılması gerektiğini ifade ederek, her seferinde tek hissettiğinin üzüntü olduğunu belirtti.
Sinop’tan gelen Mevlüde Doğrer de eşi ve iki oğluyla yürüyüşe katıldıklarına işaret ederek, “İlk defa geliyoruz. Srebrenitsa’da yaşanan korkunç olayları biliyoruz. Burada hayatını kaybedenleri anmak ve oğullarını kaybeden annelerin yanında olmak için geldik.” dedi.
“Barış Yürüyüşü”ne ABD’den katılan Annalisa Triola ise ikinci kez geldiğini anımsatarak, “Yaşananlar içler acısı. Burada bulunmanın önemli olduğunu düşünüyorum çünkü dünyada çok az kişinin Bosna’da yaşananlarla ilgili bilgisi var.” ifadelerini kullandı.