Bosna-Hersek’e gelen Türk ziyaretçilerin sayısı yıldan yıla artıyor, aynı şekilde de Bosna’dan Türkiye’yi ziyaret edenlerin sayısı.
Özellikle belli tatil günlerinde (bayram, yılbaşı gibi) Saraybosna’nın çarşısında gezdiğimde kendimi Türkiye’deymişim gibi hissediyorum, çünkü her tarafta Türkçenin konuşulduğunu duyuyorsunuz, attığınız her adımda Türkiye’den gelmiş bir ziyaretçi ile karşılaşıyorsunuz. Ama şu da bir gerçek ki, Bosna’nın kış turizmi gerektiği kadar bilinmiyor ve ülke olarak daha çok yazın ziyaret edilen bir ülke konumundadır. Oysaki Bosna-Hersek, 1984 yılında Kış Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapmış bir ülkedir, daha doğrusu Saraybosna’da bulunan Byelaşnitsa (Bjelasnica), İgman ve Yahorina dağlarıyla kışın da Bosna ziyaret edilmesi gereken bir ülkedir. Bunların yanında bir de Travnik yakınlarında bulunan Vlaşiç dağını da unutmamak gerekir.
1984 yılında Kış Olimpiyat Oyunları’nın Saraybosna’da yapıldığını duymayan çok sayıda Türk dostum oldu, o yüzden bu sefer sizleri kışın Bosna’ya davet etmek istedim.
Yaşanmış savaşla en çok anılsa da Bosna-Hersek’i bir de kurtuluş tünelini, Mostar Köprüsü’nü ziyaret etmeden, kurşun izlerine bakmadan, sadece güzelliklerini görerek ziyaret edin. Bunu böyle diyorum çünkü maalesef çoğu zaman Bosna-Hersek Saraybosna’daki savaş izleri, Mostar Köprüsü ve ara sıra Travnik’ten ibaret bilindiğini görebiliyoruz. Fakat çok daha fazlasını sunma imkânı var, örneğin geçen yazımda Visoko’da bulunduğu iddia edilen piramitler yahut bu sefer kaleme aldığım kış mevsimi ve güzellikleri. Türkiye’de güzel bir dağda kayak yapmak neredeyse lüks bir eylem olarak görünüyor, oysa Saraybosna’da onu dileyen yapıyor, çünkü hem ulaşımı daha kolay hem de Türkiye’ye göre maddi açıdan daha uygun. Kışın Bosna’ya gelerek hem dağda karın güzelliklerine doyabilirsiniz, dilediğiniz kış sporlarını deneyebilir, yapabilirsiniz, hem de istediğiniz zamanda şehre inip çarşıda gezebilirsiniz çünkü dağlar şehrin merkezine çok yakın. Kayak takımlarınız yoksa onu da hiç dert etmenize gerek yok, malum dağlarda hepsini uygun fiyata günlük/haftalık kiralayabiliyorsunuz. İsterseniz otellerde kalın, isterseniz kiralık ahşap evlerde fark etmez, tadacağınız keyif aynı olur. Kar konusunda hemen hemen hiç sıkıntı yaşanmaz Bosna’da, Türkiye’de de boşuna “Balkanlar’dan soğuk havalar’’ denmiyor. İsteyen şehir merkezinde kalıp sabah dağlara çıkabilir, yolda geçireceği vakit yaklaşık bir saati geçmez. Kayak yapmayı bilmiyorsanız öğrenmek için böyle bir ziyaret güzel fırsat olabilir. Dağlarda aynı zamanda kayak olsun, snowboarding olsun kursları da verilmektedir. Özellikle çocukların büyük ilgisi oluyor ve onların başlangıcı için uygun pistler de mevcuttur. Bunun yanında kar motorlarını da kiralayıp gezme imkânınız olabilir.
Yahorina dağı çok güzel ve oldukça özel imkânlar sunuyor, bu nedenle yabancı turistler tarafından da büyük ilgi görüyor. Savaşta zarar gördüğü söylenemez, çünkü Sırp Cumhuriyeti’nde bulunuyor, o yüzden kalkınması daha kolaydı. Fakat Byelaşnitsa ve İgman dağı, savaştan sonra adeta yeniden doğdular. Hemen her şey bombalanmıştı, savaş sonrası her şey yeni yapıldı, hâlâ da yapılanma devam etmektedir, bu yüzden belki Yahorina’dan daha az imkân sunuyorlar, özellikle pistler konusunda ama güzellikleri ve huzurları bu eksiği kapatmaktadır. Kışın sık sık belli organizasyonlar, yarışlar, etkinlikler olur, özellikle bayram, yılbaşı gibi tatillerde kalacak yer bulmak neredeyse imkânsızdır. Zaten bana da sorsanız Byelaşnitsa ve İgman’ı tavsiye ederim. Vakti olan, biraz daha uzaklara gitmek isteyen, Travnik’ten yaklaşık 28 km uzakta olan Vlaşiç dağını ziyaret edebilir. Konaklama için otel, bungalov tipi evlerin yanında kayak için de üç tane pist bulunmaktadır. Tercihini Vlaşiç’ten yana kullananlar, Travnik’i ziyaret edebilir, meşhur Plava Voda’da kahve içebilir, dilediklerinde de Saraybosna’ya gelebilirler. Sanırım Bosna-Hersek’in bir güzel tarafı da bu kadar güzel yerlerin birbirine yakın olmasıdır ki, bu da gelenlere kısa zamanda birkaç yeri ziyaret etme fırsatı sunuyor.
Güzel karlı dağlar ve kış sporları için Avusturya’ya gitmeniz gerekmiyor, Uludağ da güzeldir ama bazılarına uzak, bazılarına pahalı, gidenler için ise görünmüş bir yerdir. O yüzden vize sıkıntısı olmadan, uygun fiyatlarda hem şehirleri, tarihi yapıları gezmek istiyorum hem de güzel dağlarda kayak yapmak, tatil yapmak istiyorum derseniz, o zaman Saraybosna’yı ya da Travnik’i seçin. ‘Büyük söz söyleme’ derler ama bu konuda rahatlıkla ‘gelirseniz pişman olmazsınız’ diyebilirim. Tüm bunların yanında bir de kendinizi evinizdeymişsiniz gibi hissedeceksiniz. Belki farklı diller konuşuyoruz ama gönül dilimiz birdir.
Daha fazla uzatmadan, Bosna-Hersek’i kışın da unutmayın, gelmek, keyifle gezmek, tanışmak, yakınlaşmak için yazı beklemeyin, beyaz kar örtüsü altında saklanan güzellikleri keşfetmek için gelin. Kışın gelirseniz ve Bosna’ya kışın gönül verirseniz, yazın zaten tekrar gelirsiniz.
Yazar: Emine Şeçeroviç Kaşlı
Kaynak: Zaman.com.tr