Umut Tuneli’nden sonra Saraybosna’dan ayrilip Mostar’a dogru yola ciktik. Yollar sadece gidis gelis ve o kadar kivrimli ki hiz limiti olan 70’in isteseniz de uzerine cikamiyorsunuz 🙂 Devamli daglarin arasinda geciyor yolculugunuz, o kadar daglik bir arazi ki yine bu kadar iyi yol yapabilmisler dedim. Cogu yerde daglar yola engel oluyor, gidene kadar kac tunel gectik saymadim; ama rahat 10 tane vardir. Belli bir yerden sonra Neretva Nehri yola eslik ediyor, bir yanda yemyesi daglar diger yanda turkuaz Neretva olaganustu bir goruntu olusturuyor 🙂
Nihayet Mostar’a vardigimizda once otelimizi bulduk. Otelimiz Mostar Old City’e 10 dk’lik yurume mesafesindeydi. Biraz dinlendikten sonra o cok merak ettigim, fotograflarina hep hayran hayran baktigim Stari Most’u ( Mostar Koprusu) gormek icin ciktik.
Mostar |
Mostar sanki sehir degil de kucuk bir kasaba gibi. Osmanli’dan kalma bircok eser yine burada da karsimiza cikiyor; dolayisiyla yine memleketimdeymis hissine kapiliyorum 🙂 Gezilebilecek yerler arasinda camiler, Turk ve Osmanli evleri (muze olarak duzenlenmis) gibi yerler var. İsmini hatirlayamadigim caminin birinin minaresine cikip guzelim Mostar koprusunu tepeden izleyebilirsiniz. Cikarken cok korksam da minareye cikmayi basardim, gercekten manzara gorulmeye degerdi. Mostar ve koprusu baska hicbir yerden bu kadar guzel izlenemezdi herhalde.
Yine burada da o meshur dondurmalardan vardi. Hergun farkli farkli cesitlerini denedim, hepsi de birbirinden guzeldi. Aksami Mostar’da gecirdikten sonra dinlenmek icin otelimize donduk.
Sabah yine yolculuk vardi..