Bosna Hersek’in Glamoc kasabasındaki arkeolojik kazılarda yaklaşık 10 mezar taşı gün yüzüne çıkarılırken uzmanlar, bölgedeki mezar taşlarının sayısının 100’e yakın olduğunu tahmin ediyor.
Bosna Hersek’in güneybatısındaki Glamoc kasabasında bulunan Kovacevci mezarlığında yapılan arkeolojik kazılarda, Osmanlı dönemine ait yaklaşık 10 mezar taşı bulunurken uzmanlar, bölgedeki mezar taşı sayısının 100’e yakın olabileceğini açıkladı.
Glamoc İslam Birliği Meclisi tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında gün yüzüne çıkarılan mezar taşlarının 16. yüzyıla ait olduğu tahmin ediliyor. Sayılarının 100’e yakın olabileceği söylenen mezar taşlarının tamamının çıkarılması için yetkililer Türk kurumlarına yardım çağrısında bulundu.
Glamoclu imam Muhamed Dragolovcanin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Glamoc kasabasının Osmanlı döneminde sınır hattında olduğunu anımsatarak o dönemde çok sayıda askerin Osmanlı topraklarını savunmak için bu bölgede mücadele ettiğini söyledi.
Arkeolojik kazılara imkanları elverdikçe devam ettiklerini belirten Dragolovcanin, tüm mezar taşlarının gün yüzüne çıkarılması içinBosna Hersek’teki Türk kurumlarına yardım çağrısında bulundu.
Dragolovcanin, çıkarılan mezar taşları üzerindeki “balta” ve “silah” gibi sembollerden, mezarların dönemin askerlerine ait olabileceğini tahmin ettiklerini söyleyerek “Mezar taşları yaklaşık 400 yıllık. Bu nedenle akıncılara ait mezarlar olabileceğini düşünüyoruz.” dedi.
‘Fatih Sultan Mehmed Camisi küllerinden doğmayı bekliyor’
Glamoc İslam Birliği Meclisi Başkanı Arif Kovacevic de Glamoc’un tarihi açıdan son derece zengin bir belediye olduğunu ifade ederek şehirdeki mezar taşlarının geçmişte ünlü taş ustalarının bu bölgede yaşadığının da göstergesi olduğunu kaydetti.
TRT’nin de bölgedeki Osmanlı eserleriyle ilgili bir belgesel çekeceğini anlatan Kovacevic, Bosna Hersek’teki 30 sultan camisinden biri olan Fatih Sultan Mehmed Camisi’nin de TRT’nin ilgisini çektiği, henüz restore edilmeyen bu caminin küllerinden doğmayı beklediğini belirtti.
Kovacevic, bölgede Osmanlı döneminden kalma çok sayıda han, hamam, caminin bulunduğuna işaret ederek “Bizim görevimiz bunları elimizden geldiğince korumaktır.” diye konuştu.