Saraybosna’nın Unutulmuş Efsanesi: Moriç Kardeşleri

Bosna Hersek’in ünlü edebiyatçısı Abdullah Sidran zamanında ‘Saraybosna için hayat çok kısadır’ söylemiştir. Saraybosna’nın sahip olduğu zenginlik çevredeki başka herhangi bir şehirde yoktur. O zenginlik muhteşem binaları ve ya yolları değildir. Saraybosna’nın ruhu var.

Bir şehrin ruhu somut şeylerden ibaret degildir. Şehrin ruhu, Saraybosna ve Bosna Hersek’in özellikle zengin olduğu söylenmiş şiirler, yazılmış kitaplar ve aktarılmış efsanelerden ibarettir. Ancak, bunlar aynı zamanda sıradan bir insanın bilmediği şeylerdir. Bugün Saraybosna’nın efsanelerine sadece sessiz mezartaşları, unutulmuş türbeler ve eski Türkçe yazıları ışık tutmaktadır. En trajik ve hakkında en çok şiir söylenen Saraybosna efsanelerinden bir tanesi mutlaka Moriç kardeşleri efsanesidir.

Moriç ailesi Saraybosna’nın en eski ve hakkında en çok şiir söylenen ailelerinden bir tanesidir. Ayrıca, Başçarşıdaki Gazi Husrev Bey vakfı içerisinde yer alan ve ‘Moriça Han’ olarak bilinen han Moriç ailesinden adını almıştır. Moriç ailesini efsane haline getiren şey 1757. yılındaki trajik olaydır. Efsane 18. yüzyılındaki anarşı sırasında silahlı çatışmalara ve yönetime karşı başkaldırına katıldıkları için idam edilen iki kardeş Mehmed ve İbrahim Moriç’ten bahsetmektedir.

Morica_Han

Moriç soyadı ilk defa 1722. yılındaki Mustafa Ağa Moriç’in Milyatska nehrinde değirmen yapmasına izin veren fermanda geçmektedir. Farklı kaynaklara göre Osmanlı ordusunda yeniçerlik görevini yapan Mustafa Ağa Amina hanım ile evli idi ve dört çocuğu vardı: Mehmed, İbrahim, Aliya ve Atiya. Mehmed ve İbrahim kardeşleri ilerideki yıllarda Saraybosna’nın en meşhur efsanesinin söz konusu olacaktır. Efsaneye göre Mehmed ve İbrahim’in annesi Amina’yı bir gün kendisi paşa olan abisi ziyaret etmiş. O sırada Mehmed ve İbrahim’in boyunlarına ip takmış, Aliya’ya ise tokat atmış. Amina’nın ne yaptığını sorduğunda cevap vermemiş ve Toplik adlı bir yerden Amina’ya su getirmiş. Daha sonra bu olay Amina’ya şu şekilde yorumlanmış: Mehmed ve İbrahim idam edilecek, Aliya genç yaşta vefat edecek, Amina ise üzüntüsünü gidermek için çok su içecek. İlginç olan şey bir kaç yıl sonra Aliya’nın genç yaşta vefat etmesi ve Mehmed ve İbrahim kardeşlerinin Saraybosna kalesinde idam edilmesidir. Böylece kara kehanet gerçekleşmiş oldu.

İbrahim ve Mehmed Moriç’in trajik yolu Bosna’da kargaşaların ve halkın yönetime karşı başkaldırılarının olduğu dönemde, 1747. yılında başlamıştır. Kargaşalar tam 10 sene sürmüş. Mula Mustafa Başeskiya adlı meşhur tarihçiye göre fakir halkını zulüm etmeye başlayan paşalar kargaşaların çıkmasına sebep olmuş. Kargaşalar ilerledikçe Saraybosnadaki başkaldırı çeteleri arasında da iç çatışmalar baslamış. Çatışmalarda 150 kişi hayatını kaybetmiş. En çetin çatışmalar karşı karşıya gelen iki aile Moriç ve Halilbaşiç arasında gerçekleşiyordu. O zamana kadar ticaret ile uğraşan Mehmed ve İbrahim Moriç doğrudan doğruya çatışmalara katılır ve kısa süre içinde Saraybosna’da anarşı ve başkaldırının sembolu haline gelirler. Bir zaman sonra Saraybosna’nın tüccarları anarşıya son vermeye karar verirler ve şehir yönetiminden destek alarak Sarı Murat adlı çatışmaları başlatanlardan birisini yakalayıp idam ederler. İntikam almak için Sarı Murat’ın adamları Konakta altı saygın tüccarı öldürürler. Bu cinayet Saraybosnalıları daha çok hareket ettirir ve ertesi gün cinayete katılan 23 kişi yakalanır. Efsaneye göre o gün büyük bir kar yağmış ve cinayet işleyenlerin kaçmasını engellemiş. Yakalanan anarşistler arasında İbrahim ve Mehmed Moriç de vardı.

Sözlü kaynaklara göre Moriç kardeşleri Atmeydandaki Bakr Baba camiisinde ikindi namazını kılarken yakalanmış. Daha sonra zincirler ile bağlanarak Saraçi sokağı ve Başçarşi üzerinden Saraybosna’nın kalesine götürülmüş. Bunun haberi alan annesi Amina oğullarını serbeste bırakmak için paşaya yalvarmış, fakat başarılı olamamış. Kadının önüne getirildikten sonra Moriç kardeşleri boğulmuş ve onların ölümü top atışlarıyla halka bildirilmiş. Böylece top atışları Saraybosna’da trajedi muhabiri olmuştur. İdamdan bir gün önce Moriç kardeşleri Milyatska nehrindeki değirmeni vakfetmişler ve vakfın gelirlerinden her sene 50 groş Mekke ve Medine’nin fakir halkına gönderilmesini vasiyet etmişler. Halk şiirlerine göre Amina top atışını duyunca üzüntüsünden ölmüş, fakat tarihi kaynaklara göre Amina oğullarının idamından sonra uzun zaman yaşamış. Sözlü kaynaklara göre Amina oğullarının idamından sonra yemeden, içmeden yedi gün odasına kapanmış. Amina 1773. yılında vefat etmiş, ardından kızı Atiya ve torunu Mustafa kalmıştır. Şiirlerde haksız yere idam edilmiş kahramanlar olarak tanıtılan Moriç kardeşlerini çoğu sözlü kaynaklar şehrin kavgacıları ve eşkiyaları olarak tanıtır. Moriç kardeşlerinin zamanında Şeher Çehayina köprüsünde oturup tutun içerek insanların köprü üzerinden geçmesini engellediğinden bahseden hikaye bu görüşü kanıtlar. Moriç kardeşleri efsanesi ile ilgili ele alınan en kapsamlı çalışmanın yazarı Hamdiya Kreşevlyakoviç’e göre Moriç ailesinin evi Alifakovats’taki Vekil Harç mahallesinde idi. Aynı kaynağa göre Amina’nın torunu Mustafa Dubiçki savaşında Osmanlı tarafında yeniçer olarak katılmış. Ayrıca, Mustafa Moriç Başçarşıdaki Gazi Husrev Bey vakfı içerisinde yer alan ve ‘Moriça Han’ olarak bilinen hanın kiracısı olarak bilinir.

Mehmed ve İbrahim Moriç Alifakovats’taki Vekil Harç (Hacı) camiisinin avlusunda, babasının yanında defnedilmişler. Vekil Harç camiisinin avlusu duvarında yer alan yazı Moriç kardeşlerinin trajik ölümüne hala ışık tutmaktadır:

‘’Hacı Mehmed ve İbrahim ağa Moriç kardeşlerine aniden ölümcül ve acı bir rüzgar esti ve bir anda her ikisinin de canını aldı. Annesini keder içinde bıraktılar, Allah onlara rahmet eylesin. Bu tarih bir nefes ile yazılmıştır – onların ebedi ölümü 1170.’’

 

Bosnahersek.ba, Nesib Vukoviç, 14.02.2016.

Yayınlanan köşe yazısının tüm hakları BosnaHersek.ba web sayfasına aittir. Bu metin ancak yazarın ismi, kaynak ve aktif link gösterilerek diğer sayfalarda kullanılabilirr.

Ayrıca Bakınız

Bosna Hersek’te “Çocuk Şenliği” Düzenlendi

Bosna Hersek’in orta kesimlerindeki Zenica şehrinde, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla 5. …