Bazı kurumlar ve STK’lar olağanüstü zamanlarda, olağanüstü koşullarda ortaya çıkar. Bosna Hersek ile İlişkileri Geliştirme Merkezi ( BİGMEV) ile başlayan öykü de böyle…
Bosna Hersek ile Türkiye arasındaki ekonomik bağları güçlendirmek amacıyla kurulan BİGMEV’in misyonu Bosna Hersek’in gelişimi ile kalkınmasına katkı sağlamak. Türkiye’den Bosna Hersek’e giden herkesin bu topraklara ayak basar basmaz adeta büyülenmesi ise BİGMEV fikrinin ortaya çıkmasına neden olmuş.
Kendinden geçen insanlarımızın işin sadece ruhaniyetinde kalması, bu ülkeye yatırım yapmayı düşünmemesi bir avuç gönüllüyü seferber etmiş.
Adeta buram buram Anadolu kokan bu toprakların her geleni çarpması güzel de buraların girişimcilerin ilgisine, yatırıma, kalkınmaya olan ihtiyacı da acil zorunluluk. Bosna’ya gönül verenlerin birincil görevi buralara yatırım yapmak, havası, suyu ve toprağı ile tertemiz bu ülkenin kalkınma mücadelesine destek vermek olmalı. Şimdilerde hükümetin gündemindeki birinci madde de bu.
Bir Bosna gönüllüsü olarak BİGMEV ile tanışmam ise o yapıyı omuzlayan, zor görevlerin insanlarının kararlı, ama bir o kadar da içten çalışmaları sayesinde oldu. Kapısını çaldığım ve neler olduğunu anlatmasını istediğim dünya markası Çilek Mobilya’nın kurucusu, Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konsey Başkanı Bakir İzetbegoviç’in Danışmanı ve BİGMEV Başkanı Muzaffer Çilek tüm içtenliği, nezaketi ve samimiyeti ile yanıtladı sorularımızı.
Türklerin sevgide 1. sıraya koydukları, ancak yatırım yapmada 10.’lukta kaldıkları kardeşten de öte ilişkilere sahip olduğumuz ülkenin insanlarının ihtiyaçlarını ve yapılması gerekenleri özetlerken buruktu.
Bedava denecek fiyatlara arazi tahsisi yapılan Bosna Hersek’te Türk girişimciler Almanlar, Fransızlar, İngilizler ve İtalyanlar kadar etkili olamıyormuş. Bu durumun değişmesi, gönül birliğimiz olan bu topraklarda Türk yatırımcısının bir güneş gibi parlaması gerek.
Bosna Hersek hükümeti bu konuda oldukça aktif ve Türkiye’den gelecek yatırımcılara kapıyı sonuna kadar açmış.
Bosna’ya bugüne kadar yapılan yabancı yatırımların toplamı 5 milyar 953 milyon Euro’ya ulaşmış.
Türkiye’nin ülkede bulunan yatırım toplamı ise TCMB verilerine göre 2007-2015 dönemi itibariyle 166 milyon ABD Doları tutarında.
Türk girişimcisinin bu ülkedeki payı ise 50 şirketin faaliyeti ile 306 milyon Dolar. Türk müteahhitlerince üstlenilen projelerin toplam tutarı ise yaklaşık 600 milyon Dolar. Hepsini toplarsak kalkınma yardımları ve hibeler dahil, 1995 yılından bugüne kadar Türkiye’nin Bosna Hersek’e 1 milyar Euro civarında yatırımda bulunduğu görülmekte. Bu rakamlar elbette ki yeterli değil.
Bu güne kadar yabancı yatırımcıları ürküten bürokratik engeller ve özellikle de Sırp ve Hırvat siyasiler tarafından sergilenen ikiyüzlülük aşılmalı.
Şimdilerde bu durumu sonlandırma adına önemli çalışmalar yürütülüyor. Tek yetkili ofis olarak Bosna-Hersek Federasyon Başbakanı Fadil Novaliç’in liderliğinde icraat yapacak yeni bir yatırım ajansı oluşturuluyor.
BİGMEV’in de rehberliğinde buraya yatırım yapacak girişimcilerimiz hiçbir bürokratik engel ile karşılaşmadan, şirket kurulumlarından teşviklerden yararlanmaya kadar her olanağı sonuna kadar kullanabilecek.
Tekstil başta olmak üzere tarım, hayvancılık, enerji, orman ürünleri ile ilgili konular trend yatırım alanları.
Biz Türklerin markalaşma ve girişimcilik ruhumuzda var.
Bu değerleri Bosna Hersek’e götürüp kardeşlerimiz ile kazan kazanı oynamalıyız.
Buralarla ilgili duygusal enerjimiz artık yatırıma yönlendirilmeli ve patlama yapmalı. Son on yılda dış politikadaki malum gelişmeler nedeni ile hareket alanı daralan yatırımcılarımız için gidilecek tek yer Balkanlar ve özellikle de Bosna.
Yer üstü ve yer altı doğal zenginlikleri ile insan kalitesi Bosna Hersek’i cazip kılıyor.
Buraya yatırım yapan yabancı girişimciler üretimlerinin yüzde 30’unu ihraç ederler ise sıfır vergiye tabi.
Avrupa’da en düşük kurumlar vergisi ise yüzde 10 ile Bosna Hersek’te. Birçok ülkede çaktırmadan gündeme getirilen çifte vergilendirme ise burada yok.
Hatta federasyon bu günlerde yeni bir kanun çıkarma hazırlığında. İşadamına diyecekler ki ‘’ Ne kadar ihracat, o kadar vergi muafiyeti’’.
Geçen yıl yüzde 3.6 büyüyen Bosna ekonomisini uçuracak her tedbir ve uygulama ülke genelinde karşılığını bulurken, kanton bazında ise daha da büyük teşvikler var.
Tüm belediyeler yatırımcı çekmek için seferber olmuş durumda. Adeta hayatın durduğu özerk bölge Sırp Cumhuriyeti bile Türk yatırımcıları el üstünde tutuyor.
Bakir İzzetbegoviç’in liderliğindeki ekibi ise anlatmaya bile gerek yok. Onlar tam bir Türkiye ve Türk sevdalısı.
Yatırımcılarımız için önemli bir ayrıntı. Geçmiş yıllarda Sırp ve Hırvat temsilcilerin ayak diremesi yatırımları baltalasa da şimdilerde bu durum aşılmış.
Başta AB projeleri olmak üzere her yatırım, Ziraat Bankası ile Eximbank’ın çok düşük faizli kredileri ile destekleniyor.
Bu konuda başta BİGMEV olmak üzere, Türkiye’nin Bosna Hersek Ticari Ataşesi Sedat Yıldız çok önemli çalışmalar yürütüyor.
Bosna Hükümeti de Türkler başta olmak üzere yabancı yatırımcıları yönlendirmek, süreci hızlandırmak adına tek bir merkez oluşturma çalışmasını bir an önce tamamlamalı, bu konudaki bürokrasi karmaşasını sonlandırmalı.
Bosna Hersek’in olağanüstü kalkınma mücadelesi ile bu konuda yapılanlar karşılığını ve anlamını bulmalı.
Dedeleri 1878 Osmanlı-Rus savaşının ardından Anadolu’nun yolunu tutan, anayurdun şefkatine sığınan Muzaffer Çilek’in ruhsal bağı olan topraklara ilgisi ise sadece duygusal boyutta değil.
Çilek Grubu’nun Bosna Hersek’in hemen hemen her noktasına yayılan yatırımlarının toplamı 4 milyon Euro’yu çoktan aşmış.
Tarımsal üretim ve HES ağırlıklı bu yatırımlar ülkemiz insanının Bosna’ya ekilmiş sevgi tohumları gibi.
Giderek daha da gelişecek, yeni çilek tarlalarına dönüşecek…
Bosna, Türk yatırımcıları ve markalarını çağırıyor. Bosna Hersek’in yatırım potansiyeli yeni yıldızlar yaratmaya elverişli.
Nitelikli ve kaliteli projeleri ile üretim ve yatırım üssüne dönüşen Bosna Hersek Avrupa’nın yeni İsviçre’si olmaya aday.
İnşaat başta olmak üzere imalat sektörlerinin öne çıktığı bir dönemde uluslararası yatırımcılara muazzam avantajlar sunan ülke yüksek alım gücü olan AB pazarına yakınlığı ile de cazibe merkezi.
Gümrük vergisinin sıfır olduğu ülkede iyi eğitilmiş, yetenekli iş gücü de yatırımcılar açısından büyük avantaj.
Sektörler özelinde turizmi ise apayrı bir yere koymalıyız.
Geçmişinde kış olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapan Bosna Hersek’in doğal güzelliklerini görmeye gelen yabancı ziyaretçi sayısı 2015 yılının Ocak-Eylül ayları arasında 809 bin kişi.
Toplamda nüfusu 4 milyona yaklaşan Bosna Hersek için oldukça önemli bir turist sayısı bu.
Buna göre teşvik uygulamalarında öncelikli sektörler arasında olan turizmin yatırımcıların yüzünü güldürdüğünü söyleyebiliriz.
Bunun yanında her yıl artan turist sayısının yarattığı talebin daha fazla yatırımcıya ihtiyaç duyduğunu da görüyoruz.
Kaynak: Haberturk