Oscar ödüllü İranlı senarist ve yönetmen Asghar Farhadi, filmlerinde gerçek hayata yakın olmayı amaçladığını belirterek “Oyunculara filmin konusunu söylemem. Onlara karakterlerinin geçmişlerini ve yapacaklarını anlatırım.” dedi.
Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da düzenlenen 24. Saraybosna Film Festivali’nde (SFF) juri başkanlığı görevini yürüten ve son filmi “Everybody Knows” (Herkes Biliyor) ile festivalin “Odak” programında yer alan Farhadi, festival alanında basın mensuplarıyla bir araya geldi.
İranlı yönetmen Farhadi, burada yaptığı açıklamada, filmin İspanya’nın güneyinde geçtiğini anlatarak “İspanya, İran’a benziyor. İlk kez gittiğimde biraz gerilmiştim ancak İspanya’nın özgür bir ülke olduğunu gördüm.” diye konuştu.
Film çekmeyi düşündüğü ülkelerde İran’la benzerlikler aradığını söyleyen Farhadi, “İran’la ortak yönleri olan ülkeleri seçiyorum. Örneğin, Fransa’da film çekemem çünkü hakim olduğumuz ortak yönlerimiz mevcut değil.” ifadelerini kullandı.
$(window).load(function () { var s = document.createElement(“script”), el = document.getElementsByTagName(“script”)[0]; s.async = 1; s.src = “//cdn2.admatic.com.tr/showad/showad.js”; el.parentNode.insertBefore(s, el); });
Farhadi, başrol oyuncularından Javier Bardem’in canlandırdığı karakterin alt sınıftan geldiğini ve her ülkede “saklanmış” bile olsa sosyal sınıf çatışması yaşandığına dikkati çekerek “Bardem ve Penelope Cruz’u ünlü oldukları için değil, inanılmaz oyunculukları için seçtim. İspanya’nın ciddi anlamda iyi oyuncuları var.” dedi.
“Oyunculara filmin konusunu anlatmam”
Yapımlarında olabildiğince gerçek hayata yakın olmayı amaçladığını ifade eden Farhadi, “Oyunculara filmin konusunu söylemem. Onlara karakterlerinin geçmişlerini ve yapacaklarını anlatırım. Bana göre, aktörlüğün anahtarı da burada.” diye konuştu.
Farhadi, Penelope Cruz’un da karakterinde oturuşu ve duruşuyla dişi bir kurdun ruhunu yansıttığını söyleyerek şöyle devam etti:
“Son zamanlarda herkes dizi izliyor ancak diziler sizi düşündürmez. Onları beğenerek izliyor ve seviyorsunuz ama oturup üzerinde düşünmüyorsunuz. Bu bağlamda, filmlerimin başlangıcını uzun tutarım. Seyircilerin karakterleri tanımasını isterim. Sürekli bir hareket vardır. Filmin girişi benim için önemli çünkü sonuna kadar birkaç kez başa dönersiniz.”
Çocukken saat ve kuşları izlemeyi sevdiğini anlatan Farhadi, “Filmin girişinde saat ve kuş motifleri var. Küçükken saatlere bakarak kuşların zamana hapsolduğunu düşünürdüm. Bizler de zamana hapsolmuş kuşlar gibiyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Festival kapsamında dün akşam açık hava sinemasında gösterilen Everybody Knows, 4 bin kişi tarafından izlenirken, Javier Bardem ve Cruz’un başrollerini paylaştığı film İranlı yönetmenin İspanyolca çektiği ilk film olarak da dikkat çekiyor.
Saraybosna Film Festivali
Bosna Savaşı’nın (1992-1995) kötü hatırasını unutturarak Saraybosna’yı filmlerle yeniden canlandırma amacını taşıyan festival, bu yıl da Türkiye ve dünyadan çok sayıda yönetmen, senarist ve yapımcıyı ağırlıyor.
Türk yönetmen Osman Nail Doğan’ın ilk uzun metraj filmi “Güvercin Hırsızları” festivalin ana kategorisinde yarışıyor.
TRT’nin de sponsorları arasında olduğu festivalin ana kategorisinde, Türkiye’den “Güvercin Hırsızları’nın yanı sıra Romanya, Macaristan, Almanya, Bulgaristan, Hırvatistan ve Sırbistan’dan 10 film yarışacak.
Dünyanın farklı ülkelerinden onlarca başarılı film, yönetmen ve yapımcıyı bir araya getiren festival, 17 Ağustos’a kadar 56 ülkeden 266 filmi sinemaseverlerle buluşturacak. Festival süresince, 42 filmin de dünya prömiyeri yapılacak.
Bu arada, dünyaca ünlü senarist ve yönetmen Nuri Bilge Ceylan’a da festival kapsamında “Saraybosna’nın Kalbi Yaşam Boyu Başarı Ödülü” takdim edildi.
Saraybosna Film Festivali, Avrupa’nın en önemli kültürel etkinlikleri arasında yer alıyor.
Kaynak: Haberler.com