Bosna Hersek’te Türk ve Bosnalı girişimciler tarafından 2004’te kurulan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi’nde (IUS) düzenlenen “Bosna Hersek’in potansiyeli ve zorluklar” konulu konferansa, Devlet Başkanlığı Konseyi üyeleri Sefik Dzaferovic ile Zeljko Komsic katıldı.
25 Kasım Devlet Günü münasebetiyle düzenlenen etkinlikte öğrencilere hitap eden Hırvat üye Komsic, 25 Kasım 1943’te yapılan ilk Ulusal Kurtuluş Anti-Faşist Konseyi (ZAVNOBİH) toplantısının, bugünkü Bosna Hersek’in de temelleri olduğunu söyledi.
Tüm zorluklara rağmen asla Bosna Hersek’ten ve hedeflerinden vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Komsic, 25 Kasım’daki ilk ZAVNOBİH toplantısında, Bosna Hersek’in sadece bir milletin değil, içinde yaşayan hem Boşnak, hem Sırp, hem de Hırvatların tamamının ülkesi olduğunun bildirildiğini anımsattı.
$(window).load(function () { var s = document.createElement(“script”), el = document.getElementsByTagName(“script”)[0]; s.async = 1; s.src = “//cdn2.admatic.com.tr/showad/showad.js”; el.parentNode.insertBefore(s, el); });
Komsic, Bosna Hersek’in Belgrad’a ya da Zagreb’e değil, içinde yaşayan Boşnak, Sırp ve Hırvatlara ait olduğunun altını çizerek, 25 Kasım’ın 29 Şubat-1 Mart 1992’deki bağımsızlık referandumunun da temeli olduğunu söyledi.
Bosna Hersek’in Avrupa-Atlantik entegrasyon sürecinde ilerlemek ya da bu sürecin karşıtlarınca geri çekilmek arasında kaldığını belirten Komsic, “Bosna Hersek’in önünde zorluklar olduğunun farkındayız. Bosna Hersek, bir yol ayrımında. ya Avrupa-Atlantik entegrasyonunda ilerleyecek, ya da Bosna Hersek’e karşı olanlarca geri çekilecek.” dedi.
“Bağımsızlık referandumu uluslararası tanınırlık getirdi”
Boşnak üye Sefik Dzaferovic de 25 Kasım’ın modern Bosna Hersek tarihindeki en önemli günlerden olduğunu vurgulayarak, bin yıllık bir devlet geleneğine sahip Bosna Hersek’in Tvrtko I. Kotromanic döneminde bölgenin en büyük gücü, Osmanlı ve Avusturya-Macaristan idaresi altındayken dahi özel statüye sahip olduğunu söyledi.
Bosna Hersek’in yok edilmekle tehdit edildiği ve üzerinde kara bulutlar dolaştığı bir dönemde bağımsızlık için referanduma gittiğini anımsatan Dzaferovic, bağımsızlık referandumunun, Bosna Hersek’e egemenlik ve toprak bütünlüğünün yanında uluslararası tanınırlık getirdiğini ifade etti.
Bosna Hersek’in iyi bir perspektife sahip olduğunun altını çizen Dzaferovic, “Acilen çözülmesi gereken sorunların başında vatandaşlarımızın eşitliği geliyor. Özellikle savaşta terk etmek zorunda kaldıkları evlerine geri dönenler ve üç kurucu millet (Boşnak, Sırp, Hırvat) dışında kalanlar için bu önemli.” dedi.
Dzaferovic, Türkiye-Bosna Hersek ilişkilerine de değinerek, “Türkiye, Bosna Hersek’in dostu bir ülke. Her alanda iş birliğimizi güçlendirmeye devam edeceğiz. Türkiye, AB ve NATO’ya üyelik süreçlerimize saygı duyuyor ve destek oluyor. Ayrıca Bosna Hersek ekonomisine ve ülkemizdeki tarihi-kültürem mirasın onarılmasına katkı sunuyor.” diye konuştu.
Programa Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçisi Haldun Koç ile ülkedeki Türk kurum ve kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.
Kaynak: Haberler.com