Toplumsal olaylara odaklı fotoğraf çalışmaları gerçekleştiren Laos asıllı Fransız fotoğraf sanatçısı Lam Duc Hien, 50 ülkede kadına şiddeti fotoğraflarına yansıttı.
Çocukluğunun iki yılı mülteci kampında geçen 53 yaşındaki Hien, 25 yıldır şiddetin ve savaşların etkilerini fotoğraflarına aktarıyor.
Hien, dünyanın dört bir yanında çektiği şiddet gören kadın fotoğraflarıyla bu konuya duyarlılık mesajı veriyor. Romanya, Ruanda, Güney Sudan, Bosna Hersek, Irak, Pakistan gibi ülkelerde şiddet gören kadınları önce dinleyen Hien, daha sonra deklanşörüne basıyor.
$(window).load(function () { var s = document.createElement(“script”), el = document.getElementsByTagName(“script”)[0]; s.async = 1; s.src = “//cdn2.admatic.com.tr/showad/showad.js”; el.parentNode.insertBefore(s, el); });
Hien, şiddet gören kadın konulu fotoğraflarını “Anne, Anneler…” adlı projesinde bir araya getirerek, İstanbul, Ankara ve İzmir’in ardından Bursa’da açılan sergide izlenime sundu.
-“Kadına şiddeti göstermek, çok cesaret isteyen bir iş”
“Word Press Photo” gibi önemli ödüllerin sahibi olan 53 yaşındaki Hien, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sergilerinin Türkiye’de de açılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Hien, hayatındaki zorluklara dikkati çekerek, “Küçük yaşımdan itibaren yaşadığım yerlerde hep kadına şiddet, savaş, ailevi şiddet vardı. Ben, bunu vücudumda ve kalbimde hep yaşadım.” diye konuştu.
Fotoğraf çekmeyi öğrendikten sonra kendisini insanlığa adadığını ifade eden Hien, şöyle dedi:
“Göçmenler, savaş mağdurları ve özellikle şiddet mahkumu kadınları ele aldım. Başlangıçta bu, benim için belli bir konu değildi. Birkaç sene sonra baktım ki bütün fotoğraflarımda şiddet gören kadınlar ve çocuklar var. Fotoğraflarımı görenler de bu konuda çalışmayı devam etmemi istedi. Kadına şiddeti göstermek, çok cesaret isteyen bir işti. Bunlar, genellikle tabu konular.”
“İlk önce onların hikayelerini dinliyorum”
50 ülke gezdiğini ve binlerce fotoğraf çektiğini dile getiren Hien, şöyle devam etti:
“Fotoğrafı gözlerimle, makinemle değil, kalbimle, kulağımla çekiyorum. İlk önce onların hikayelerini dinliyorum. Böylece onlarla dostluk kuruyorum. Başlangıçta fotoğraf çektirmek istemeyen kadınlar, ben onları dinledikten sonra, konuşmalarımızdan birkaç gün ya da bir hafta sonra onların özel hayatlarını evlerinde fotoğraflamama, çok zor anlarda fotoğraf çekmeme izin veriyor ve bana tamamen güveniyorlar. Dolayısıyla bazı fotoğraflar benim için çok anlamlı.”
Projesinin adını “Anne, anneler…” koymasına ilişkin de bilgi veren Hien, “Önce tekil, sonra çoğul. ‘Anne’ derken benim annem. Fotoğraflarımı önce anneme ithaf ediyorum. ‘Anneler’ derken tüm annelere saygı gösterip onları da anıyorum. Bütün şiddetlerde daima kadın ilk hedef oluyor. Çocuklar da şiddetin içinde yaşıyor.”
Hien, Çocuklarının da şiddete maruz kalmasının anneler üzerindeki olumsuz etkisinin büyük olduğunu vurgulayarak, “Bu durumun değişmesi için gayret ediyorum. Avrupa dahil birçok ülkede bu bir tabu meselesi, dokunulmayan bir konu. Bunu değiştirmek için konuşmak, bundan bahsetmek lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Kaynak: Haberler.com