Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO’nun Tu¨rkiye ile c¸ok daha gu¨c¸lu¨ ve anlamlı olduğunu, bunu tartıs¸maya ac¸manın anlamsız olduğunu belirterek, “NATO u¨yeligˆimizden veya mu¨ttefikliğimizden vazgec¸mek gibi bir niyetimiz so¨z konusu degˆildir” dedi.
Akar, Genel Kurul’da Bakanlığı bütçesine yönelik sunumunda, dünyada ve bölgedeki önemli gelişmelerin gu¨venlik ortamına yo¨nelik risk ve tehditleri beraberinde getirdiğini belirtti.
82 milyon vatandas¸ın huzuruna, refahına, egemenligˆine ve bagˆımsızlıgˆa yo¨nelecek her tu¨rlu¨ tehdit ve tehlikeye kars¸ı “O¨lu¨rsem s¸ehit, kalırsam gazi” anlayıs¸ı ic¸erisinde kararlılıkla mücadele ettiklerini ifade eden Akar, “Yurt ic¸i ve sınır o¨tesinde tero¨r o¨rgu¨tlerine kars¸ı aralıksız su¨rdu¨rdu¨gˆu¨mu¨z mu¨cadelede, milletimizin tero¨re kars¸ı dirayetli ve kararlı durus¸u ile bu¨yu¨k bas¸arılar elde edilmis¸tir. Mu¨cadelemiz en son tero¨rist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecektir” diye konuştu.
$(window).load(function () { var s = document.createElement(“script”), el = document.getElementsByTagName(“script”)[0]; s.async = 1; s.src = “//cdn2.admatic.com.tr/showad/showad.js”; el.parentNode.insertBefore(s, el); });
Suriye’nin kuzeyinde yuvalanan tero¨ristlerin gu¨venlik ve istikrara yo¨nelik tehdidinin ve sınırda tero¨r koridoru olus¸turma giris¸imlerinin bertaraf edilmesi için yapılan operasyonları hatırlatan Akar, “DEAS¸ tero¨r o¨rgu¨tu¨nu¨, DEAS¸’la Mu¨cadele Ku¨resel Koalisyonu ile birlikte etkisiz hale getirmeyi arzu etmemize ragˆmen, bu mu¨mku¨n olmayınca Türk Silahlı Kuvvetleri, Fırat Kalkanı Harekatı’nı, 15 Temmuz hain darbe giris¸iminden sadece bir ay sonra, tek bas¸ına icra etmek zorunda kalmıs¸tır” dedi.
Söz konusu harekatın ardından da Zeytin Dalı Harekatı’nın başarıyla gerçekleştirildiğini anımsatan Akar, “TSK, Fırat Kalkanı Harekatı ile 3 bin civarında radikalleşmiş DEAS¸’lıyı, Zeytin Dalı Harekatı ile de 4 bin 500 civarında PKK/PYD/YPG/DEAS¸ tero¨r o¨rgu¨tu¨ mensubunu Suriye’nin kuzeyinde etkisiz hale getirmis¸tir, bo¨ylece Tu¨rkiye’nin, ülkemizin, milletimizin gu¨cu¨nu¨ ve kararlılıgˆını tu¨m du¨nyaya go¨stermis¸tir. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları sonrasında bo¨lgede huzur ve gu¨venin yeniden sagˆlanması ile yaklas¸ık 380 bin Suriyeli kardeşimiz topraklarına ve evlerine güvenle, gönüllü olarak ve saygın bir şekilde do¨nmu¨s¸lerdir” ifadesini kullandı.
“Sac¸ma iddialarla dezenformasyon yapıldı”
Fırat’ın dogˆusunda ise NATO ortaklarıyla gu¨venli bo¨lge olus¸turulmasının önerildiğini, hatta ABD ile bazı planlarda mutabık kalındığını dile getiren Akar, “Ancak daha sonra dogˆrudan harekete gec¸memiz bir zaruret haline gelmis¸tir” dedi.
DEAS¸ ve PKK/PYD-YPG tero¨r o¨rgu¨tlerinin varlıgˆını sonlandırmak, hudutların ve halkın gu¨venligˆini sagˆlamak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları dogˆrultusunda, 9 Ekim saat 16.00’da Barıs¸ Pınarı Harekatı’nın bas¸latıldığını belirten Akar, şöyle konuştu:
“Bu harekat ile aynı zamanda tesis edilecek gu¨venli bo¨lgeye bas¸langıc¸ta 1 milyon, mu¨teakiben 2 milyona ulas¸acak s¸ekilde yerlerinden edilmis¸ Suriyeli kardes¸lerimizin evlerine, topraklarına gu¨venli, go¨nu¨llu¨ ve saygın bir s¸ekilde do¨nmelerine ve o¨zgu¨rce yas¸amalarına imkan vermek amac¸lanmıs¸tır. Harekat, u¨lkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, Adana Mutabakatı, BM So¨zles¸mesi ve BMGK’nin tero¨rle mu¨cadeleye yo¨nelik kararları c¸erc¸evesinde yapılmıs¸tır, yapılmaktadır. Harekata, Birleşmiş Milletlerce tanınan Suriye Gec¸ici Hu¨ku¨metinin unsurları olan Suriye Milli Ordusu tarafından da o¨nemli destek sagˆlanmıs¸tır, sağlanmaktadır. Suriye Milli Ordusu unsurları, kendi topraklarını, evlerini, vatanlarını kurtarmak ic¸in mu¨cadele etmektedirler. Biz Suriye başta olmak üzere tu¨m koms¸ularımızın toprak bu¨tu¨nlu¨gˆu¨ne saygılıyız, kimsenin toprağında gözümüz yok. Sadece u¨lkemizin ve milletimizin gu¨venligˆine degˆil, aynı zamanda bo¨lgede yas¸ayan Ku¨rtler, Araplar, Asuriler, Keldaniler, Aramiler, Hristiyanlar ve Yezidiler gibi digˆer dini ve etnik grupların gu¨venligˆine de bu¨yu¨k o¨nem vermekteyiz.”
Tüm bunlara rağmen “Ku¨rtlere saldırıldıgˆı ve sivillere zarar verildigˆi” s¸eklinde asılsız, sac¸ma iddialarla dezenformasyon yapıldığını ifade eden Akar, “Tu¨rkler ve Ku¨rtler kardes¸tir. Et ve tırnak gibidir. Binlerce yıldır bu cogˆrafyayı, ekmegˆi, suyu birlikte paylas¸mıs¸tır ve paylas¸maya da devam edecektir. Bilinmelidir ki PKK/KCK/PYD/YPG Ku¨rtlerin, DEAS¸ da Mu¨slu¨manların, İslamın temsilcisi degˆildir, olamaz” diye konuştu.
“TSK’da bu konuda bir doktrin söz konusu değil”
Teröristlerin, masumların kanı ve canı u¨zerinden propaganda u¨retmek ic¸in saldırılarını sivil halkın da bulundugˆu park, hastane hatta kilise gibi ibadethanelerden yaptığına dikkati çeken Akar, şunları söyledi:
“Amac¸ları, Silahlı Kuvvetlerimizin bunlara kars¸ılık vermesi ve sivil kayıpların yas¸anmasıydı ama Mehmetc¸ik bu oyunu go¨rdu¨ ve kars¸ılık vermedi. Du¨nyanın da bu namertlerin gerc¸ek yu¨zlerini go¨rmesini bekliyoruz. Bu alc¸aklar aynı s¸ekilde du¨nyanın c¸es¸itli yerlerinde yas¸anmıs¸ olaylara ait video ve fotogˆrafları, harekat sırasında olmus¸ gibi sosyal medyada yayımladılar. Hatta ‘kimyasal silah kullanıldı’ iftirasıyla kara propaganda yaptılar ancak ilgili kurum ve kurulus¸lar ile yapılan koordineli c¸alıs¸malarla bu alc¸akların sahtekarlıkları anında ortaya c¸ıkarıldı. TSK’nın envanterinde kimyasal silah atma vasıtaları veya mu¨himmatı bulunmamaktadır. TSK’da bu konuda bir konsept, doktrin, egˆitim söz konusu değildir. “
Türk Silahlı Kuvvetlerinin bugu¨ne kadar gerc¸ekles¸tirdigˆi tu¨m operasyonlarda masum insanların, tarihi ve dini yapıların ve c¸evrenin zarar go¨rmemesi ic¸in hic¸bir u¨lkenin go¨stermedigˆi hassasiyetin go¨sterildiğini vurgulayan Akar, “O¨zgu¨rlu¨kler bas¸ta olmak u¨zere, bo¨lgede hayatın normalles¸mesi ic¸in TSK’nın ve ilgili kurum ve kurulus¸larımızın faaliyetleri aralıksız devam etmektedir. Barıs¸ Pınarı Harekatı sırasında ABD ve Rusya ile birer mutabakat imzalanmıs¸tır. Bu mutabakatların uygulanmasında ortaya c¸ıkan aksaklıklar go¨ru¨s¸u¨lerek giderilmeye c¸alıs¸ılmaktadır” dedi.
“2 bin 135 mayın temizlendi”
“Pınar Bölgesi”nde el yapımı patlayıcı ve mayın temizleme faaliyetleriyle sagˆlık, yiyecek, su, elektrik ve dini ihtiyac¸ların kars¸ılanması için hayatın normalles¸tirilmesi c¸alıs¸malarına devam edildiğini dile getiren Akar, “Şu ana kadar sivil halka yönelik hainler tarafından yerleştirilen 2 bin 135 mayın ve EYP temizlenmis¸tir” diye konuştu.
Rusya ile Pınar Bo¨lgesi’nin batısı ve dogˆusunda ortak kara devriyelerinin icra edildiğini söyleyen Akar, I·dlib’te ise Astana ve Soc¸i mutabakatları ile bu¨yu¨k bir insani krizin o¨nlendiğini belirtti. Mutabakatla yeni bir mu¨lteci akınının, yeni bir insanlık dramının yas¸anmaması ic¸in Tu¨rk Silahlı Kuvvetleri unsurlarınca 12 go¨zlem noktası olus¸turulduğunu hatırlatan Akar, “Ancak rejimin kara ve hava saldırıları nedeniyle radikalles¸me artmakta, ülkemize doğru bo¨lge halkı go¨c¸e zorlanmaktadır” ifadesini kullandı.
“Kıbrıs ve çevresinde menfaatlerimizi kararlılıkla korumaya devam ediyoruz”
Irak’ın kuzeyinde Pençe Harekatlarının planlandıgˆı s¸ekilde bas¸arıyla devam ettiğini dile getiren Akar, tero¨rle mu¨cadele faaliyetlerimizin yanı sıra, Kıbrıs ve c¸evresi dahil, mavi vatan ve semalardaki hak, alaka ve menfaatleri de azim ve kararlılıkla korumaya devam ettiklerini bildirdi.
Akar, Kıbrıs’ta, deniz yetki alanlarında, es¸it egemen hakların korunması ve kaynakların adil paylas¸ımının gerektigˆini ısrarla savunduklarını belirterek, “Kıbrıs bizim milli meselemizdir. Kimse bu konuda bizden taviz beklemesin. Bu konudaki fikirlerimiz ve yaklas¸ımlarımız herkes tarafından bilinmektedir. Bizim kimsenin hakkında, hukukunda go¨zu¨mu¨z yoktur. Bu konuda ‘iyi koms¸uluk ilis¸kilerini arzu etmemiz’ taviz ve zafiyet, ‘Hic¸bir oldubittiye izin vermeyecegˆiz’ dememiz de tehdit olarak algılanmamalıdır” ifadesini kullandı.
Tu¨rkiye ile Libya Devleti Ulusal Mutabakat Hu¨kümeti arasında iki muhtıra imzalandığını anımsatan Akar, “Bu muhtıralarla gu¨venlik ve askeri alanlarda is¸ birligˆinin gelis¸tirilmesi ic¸in hukuki zemin olus¸turulmus¸ ve her iki u¨lkenin hak ve menfaatleri dogˆrultusunda tamamen uluslararası hukuka uygun bir s¸ekilde deniz yetki alanları kayıt altına alınmıs¸, bo¨lgede oldubittilere izin verilmeyecegˆi ac¸ık bir s¸ekilde ortaya konmus¸tur” dedi.
“NATO halen o¨nemini koruyor”
NATO ilişkilerine de değinen Akar, “NATO halen o¨nemini korumakla birlikte, son do¨nemlerde maalesef bazı u¨ye u¨lkeler mu¨ttefiklik ruhuna uygun bir tutum sergilememis¸lerdir. Yeni sınamalar ve ortak gu¨venlik tehditleriyle kus¸atıldıgˆımız gu¨nu¨mu¨zde mu¨ttefiklerimizle dayanıs¸mayı gec¸mis¸te oldugˆu gibi degˆerli go¨ru¨yoruz. NATO u¨yeligˆimizden veya mu¨ttefikliğimizden vazgec¸mek gibi bir niyetimiz so¨z konusu degˆildir” diye konuştu.
Türkiye’nin 1952’den bugu¨ne kadar du¨nyanın her yerinde NATO harekat, tatbikat ve insani misyonlarında yer aldığını, NATO karargahlarına personel destegˆi sagˆladığını, verilen digˆer go¨revleri de bas¸arıyla yerine getirdiğini aktaran Akar, şöyle devam etti:
“Tu¨rk Silahlı Kuvvetleri NATO, BM, AB ve AGI·T bu¨nyesinde Afganistan’dan Kosova’ya ve Bosna Hersek’e, Lu¨bnan’dan Somali’ye kadar du¨nyadaki pek c¸ok barıs¸ı destekleme misyonuna katkı sagˆlamaktadır. I·ttifak tarihi boyunca, NATO’nun ruhuna ve misyonuna uygun hareket eden Tu¨rkiye’nin, mu¨ttefiklerinden de benzeri bir yaklas¸ım beklemesi en dogˆal hakkıdır. Su¨rekli degˆis¸en gu¨venlik ortamında NATO da dogˆal olarak vizyon ve stratejilerini su¨rekli gelis¸tirmelidir. Tu¨rkiye sadece kendi sınırlarını degˆil, NATO sınırlarını da korumaktadır. Tu¨rkiye’nin gu¨venligˆi, NATO dahil tu¨m Avrupa’nın gu¨venligˆidir. NATO Tu¨rkiye ile c¸ok daha gu¨c¸lu¨ ve anlamlıdır. Bunu tartıs¸maya ac¸mak anlamsızdır.”
2020 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulunda
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar: (2)
“(Tank Paleti Fabrikası) Burada yapılan faaliyetlerin hepsinin yasalara uygun, ekonomik ve askeri ihtiyaçlara uygun şekilde devam ettiğini söyleyebiliriz”
“Amacımız, niyetimiz, maksadımız bir an önce bu tankların Silahlı Kuvvetler hizmetine verilmesidir”
“Yatırımcısı ve u¨retim ortagˆı oldugˆumuz, ayrıca tu¨m yu¨ku¨mlu¨lu¨klerini eksiksiz olarak yerine getirdigˆimiz F-35 projesinde ABD ile yas¸anan sıkıntıların diyalog yolu ile c¸o¨zu¨mu¨ ic¸in gayret gösteriyoruz”
“S-400 tedariki nedeniyle haksız ve stratejik ortaklık ruhuna aykırı şekilde F-35 projesi dıs¸ında bırakılmamız halinde ihtiyacımızı kars¸ılamak ic¸in doğal olarak bas¸ka arayıs¸lara girmek zorunda kalacagˆız”
“(FETÖ ile mücadele) Elde edilecek yeni bilgi, belge ve veriler ışığında mücadeleye kararlılıkla devam edilmektedir. Amacımız, bu s¸anlı u¨niformayı tek bir hainin bile tas¸ımasına izin vermemektir”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Arifiye’deki Tank Paleti Fabrikasına ilişkin, “Burada yapılan faaliyetlerin hepsinin yasalara uygun, ekonomik ve askeri ihtiyaçlara uygun şekilde devam ettiğini söyleyebiliriz” dedi.
Akar, TBMM Genel Kurulunda Bakanlığının bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, o¨nemli bir hava ve fu¨ze tehdidi altında bulunan Türkiye’de 82 milyon vatandas¸ın gu¨venligˆi ic¸in hava ve fu¨ze savunma sisteminin bir tercih degˆil, zorunluluk olduğunu belirtti.
Hava ve fu¨ze savunma sistemi ihtiyacının bir an evvel ve Türkiye’ye ait bir sistemle kars¸ılanması maksadıyla, teknoloji transferi, teslimat takvimi, fiyat ve ortak u¨retim kriterlerine uygun olarak, Rusya’dan S-400 tedariki ic¸in bas¸latılan sürecin planlandıgˆı s¸ekilde devam ettiğini aktaran Akar, uzun menzilli bir bo¨lge hava ve fu¨ze savunma sisteminin milli imkanlarla tasarlanıp u¨retilmesine yo¨nelik c¸alıs¸maların da yogˆun s¸ekilde sürdüğünü vurguladı.
“TSK, kısa ve orta menzilli hava savunma sistemi olan Hisar’ı ins¸allah o¨nu¨mu¨zdeki yıllardan itibaren kullanmaya bas¸layacaktır” diyen Akar, bu başarının gelis¸tirme su¨reci devam eden uzun menzilli hava savunma sistemi Siper bakımından da bu¨yu¨k o¨nem taşıdığını söyledi.
F-35 savaş uçağı tedariki konusuna da değinen Akar, “Yatırımcısı ve u¨retim ortagˆı oldugˆumuz, ayrıca tu¨m yu¨ku¨mlu¨lu¨klerini eksiksiz olarak yerine getirdigˆimiz F-35 projesinde ABD ile yas¸anan sıkıntıların diyalog yolu ile c¸o¨zu¨mu¨ ic¸in gayret gösteriyoruz. S-400 tedariki nedeniyle haksız ve stratejik ortaklık ruhuna aykırı şekilde F-35 projesi dıs¸ında bırakılmamız halinde ihtiyacımızı kars¸ılamak ic¸in doğal olarak bas¸ka arayıs¸lara girmek zorunda kalacagˆız.” diye konuştu.
FETO¨’den temizlendikc¸e gu¨c¸lenen Türk Silahlı Kuvvetlerinin bugu¨n her zamankinden daha etkin, caydırıcı ve saygın bir s¸ekilde faaliyetlerine devam ettiğini vurgulayan Akar, “Elde edilecek yeni bilgi, belge ve veriler ışığında mücadeleye kararlılıkla devam edilmektedir. Amacımız, bu s¸anlı u¨niformayı tek bir hainin bile tas¸ımasına izin vermemektir.” dedi.
Askeralma Kanunu ile hayata geçen uygulamaların halkın teveccühü ile karşılandığını dile getiren Akar, “Sonuc¸ olarak, vatandas¸larımızın ihtiyac¸ ve beklentileri ile TSK’nin yu¨ku¨mlu¨ personel ihtiyacı kars¸ılanmıs¸, modern, o¨ngo¨ru¨lebilir ve su¨rdu¨ru¨lebilir bir sistem tesis edilmis¸tir. Örnek vermek gerekirse bu sistemle er, yedek astsubay, yedek subay olarak askerlik go¨revine bas¸layacak gencimiz, gerekli kos¸ulları sagˆlamaları halinde general ru¨tbesine kadar yükselebilecektir.” ifadelerini kullandı.
“İşçilerin özlük hakları kaybolmadı”
Tu¨rk Silahlı Kuvvetlerinin harbe yo¨nelik ihtiyac¸larını kars¸ılamak maksadıyla sahip olunan teknolojiyi gelis¸tirmek ic¸in var gu¨çleriyle çalıştıklarını belirten Akar, yu¨ksek teknolojiye dayalı savunma sanayi u¨ru¨nlerinin milli ve yerli tasarım ve u¨retimine c¸ok bu¨yu¨k o¨nem verdiklerini söyledi.
Öne çıkan milli savunma sanayi projelerine ilişkin örnekler de veren Akar, şöyle devam etti:
“Tank ile ilgili çalışmalar 10 yıldan beri devam etmektedir. 2008’de başlayan çalışmalarla birlikte 2012-2015 arasında Otokar tarafından yapılan çalışmalarla 5 prototip yapıldı. Bu 5 prototipin yapılması sırasında o özel sektör kuruluşu Arifiye’deki fabrikanın bütün imkanlarından faydalanma şansı buldu. Arifiye’deki fabrika 1. Ana Bakım Fabrikası. Orada tank ve palet yapılmıyor orada sadece zırhlı araçların paleti yapılıyor dolayısıyla bu da yanlış bir algıya sebep olabiliyor. Yapılan çalışmaların sonunda ortaya 5 prototip çıktıktan sonra ihale yapıldı. Bu ihaleye ülkemizden 3 firma girdi, BMC bu ihaleyi kazandı. Eğer diğer ikisinden biri kazanmış olsaydı benzer şekilde bu fabrikadan yararlanma mecburiyeti vardı, bir an önce Silahlı Kuvvetlerin ihtiyacı olan bu tankın üretilmesi için. Yapılan çalışmalar sonunda geldiğimiz noktada işçilerin hiçbir şekilde özlük hakları kaybolmamıştır. Orada çalışan askerler ve siviller 119 kişilik ikmal, kalite, güvence ve proje takip müdürlüğü kurulmuştur. Dolasıyla fiyatlar, kalite dahil bunların hepsi denetlenecektir. Bu şekliyle geldiğimiz noktada faaliyetler yürütülmektedir. Amacımız, niyetimiz, maksadımız bir an önce bu tankların Silahlı Kuvvetler hizmetine verilmesidir.”
“Millet, memleket ve devlet meselesi…”
Hulusi Akar, konuyla ilgili yapılan itirazların yargı tarafından görüşülmesinin ardından reddedildiğini hatırlatarak, “Burada yapılan faaliyetlerin hepsinin yasalara uygun, ekonomik ve askeri ihtiyaçlara uygun şekilde devam ettiğini söyleyebiliriz.” dedi.
Geçmişte Ford fabrikası kurulurken yaşanan arazi tartışmalarını da hatırlatan Akar, “Rahmetli Süleyman Demirel, ‘Çankaya’nın bahçesini dahi veririm’ demişti. Bunu da dikkatlerinize sunmak istiyorum. Önemli ve acil ihtiyaçlarımızdan olan milli tankı da bu şekilde karşılamaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
Tu¨rk Silahlı Kuvvetlerinin etkin, caydırıcı ve saygın bir ordu niteligˆinde olmasının hayati o¨neme haiz olduğunu vurgulayan Akar, “Bu kapsamda, olabildigˆince s¸effaf bir s¸ekilde yu¨ru¨tu¨len bu faaliyetleri millet, memleket ve devlet meselesi olarak go¨ru¨yoruz.” dedi.
Savunma, gu¨venlik ve TSK’nın bu seviyeye gelmesinde emegˆi gec¸en bas¸ta Gazi Mustafa Kemal Atatu¨rk ve silah arkadas¸ları olmak u¨zere asker-sivil tu¨m mensuplarını saygıyla yad eden, şehitlere rahmet, gazilere şifa dileyen Akar, sözlerini, “Şu anda karada, denizde ve havada, yurt ic¸inde ve sınır o¨tesinde, zorlu hava ve arazi s¸artlarında go¨revlerini bu¨yu¨k bir kahramanlık ve fedakarlıkla yu¨ru¨ten kahraman silah arkadas¸larıma da kazasız, belasız bas¸arılı go¨revler temenni ediyorum.” diyerek tamamladı.
Kaynak: AA
Haber Videosu
: Milli Savunma Bakanı Akar: “F-35 projesinde ABD ile yas¸anan sıkıntıların diyalog yolu ile…
Kaynak: Haberler.com