Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Valentin İnzko, Türkiye‘nin gerek siyasi, gerekse kültürel alanda Balkanlar’da bir istikrar unsuru olduğunu söyledi.
Inzko, AA muhabirine, Bosna Hersek’teki karmaşık sistemden Srebrenitsa soykırımının inkarına, Türkiye’nin Balkanlar’daki rolünden Nobel tartışmalarına kadar birçok konuda değerlendirmede bulundu.
$(window).load(function () { var s = document.createElement(“script”), el = document.getElementsByTagName(“script”)[0]; s.async = 1; s.src = “//cdn2.admatic.com.tr/showad/showad.js”; el.parentNode.insertBefore(s, el); });
Bosna’daki savaşı (1992-1995) sonlandırsa da karmaşık bir sistem getiren Dayton Barış Anlaşması’nın revize edilmesine değinen İnzko, “Anayasanın değiştirilmesi gerçekçi değil, ama kesinlikle gerekli.” dedi.
Mevcut anayasanın ayrımcılık içerdiğini vurgulayan İnzko, “Mesela Bosna Hersek vatandaşı Yahudiler, Türkler ya da Romanlar Devlet Başkanlığı ya da Halklar Meclisi için aday olamıyor. Bu nedenle bu anayasa değiştirilmeli. Bu hususta teklifler de var ama şu an bunun çok da gerçekçi olduğunu düşünmüyorum.” diye konuştu.
İnzko, Bosna Hersek’in karmaşık bir devlet olduğunu ancak istendiği zaman birçok şeyin başarılabileceğini kaydederek, mevcut anayasanın verdiği birçok hakkın da hem iyiye hem de kötüye kullanılabileceğini söyledi.
Soykırımın inkarı yasa ile engellenecek
“Bonn Yetkileri” olarak da bilinen geniş yetkilere sahip olan İnzko, Srebrenitsa’daki soykırımı inkar edenlerin cezalandırılması için bir yasanın çıkarılması gerektiğini ifade etti.
Savaştan sonraki 11-12 yıl boyunca uluslararası toplumun Bosna Hersek’in gelişiminde önemli bir faktör olduğunu ancak sonrasında sorumluluğun yerli makamlara devredildiğini anımsatan İnzko, “Yerli sorumluluk yerli kanunlar demek, uluslararası toplumun müdahale etmemesi demek. Şimdi bazıları Bosna Hersek’teki gelişimin yavaşladığını görüyor. Bazıları yeniden Bonn Yetkileri’nin kullanılması gerektiğini düşünüyor.” dedi.
Soykırım inkarını yasaklayacak bir yasa çıkarılmasının meclisin sorumluluğu olduğunu kaydeden İnzko, bu yasanın Avrupa standartlarında bir yasa olacağının altını çizdi.
Srebrenitsa’daki soykırımı inkar eden Avusturyalı yazar Peter Handke’ye Nobel Edebiyat Ödülü verilmesini de değerlendiren İnzko, “Bu konuda cevabım çok basit. Soykırımı inkar etmenin yasaklanacağı bir yasanın gelecek yıl çıkarılması için elimden geleni yapacağım.” diye konuştu.
“Türkiye bir istikrar unsurudur”
Türkiye’nin Bosna Hersek ve Balkanlar’daki rolünü de değerlendiren İnzko, “Türkiye gerek siyasi alanda gerekse kültürel alanda Balkanlar’da bir istikrar unsurudur. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) Başkanlığı bünyesindeki teknik yardımlar, Türk cumhurbaşkanının, Sırbistan ve Hırvatistan cumhurbaşkanlarıyla en üst düzeydeki iyi ilişkileri bunda etkilidir.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin desteğiyle inşa edilecek Saraybosna-Belgrad Otoyolu’nun, bölge istikrarı ve barışı için muazzam bir rol oynayacağını vurgulayan İnzko, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin bölgedeki rolünün son derece olumlu olduğu kanaatindeyim. Mesela Doğu Bosna’daki bir köye gittiğinizde, TİKA’nın sizden daha önce oraya geldiğini görüyorsunuz. Bosna Hersek, dostlarının da desteğiyle kendi ayakları üzerinde daha güçlü durmalı.”
“Göçmenlere yardımcı olmalıyız”
Göçmen krizine de değinen İnzko, “İnsan olarak göçmenlere yardımcı olmalıyız, zira yardım etmek dışında bir alternatifimiz yok. Herkes elinden geldiğince bu insanlara yardım etmeli.” dedi.
Üç “gidişin” Bosna Hersek kariyerindeki en zor anları olduğunu vurgulayan İnzko, “İlki, her yıl 11 Temmuz’da Srebrenitsa’ya gidişim. İkincisi, gençlerin bu ülkeden gidişi. Üçüncüsü ise bu ülkeden yabancı hakim ve savcıların gidişi. O gün ağlamıştım. Uluslararası toplum artık yerli hakim ve savcıların sorumluluk almasına karar vermişti, oysa bana göre henüz bunun zamanı değildi.” diye konuştu.
İnzko, en mutlu olduğu anın ise Bosna Hersek vatandaşları için vize serbestisinin yürürlüğe girdiği 10 Aralık 2010 tarihi olduğunu söyledi.
Bosna Hersek Yüksek Temsilciliği
Savaşı sonlandıran Dayton Barış Anlaşması ile oluşturulan Bosna Hersek Yüksek Temsilciliği Ofisi (OHR), uluslararası toplum adına Bosna Hersek’te barış anlaşmasının uygulanmasını denetliyor. Yüksek Temsilcilik aynı zamanda ülkede faaliyet gösteren uluslararası kurumların etkinliklerini de koordine ediyor.
Her yıl Birleşmiş Milletler’e (BM) Bosna Hersek’teki gelişmeler ve sorunlarla ilgili rapor da sunan Yüksek Temsilci, “Bonn Yetkileri” olarak bilinen geniş yetkilere sahip. Yüksek Temsilci, Devlet Başkanlığı Konseyinin üyeleri dahil olmak üzere ülkede barışın uygulanmasına engel olan kişileri görevden alabiliyor, ihtiyaç durumunda yasa da çıkartabiliyor.
Avusturyalı diplomat Valentin İznko, 2009’dan beri Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi olarak görev yapıyor.
Kaynak: AA
Kaynak: Haberler.com