Avrupa’nın Kudüs’ü Saraybosna

400 yıl Osmanlı egemenliğinde kalan Saraybosna’nın yönetimi 1878 Berlin Antlaşması’nda Avusturya’ya bırakıldı. 1879’daki yangında Gazi Hüsrev Bey Camii’nden batıya kadar olan yapıların önemli bölümü kül oldu.

Sarajevo-panorama1

Başkent Saraybosna Müslümanların müftüsünün, Sırp Ortodoks metropolitinin ve Katolik başpiskoposunun da bulunduğu yerdir. Bu yüzden de Avrupa’nın Kudüs’ü olarak anılmış.

Fatih Sultan Mehmet’in 1463’te Osmanlı topraklarına kattığı kentin adı, ilk Bosna Sancak Beyi İshak Bey’in 1471’de yaptırdığı saraydan geliyor.

Miljacka Irmağı vadisinde Macaristan’a giden yolların kavşağında yer alan kent, kısa sürede büyük gelişme göstermiş, Sancak Beyleri Mehmet Bey ve Ayaz Bey 15’inci yüzyılın son çeyreğinde kente hamam, mescitler ve dükkânlar yaptırmıştır. 1509’da Firuz Bey bir medrese, bir çifte hamam ve çarşıyı inşa ettirirken suyu da Sedrenik Tepesi’nden getirtmiş. Osmanlı döneminde şehir, sularının bolluğuyla tanınmış. Evliya Çelebi 110 çeşmeden bahsediyor.

Saraybosna’daki ilk kubbeli camiyi 1518’de Mustafa Bey yaptırırken, İsa Bey’in oğlu Mehmed Bey de bir medrese ve bir mescitle çarşıya ilk bedesteni kazandırmış. 1530’a gelindiğinde Saraybosna’da 35 mahallede, 5 cami, 23 mescit, 2 kervansaray, 4 hamam ve 4 tekke bulunuyormuş. Bu dönemde İskender Paşa da kendi adıyla anılan köprüyü yaptırmış.

Saraybosna en parlak günlerini Kanuni döneminde yaşadı. Bu döneme damgasını vuran Gazi Hüsrev Bey, (1480-1541) annesi tarafından Sultan II. Bayezid’in torunu olup Bosna’da uzun süre görev yapan bir sancak beyi. Karadağ’da çıkan bir Sırp isyanını bastırırken ölmüş ve Saraybosna’da kendi adıyla anılan caminin avlusundaki türbeye gömülmüş. Şehirdeki 300’e yakın yapı onun bağışlarıyla inşa edilmiş, Başçarşı da onun vakıf eseri…

Gazi Hüsrev Bey

Kendi adını taşıyan külliyesi birçok yapıdan oluşmakta; Gazi Hüsrev Bey (Begova) Camii (1530), iç mekânlardaki kalem işleriyle dikkat çekici. 1542’de yaptırılan türbesi de bu caminin avlusunda bulunuyor. 1535’te inşa edilen medresesi, şadırvanlı bir avlu çevresinde yerleştirilmiş odalardan oluşuyor. 27 dükkân ve 48 bölmeli bedestenin dört girişi var. Ortası Havuzlu Hanıkâhı 1876’da onarım görmüş. Gazi Hüsrev Bey Kütüphanesi pek çok yazma esere sahip. Vakfa ait 1535 tarihli hamam binası Adil Bey Zülfikarpasic’in (1921-2008) şehre armağanı Boşnak Enstitüsü’nün bir parçası olarak hizmet veriyor. Saraybosna’nın sosyal ve kültürel merkez olması ve geleneksel değerlerini günümüze dek sürdürmesinde, Adil Bey’in kurduğu vakfın ve enstitüsünün rolü var.

Ayrıca gene aynı dönemden Bursa Bedesteni ile dört kubbeli Buzadzi Hacı Hasanova Camii (1556), tek kubbeli olarak inşa edilen Ali Paşa Camii (1560), Ferhat Paşa Camii (1561) şehrin önemli eserleri arasında. 17. yüzyılda Saraybosna’da cami sayısı da 100’e ulaşmış, kentte pek çok mektep ve medresenin yanı sıra 10 tekke açılmıştır.

Saraybosna’da Sefaradlar

İspanya’yı terkeden Sefarad Yahudileri’nin bir bölümü Osmanlı’nın himayesinde kente yerleştirilmiş. Gelenler arasındaki 80’den fazla esnaf, işlerine Basçarşı’da devam ettiler. Bu bölgede ilk sinagog 1581’de inşa edildi. Osmanlı döneminde Saraybosna’da Müslüman, Katolik, Ortodoks ve Sefarad nufüs yüzyıllar boyunca uyum içinde yaşamış ve bu nedenle de Saraybosna, Avrupa’nın Kudüs’ü olarak da tanınmış. Başkent Saraybosna Müslümanların müftüsünün, Sırp Ortodoks metropolitinin ve Katolik Başpiskoposunun da bulunduğu yerdir.

1697 yılında Savoy Prensi Eugene, Saraybosna’nın neredeyse tümünü yakmış. Bu yıkımdan sonra Travnik’e taşınan Beylerbeyi 1851’e kadar orada kaldı.

Bosna’da Osmanlı egemenliğinin sonu

400 yıl Osmanlı egemenliğinde kalan Saraybosna 1878 Berlin Antlaşması sonucu Osmanlı toprağı sayılmak kaydıyla yönetimi Avusturya’ya bırakıldı. Avusturya idaresinin ilk yıllarında 1879’da Gazi Hüsrev Bey Camii’nden batıya kadar olan büyük yangında yapıların önemli bölümü kül oldu. Yangın çarşının yarısını yok ederken, Osmanlı Saraybosna’sından Orta Avrupa etkili bir kente doğru hızlı bir geçişe de neden olmuş. 1908’de İkinci Meşrutiyet’ten hemen sonra Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Bosna-Hersek’i kendi topraklarına kattığını resmen açıklaması üzerine, Saraybosna Osmanlı egemenliğinden çıktı. Avusturya-Macaristan Veliahtı Arşidük Franz-Ferdinand’ın Saraybosna’da, 28 Haziran 1914’te Gavrilo Princip adlı bir Sırp terörist tarafından öldürülmesi I. Dünya Savaşı’nın başlamasına neden oldu.

Yazar: Nezih Başgelen
Kaynak: Milliyet.com.tr

Ayrıca Bakınız

Bosna Hersek’te “Çocuk Şenliği” Düzenlendi

Bosna Hersek’in orta kesimlerindeki Zenica şehrinde, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla 5. …