Doğu ve Batı Arasında İdeal İslam Toplumu

Tasavvuf Buhara’da doğdu, Bursa’da yayıldı ama en rahat şekilde bugün Bosna’da yaşanıyor. Din için de aynı şey söylenebilir. Siz hiç Bosna’da kapalı tekke gördünüz mü? Yada Bosna’da hiç Müslümanların birbirlerini öldürdüklerini duydunuz mu? İmkansız.

Bu bir özeleştiri olduğu kadar, değerlerimize sahip çıkanları destekleme çağrısıdır. Bugün Bosna’da tasavvuf ve tekke hayatının tam anlamıyla yaşama fırsatını bulması ve Bosna halkının tasavvufu yaşatması sadece Bosna için değil, tüm İslam Dünyası adına olumlu bir gelişme. Tasavvuf dediğime bakmayın, kastettiğim İslam’dır.

Batı artık inkar edilemeyecek kadar ilerimizde. Önlerine çıkmamız için yeni formüllere gerek yok; Batı’nın bizden alıp geliştirdiğini alacak ve onu geliştireceğiz. Zaten bu noktada artık olmadığımızı ve bunu aştığımızı düşünüyorum. Batı’nın iyiliğini kötülüğünü ayırt etmeden her şeyi kabullendiğimiz ise başka bir yerin tartışması.

Ve asıl söylemek istediğim: Günümüz Müslümanların öncelikli işlerden bir milletten ideal İslam toplumunu oluşturmak ve bu milleti öne çıkararak Batı’ya İslam’ı doğru şekilde tanıtmaktır. Peki nasıl bir millet?

Ve dalıyorum hayale: Bu millet ki, Doğulu olduğu kadar Batılı da olacak. İslam’ın değerlerinden vazgeçmeyen ama Batının üstün ahlak değerlerine karşı olmayan ve bunu kabullenebilen millet. İkisinin ortasında duran, ikisinden de vazgeçmeyen ve ikisine ait olduğunu altını çizerek söyleyebilen millet. Batının da Doğunun da ‘Bu bizdendir’ diyebildiği millet. Savaş şartlarında bile gülümsemenin sadaka olduğunun bilincinde olup dünyaya gülümseyen millet. Nefret etmeyen ve nefret tohumlarını saçmayan millet. Toprak peşinde kimseye katliam, işkence, zulüm yapmayan millet. ‘Ne olursan ol’un canlısı olan millet… Tek cümle ile: Müslüman, Osmanlı kültürünü yaşayan/yaşatan, Batı ve Doğu arasında bulunan ve her ikisiyle barışık bir millet.

Evet, Bosna’dan bahsediyorum. Ama bir Bosnalı olarak değil, İslam’ı dert eden ümmetin bir ferdi olarak Bosna diyorum. Yukarıda bahsettiğim ve bahsedemediğim birçok değeri kendinde barındıran Bosna Müslümanları Batı ve Doğu’da ideal İslam toplumu olmaya aday.

Üzerinde çok daha çalışılmalı elbet. Ve asıl önemli soru şu: Bu model toplumu daha önce İslam’ın Bosna’ya girdiği gibi yine tasavvufla mı oluşturulacak yoksa…

Yoksası yok galiba.

 

Yazar: Samir Vildiç

Ayrıca Bakınız

Bosna’da tasavvuf ve tarikatlara genel bakış

BOSNA’DA TASAVVUF ve TARİKATLARA GENEL BAKIŞ* Özet İslam’ın Bosna’ya esasen tasavvuf yoluyla girdiği ve yine …