Bosna Sırp Cumhuriyeti’nin Başkanı Dodik, dünyada ve Bosna Hersek’te yaşanan son gelişmeleri AA’ya değerlendirdi.
BANYA LUKA – Ömer Çetres/İvana Despotoviç
Bosna Hersek’i oluşturan iki entiteden biri olan Bosna Sırp Cumhuriyeti’nin (RS) Başkanı Milorad Dodik, Bosna Hersek’in NATO üyeliği konusunda Bosna Sırp Cumhuriyeti’nde referandum yapacaklarını söyledi.
Milorad Dodik, dünyada ve Bosna Hersek’te yaşanan son gelişmeleri AA’ya değerlendirdi.
Kırım’ın tek taraflı olarak Ukrayna’dan ayrılarak Rusya’ya bağlanması konusunun kendisini doğrudan ilgilendirmediğini ve bu konuda çok fazla yorumda bulunmak istemediğini belirten Dodik, ”Ancak şunu da belirtmeliyim ki Bosna Hersek’in Rusya’ya yaptırım uygulayacak ülkeler arasında yer almasına izin vermem” ifadesini kullandı.
Rusya’ya yaptırım uygulanması konusunda Bosna Hersek’in Sırbistan’a yakın bir duruş sergilediğini ifade eden Dodik, Ruslarla ilişkilerini koparmak istemediklerini vurguladı. Dodik, ”RS olarak, Rusya ile ilişkilerin kesilmesine izin vermeyiz. Bana kızabilirler ancak bu bizim çıkarımızadır. Burada büyük yatırımları var ve biz bunların kesilmesini istemiyoruz. Bizden tüm bu yatırımlarımızı kaybetmemizi istemeleri mantıksız” diye konuştu.
Dodik’e göre istikrarsızlığın nedeni uluslararası toplum
Bosna Hersek’teki mevcut sorunlar için uluslararası toplumu suçlayan Dodik, ülkedeki tüm ekonomik reformları, özelleştirme projelerini uluslararası toplumun temsilcilerinin hazırladığını, bu nedenle bugün istikrarsız bir ülkede yaşadıklarını ifade etti. Dodik, şöyle devam etti:
”Onlar, Bosna Hersek’in sınırlarını açarak, ithalatı yükselterek, zaten küçük olan ekonomiden hiçbir şey kalmamasına neden oldu. Bosna Hersek’e giren paradan fazlası ülkeden çıkarıldı. Uluslararası toplum yüzünden Bosna Hersek kalkınma bölgesi değil, deneme bölgesi oldu. Uluslararası toplumun emrinde olan Bosna Hersek’in hayatta kalabileceğini düşünmüyoruz. Bu nedenle, Bosna Hersek Federasyonu’nda (FBIH), uluslararası toplumun emri altında çalışan kimselerin, bizi aşağı çektiğini düşünüyoruz.”
Dodik, ”AB mi Rusya mı?” sorusuna ise ”Aslında AB ve Rusya olmadan verimli bir iç uzlaşmayı tercih ederim. AB’ye girsek de Rusya ile bağımızı koparamayız. Rusya’ya yakın olsak da AB’ye kapımızı kapatamayız. Bunlardan birine evet ya da hayır demek imkansız” şeklinde cevap verdi.
Bosna Hersek’in NATO üyelik süreci
RS’nin geçmişte hiçbir zaman NATO ile sorun yaşamadığını kaydeden Dodik, ”RS’nin, askeri malvarlığına dair sorunu var. NATO, Bosna Hersek’in üyeliği konusunda askeri malvarlığını sorun edince de NATO üyeliği yolunda RS sorun teşkil etmeye başladı” dedi.
NATO üyeliği konusunda RS’de referandum yapacaklarını belirtti
”Türk işadamlarına bizzat yardım etmeye hazırım”
Türkiye’nin genelde Bosna Hersek’te, özelde ise Bosna Sırp Cumhuriyeti’ndeki (RS) etkisine de değinen Dodik, Bosna Sırp Cumhuriyeti’ndeki yaygın görüşün, Türkiye’nin büyüyen bir ekonomiye sahip olduğu ve Bosna Hersek’e yardım edebileceği yönünde olduğunu ifade etti.
Bosna Hersek’te “objektif bir politika izleyecek Türkiye’nin” kendileri için her zaman kabul edilebilir olacağını vurgulayan Dodik, ”Ancak daha önceki izlenimlerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki, Türkiye her zaman Boşnak siyasi partilerin politikasını destekledi. Bizim politikamızı önemsemedi. Böyle yaparak Türkiye bizdeki kredibilitesini kaybetti” dedi.
Türkiye’nin genel olarak Bosna Hersek’teki “kredibilitesini azaltan” bir diğer etkinin, Saraybosna ile Ankara arasındaki iyi siyasi ilişkilerin Bosna Hersek’teki Türk yatırımlarına yansımaması olduğunu savunan Dodik, ”Az sayıdaki yatırım da bizi, RS’yi etkilemedi. Bosna Hersek’in bütünlüğü, Türkiye’nin resmi duruşu değil mi? Eskiden Bosna Hersek’te görev yapan Türk büyükelçileri, RS’yi daha sık ziyaret ediyordu. Ben, Türkiye’nin Boşnakları ve onların politikalarını desteklemesini anlıyorum ancak bu, bize uyan bir şey değil” diye konuştu.
Türk yatırımcıların RS’ye yatırım yapmamasının başlıca nedeninin, Bosna Hersek’e gelen bu kimselerin Saraybosna’da ”korkutulması” olduğunu savunan Dodik, RS’de fabrika açmak isteyen tüm işadamlarına bizzat yardım etmeye hazır olduğunu ifade etti.
”Ben bir savaş lideri değilim”
Bosna Hersek’te, 1990’lı yılların başında yaşanan savaşı hiçbir zaman istemediğini belirten Dodik, ”Ben bir savaş lideri değilim. O dönem Avrupa’nın en seçkin yedek subay okullarından biri olan Bileça’daki askeri okuldan mezun oldum. Savaşın başında teğmendim. Savaş sona erdiğinde yine teğmendim. Savaşı ne kadar istediğimi görüyorsunuz.30 yaşındayken savaşı istemediysem, şimdi de istemem. Savaşın yaşanmasına gerek yoktu, ama madem oldu, ben de kendi halkımın yanında yer aldım. Ancak savaşta kendi evimde birçok Boşnak’ı misafir ettim. Kendi hayatımı tehlikeye atarak onların hayatını kurtardım” diye konuştu.
Bosna’daki savaş döneminde Bosnalı Sırpların siyasi liderliğini yapan ve hala Lahey’deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (ICTY) yargılanmasına devam edilen Radovan Karaciç’in savaş suçlusu olduğunu düşünmediğini, sadece bazı yanlışları olduğunu düşündüğünü söyleyen Dodik, ”Dönemin şartlarında kendi halkını en iyi şekilde yönetti. Savaşın başladığı dönemde ben de meclisteydim ve meclis hiçbir zaman katliam ve etnik temizlik yapılması kararı almadı. Ancak savaşın da kendi kuralları var” dedi.
Dodik, Boşnak halkının Aliya İzzetbegoviç’in suçsuz olduğunu savunduğunu belirterek, ”Bana göre o da suçlu” ifadesini kullandı.
Bosna Hersek’teki siyasilerin, ülkedeki uluslararası toplumun temsilciliklerine danışarak değil, kendi aralarında, ortak karar alması gerektiğini kaydeden Dodik, şunları söyledi:
”Tabii ki uluslararası kurumlarla işbirliğimiz devam etmeli ancak alınacak her karar için onlardan izin alınmamalı. Eğer mecliste oy çokluğu ile karar alınırsa ben o kararı desteklerim. Bakın, Bosna Hersek tam manasıyla bir devlet olabilir mi, evet olabilir. Peki bu konuda istek var mı, yok. Bosna Hersek, idealleri hakkında ya kendisi karar alır ya da bölünür. Bu Boşnakları kızdırsa da böyle. Biz de Yugoslavya’yı vermiyorduk ama kaybettik. Bazıları, bölünme olması halinde yeniden savaş çıkacağını söylüyor. Ne savaşı? Biz, RS olarak Bosna Hersek’ten ayrılırsak dahi kimseye savaş açmayız. Ancak, bize saldırılırsa tabi ki kendimizi koruruz. Boşnak, Sırp ve Hırvat halklarının, kendilerini güvende hissedeceği bir Bosna Hersek yapmalı ve aramızda güven ortamı oluşturmalıyız. Böyle bir Bosna Hersek’in şansı olur.”
”Desteğe değil, işbirliğine bakarım”
Dodik, Sırbistan’da 16 Mart’ta yapılan genel seçimlerde oyların yaklaşık yüzde 50’sini alarak seçimleri kazanan Sırp İlerleme Partisi (SNS) Genel Başkanı Aleksandar Vuçiç’le işbirliğini sürdüreceklerini belirtti.
Sırbistan’daki seçim sonuçlarını değerlendiren Dodik, şunları kaydetti:
”Vuçiç’in Sırbistan ile ilgili sorumluluklarının arttığı görüşündeyim. Sırbistan’da birçok sorun var. Her şeyden önce içerdeki meseleler, ekonomik sorunlar, Kosova sorunu, AB müzakereleri, Kırım sorunu, AB’ye ve Rusya’ya yaklaşımı gibi meseleler var. Bunlar büyük problemler ve hepsi Vuçiç’in sırtında olacak. Vuçiç’in politikası, barış, istikrar ve işbirliği üzerine kurulacaktır. RS ve Sırbistan’ın çıkarları doğrultusunda, tabi Bosna Hersek’in de çıkarlarını zedelemeden, Vuçiç ile işbirliğine devam edeceğim.”
Bosna Hersek’teki seçimler
Dodik, Bosna Hersek’te ekim ayında yapılması planlanan parlamento ve devlet başkanlığı seçimlerine dair kampanyalarının devam ettiğini ve iyi sonuçlar alabilmek için çalıştıklarını söyledi.
Partisinin RS’de birinci parti olacağını savunan Dodik, geçen seçimlere kıyasla, oylarında büyük bir artış ya da azalma beklemediklerini ifade etti.
Dodik, önceliklerinin RS’nin istikrarını korumak olduğunu belirterek, ”RS kurumları, arkalarında bir siyasi güç olduğu müddetçe istikrarlı olacaktır. Oylar bölünür ve eşit güçlerde birkaç parti ortaya çıkarsa, istikrardan söz edemeyiz” dedi.
Ülkede yaşayan Boşnakların da mevcut durumdan memnun olmadığını söyleyen Dodik, ”Onlar da kendi aralarında bölünüyorlar. Sadece bana karşı olduklarında bir oluyorlar. Boşnak liderlerle görüştüğümde suçu birbirlerine atıyorlar. Bundan bana ne? Benim de başımda bir sürü insan var. Eğer anlaşmak istiyorsanız, o zaman çabalamak gerek” diye konuştu.
Bosna Hersek’teki karmaşık devlet yapısına da değinen Dodik, benzer yapıların Avrupa’da da olduğunu kaydetti. Dodik, ”Konu ülkenin yapısı değil, siyasi istek. Bosna Hersekli siyasetçiler, ülkeyi sevdiklerini iddia ediyorlar. Yalan! Bu ülkeyi sevselerdi, bu ülke için savaşırlardı. Bazı yabancıların dayatmalarını yerine getirmezlerdi” diye konuştu.
”AB, güçlü bir Bosna istemiyor”
AB’nin diğer ülkelere sunduklarına inanmadığını söyleyen Dodik, ”AB güçlü bir Bosna Hersek istese ben de AB’ye girmek isterdim ama AB, güçlü bir Bosna Hersek istemiyor. AB ortak değil, emrinde çalışacak ülke istiyor. AB’nin ideolojik politikası var. Mesela AB hiçbir zaman, ‘Türkiye’ye Müslüman olduğunuz için sizi birliğe kabul etmeyeceğiz’ demeyecektir. Kriterleri ve standartları öne sürecektir. AB diyecek ki ‘evet Türkiye çok gelişti, büyüdü, ilerledi, tüm sorunlarını çözdü ama siz insan haklarını yeteri derecede korumuyorsunuz, yolsuzluk yapıyorsunuz.’ Sanki AB’de her şey tertemiz, yolsuzluk yok, her şey temizlikten ve dürüstlükten parıldıryor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Anadolu Ajansı