Her şey Bosna-Hersek Anayasa Mahkemesi’nin 27 Mayıs 2011’de, anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, vatandaşlık numarasıyla ilgili kanununun beşinci maddesinin meclis tarafından yeniden düzenlenmesini istemesiyle başladı. Bosna-Hersek Parlamentosu’nda söz konusu düzenlemeye ilişkin uzlaşma sağlanamayınca, altı aylık yasal süre içerisinde herhangi bir düzenleme yapılamadı. Bosna-Hersek Anayasa Mahkemesi de, 12 Şubat 2013’te, vatandaşlık numarası kanununa ait beşinci maddenin artık geçerli olmadığına karar verdi.
Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra oluşan yasal boşluk sebebiyle, 12 Şubat’tan sonra dünyaya gelen tüm bebekler, vatandaşlık numarası, pasaport ve sağlık karnesinden, doğum yapan anneler ise, doğum haklarından mahrum kaldılar.
Vatandaşlık numarası verilememesi, 12 Şubat’tan sonra dünyaya gelmiş bebeği olanların ülke dışına çıkışını ya da başka ülkelerde yaşayanların Bosna-Hersek’e girişini imkansız hale getirdi.
Bir başka ifadeyle, sosyal ve sağlık güvencesinden mahrum bırakılmaları yetmiyormuş gibi, en temel insan haklarından birisi olan seyahat hakları da kısıtlanmış oldu.
Meselenin daha net anlaşılması adına bir örnek verelim.
Belçika vatandaşı Thomas Deleu ile evli olan sinema ve tiyatro oyuncusu Nela Cenisiyeviç, 13 Şubat’ta dünyaya gelen küçük oğlu Gabrijel Luka’nın kimlik numarası olmadığı için ülke dışına çıkamıyor.
Meselenin en traji-komik olan tarafı ise, yürürlükte olan, bir diğer kanun maddesine göre; dünyaya gelen bebeklerin, 30 gün içerisinde, nüfus kayıtlarının yaptırılması gerekiyor.
Ayrılıkçı söylemleriyle sık sık gündeme gelen Sırp Cumhuriyeti entitesi Başkanı Milorad Dodik başta olmak üzere Bosnalı Sırp liderler, Anayasa Mahkemesi’nin vatandaşlık numarasını düzenleyen kanun maddesini iptal etmesiyle ortaya çıkan süreci tam bir krize çevirdiler.
Vatandaşlık numarasının sadece Bosna Hersek devleti tarafından yönetilmesine karşı çıkan Bosnalı Sırplar, uygulamanın entiteler üzerinden götürülmesinde ayak dirediler.
Vatandaşlık numarası sorununun aylarca devam eden müzakerelere rağmen herhangi bir çözüme kavuşturulamaması, halkın sabır sınırlarını zorlar hale geldi.
Bosna Hersek Bakanlar Kurulu’nun, yeni doğan çocuklara, 6 aylık geçici vatandaşlık numarası verilmesini öngören bir kararname yayımlaması da toplumu tatmin etmedi.
Sırbistan’ın, yurtdışında ameliyat olması gereken bir bebek için vatandaşlık vermeyi teklif etmesi bardağı taşıran son damla oldu. Binlerce Bosna Hersekli ebeveyn, bebekleriyle birlikte Saraybosna’daki parlamento binası önünde toplanarak, yeni yasa çıkıncaya kadar siyasetçileri parlamento binasında tutmakla tehdit etti.
Mostar, Zenitsa, Banya Luka, Priyedor gibi Bosna Hersek’in diğer şehirlerinden ve hatta Zagreb’den gelenler de bu protestolara katıldılar. Saraybosna’nın yanı sıra, Tuzla, Brçko, Banya Luka ve Mostar gibi şehirlerde de protesto gösterileri düzenlendi.
Bosna Hersek halkının tüm protestolarına rağmen, siyasilerin vurdumduymaz tavrını muhafaza etmesi sebebiyle, Haziran ayı ortalarında ilk kurban verildi. Berina Hadimoviç isimli üç aylık bebek, Saraybosna’da yapılan ameliyatının başarısız olması üzerine Sırbistan’ın başkenti Belgrad’a sevk edildi. Vatandaşlık numarası bulunmayan minik Berina, ebeveynleriyle birlikte sınırda bekletildi. Özel izinle Belgrad’a getirilen Berina, bu defa ameliyat giderlerinin yatırılmaması sebebiyle, hastanede bekletildi. Bu bekleyiş esnasında enfeksiyon kapınca da yaşamını yitirdi.
Bosna Hersek Hükümeti, aylardır devam eden protestolara ve yaşanan bu acı olaylara daha fazla kulak tıkayamadı. Bakanlar Kurulu’nda görüşülerek kabul edilen yeni vatandaşlık numarası kanunu Bosna Hersek Parlamentosu’nda da kabul edildi.
Yeni kanun, vatandaşlık numaralarının Bosna Hersek Federasyonu entitesi için beş, Sırp Cumhuriyeti entitesi için üç ve Brçko özerk bölgesi için bir bölge tesis edilmesini ve kayıtların bu bölgeler üzerinden şekillendirilmesini öngörüyor.
Bosna Hersek Parlamentosu’nun vatandaşlık numarasına dair bu son kararı, her ne kadar yaşanan sıkıntılara çözüm getiriyor olsa da, aslında istemeden de olsa, ülkenin etnik bölünmesine önemli bir katkı sağlamış durumda.
Daha net ifade etmek gerekirse, Bosna Hersek Hükümeti, vatandaşlık numarası sorununu çözdüğünü düşünüyor ama aslında yapılan Boşnak halkına ihanettir. Geriye doğru atılan bu adım, Bosna Hersek devletini, Sırp Cumhuriyeti entitesi önünde diz çöktürmekten başka bir anlam ifade etmiyor!
Yazar: Ayhan Demir
ayhan_demir@hotmail.com
Kaynak: Yeniakit.com