Bosna Hersek’te Türkçenin İhyası

Bosna-Hersek’te Türkçe Hayat buluyor

Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye’nün yüzyıllarca hüküm sürdüğü coğrafyalarda bıraktığı izlerden savaşlara, göçlere, yeni devletler kurulmasına rağmen en önemlisi ve canlı kalabilen kültür ögesi dildir. Hüküm sürdüğümüz diğer coğrafyalar ile karşılaştırıldığında en çok Türkçe kelimeler Rumeli coğrafyasındaki insanlarda yer edinmiştir. Bugün birbirlerinden alfabeleri farklı da olsa konuşma bakımından çok farkları olmayan Sırpça ve Boşnakça, Türkçe kelime hazinesi bakımından en zengin Slav dilidir / dilleridir. Slav dil grupları içerisinde Sırbistan’dan Adriyatik sahillerine gittikçe Türkçe kelime oranı azalmaktadır. Osmanlı döneminde kullanılmış ve şuan günlük hayatta pek rastlamadığımız kelimeler ile bu sayı Türkologlara göre 4000’den 5000’e kadar çıkabilmektedir.

Osmanlı dönemi sonrası krallıklar, kominizm, sosyalizm gibi farklı devlet sistemlerinin uygulanması, dini hayatın toplumdaki yerinin kısmen kaybolması gibi farklı etkenlenlerden dolayı, Türkçe kelimelerin kullanımı ve kullanım ihtiyacı kaybolmaya yüz tutmuştur. Zamanında bölgedeki en büyük devlet olan Yugoslavya Sosyalist Federasyonu döneminde de karşılıklı tercümelerin hiç denecek kadar az olması da dil eksenli bakıldığında iki coğrafyayanın birbirine yakınlaşmasını engelleyen faktörlerden biridir.

Yugoslavya döneminde Saraybosna’da kurulan Şarkiyat Enstitüsü dil öğretimi üzerinden Bosna’yı ve Türkiye’yi birbirine bağlayan etkili eğitim kurumlarından biriydi. Bosna-Hersek Savaşı sonrası Türk Temsil Heyet Başkanlığı, TİKA ve Yunus Emre Enstitüsünün katkılarıyla Tuzla, Zenica ve Mostar’da açılan Türkoloji Bölümleri, özellikle üniversite öğrencilerinin Türkiye’ye ve Türkçeye olan ilgisini canlı tutmaktadır. Bugün Saraybosna’daki Türkoloji fakültesi hariç, Tuzla, Zenica ve Mostar Türkoloji Bölümleri Yunus Emre Enstitüsü tarafından desteklenmekte ve YÖK tarafından görevlendirilen akademisyenler ile üniversite öğrencilerine kaliteli eğitim vermektedirler.

Bosna-Hersek’in iki entitesinden biri olan Hırvat-Boşnak Federasyonundaki 10 kantonun özellikle Boşnakların yoğun olarak yaşadığı 6 Kantonun Eğitim Bakanlıkları ile protokoller imzalanmış ve Yunus Emre Enstitüsünün desteği ile Türkçe 2. Seçmeli Yabancı Dil dersi olarak bu kantonlardaki ilkokullara girmiştir. Bosna-Hersek’te Boşnakların, Sırpların ve Hırvatların ayrı eğitim müfredatları olduğu için bu uygulama sadece Boşnak okullarında mevvuttur. Bugün Hırvatlar ile Boşnaklar aynı binada eğitim görse dahi ayrı eğitim müfredatlarına sahip oldukları için okulun yarısında Türkçe öğretimi var olmaktadır.

2015 yılı itibarıyla Bosna Hersek’teki 105 okulda ve toplam 5.700 civarında Bosnalı çocuk haftada iki saat Türkçe dersi görmektedir ve Türkoloji fakültelerinden mezun olan kaliteli Boşnak öğretmenler ders vermektedir.
2015-2016 Eğitim-Öğretim yılı ile beraber 2. Mecburi Yabancı Dil olarak Türkçe, liselerin müfredatına girecek ve 2015 Mayıs ayı sonu itibarıyla ortaya çıkacak tablo ile bu okulların sayısı yaklaşık olarak 150’ye, öğrenci sayısı da 7.000’e ulaşacaktır. Türkçe ders kitapları Yunus Emre Enstitüsü tarafından Boşnak öğrenciler için özel olarak hazırlanıp öğrencilere dağıtılmaktadır. Yunus Emre Enstitüsü tarafından öğrencilere yönelik yapılan kırtasiye yardımları, TİKA’nın destekleri, mevcut öğrenci sayısının artmasında önemli etkenlerdir ve Bosna-Hersek’te kardeş belediyesi bulunan belediyelerimizin destekleri ile bu öğrencilerin desteklenmesi önemli bir husustur. Ayrıca Bosna Hersek’teki Türk firmaları tarafından finanse edilen Türkçe Dil Sınıfları ile Tuzla Kantonu’ndaki öğrenciler modern ve kaliteli bir eğitim imkanına kavuşmuşlardır. Bu hususta Türkiye’deki kardeş belediyelerimiz, öğrencileri ve eğitimi desteklemek istediklerinde Yunus Emre Enstitüsü yetkilileri bu hususta yardımcı olabilmektedir.

Okul zamanında Türkçesini geliştirebilen öğrenciler Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından yürütülen ve geçen sene Türkiye’ye burslu olarak gelen 6.000 yabancı uyruklu öğrenciden Bosna Hersek için ayrılan 100 öğrenci kontenjanının içerisinde daha avantajlı duruma geçip ülkemizde seçtikleri bölümlerde 4-5 yıl eğitim görmek hakkına sahip olacaktır.

Okulların ve üniversitelerin haricinde Yunus Emre Enstitüsü Saraybosna, Mostar ve Fojnica’da Türkçe kurslarına yoğun ilgi bulunmakta ve sınıflar tam kapasite ile öğrencilere hizmet vermektedir. Ayrıca Bosna-Hersek’teki Yunus Emre Enstitüsü merkezleri, kendi binalarının haricinde Bosna-Hersek askerlerine, medrese öğrencilerine ve stratejik şehirlerde açılan kurslar ile yerel halka hizmet vererek Türkçeyi ülkenin en ücra köşelerine taşımaktadır.

Bugün ilkokul 5. sınıftan, lise sonuna kadar Türkçe öğrenen ve başarılı olduğu takdirde Türkiye’de üniversite eğitimi görebilecek bir nesil yetişmektedir. Türkiye’de eğitim gören gençler, ülkemize gelmeden önce Türkiye Burslarına başvururken mezuniyet sonrası ülkelerine döneceklerini taahhüt ettikleri için Bosna’da önemli yerlerde vazife alabilmektedirler.

Bizim ülkemizin bakış açısına sahip, medeniyetimizi yerinde görebilme fırsatı yakalayan bu gençler, hem Bosna’nın geleceği, Bosna’ya yön verecek nesiller olacak hem de iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve kültür alandaki işbirliklerimizi olumlu yönde etkileyeceklerdir. Bu işbirliklerinin olumlu bir sonuç ortaya çıkarabilmesi için Yunus Emre Enstitüsü, YTB, Türkiye’deki üniversitelere, ilgili kurum ve kuruluşlara bu bakımdan önemli vazifeler düşmektedir.

Yunus Dilber

Ayrıca Bakınız

‘Gizemli’ Bosna Piramitleri’ne turist akını

“Bosnalı İndiana Jones” olarak da bilinen arkeolog Semir Osmanagic’in ortaya attığı ancak varlığı konusundaki tartışmaların …