Boşnak Kültürünü Türkiye’de Yaşatıyor

Bosna Hersek asıllı Türk vatandaşı Hernestina Veziroğlu,Bosna Hersek ile Türkiye arasında köprü oluşturmak amacıyla, içerisini Mostar Köprüsü maketi gibi kültürel değerlerle dekore ettiği restoranda ülkesinin kültürünü tanıtıyor.

KOSGEB’den destek alarak, Kent merkezinde kiraladığı iş yerini Mostar Köprüsü ve Bosna bölgesindeki tarihi taşlar gibi kültürel değerlerin benzerleriyle dekore ettiren 33 yaşındaki Veziroğlu, restoranına gelen vatandaşlara Bosna Hersek’i tanıtıyor. Veziroğlu, Türkiye ve Bosna Hersek vatandaşlarının gönül köprüsünü zenginleştirmeyi amaçlıyor.

Boşnak kebabı, Boşnak böreği, Boşnak mantısı, Boşnak kahvesi, tufahiye gibi yemek ve içecekleri Türklere tattıran Veziroğlu, Osmanlı’dan ülkesine kazandırılmış soğan dolması gibi yemekleri de misafirlerine sunuyor.

Veziroğlu, AA muhabirine, evlendikten sonra 2006 yılına kadar eşiyle Bosna’da yaşamaya devam ettiklerini belirterek, “Hayatımız güzeldi ama orada bazı zorlukları yaşadık. 8 yıl önce Türkiye’ye geldik ve yerleştik” dedi.

Her zaman iki ülke vatandaşı arasındaki ilişkiyi zenginleştirmek için bir şeyler düşündüğünü ifade eden Veziroğlu, şöyle konuştu:

“Bosna Hersek ve Türkiye’nin köprüsünü daha da zenginleştirmek istedim. Mesela Türkleri Bosna’ya götürelim, tur yapalım ya da Boşnakları buraya getirelim, Giresun ve Zenitsa kardeş şehir olabilir diye düşündüm. Sonra bir gün dönemin valisi Dursun Ali Şahin ile tanıştım. Ona ‘ben böyle bir şey yapmak istiyorum’ dedim. O da bana yol gösterdi. Ben en güzel, annemin bize öğrettiği şeyler olan Boşnak yemeklerini yapıyorum diye düşündüm ve yemek üzerine yer açtık. KOSGEB’den de destek aldım.”

Mostar Köprüsü’nün maketini yaptırdı

Bosna Hersek’in kültürel değerlerini iş yerinde sergilediğini anlatan Veziroğlu, “Bosna’nın kültürünü burada yaşatıyorum, Mostar Köprüsü’nü restoranın içerisine yapalım benzetelim, zemin taşları da aynı olsun, doğal yerler görünsün dedik ve böyle bir yer açtık. Çok gelenler var. Tokat, Trabzon ve Samsun’dan gelenler var. Herkes hikaye dinlemek istiyor” ifadelerini kullandı.

Veziroğlu, Türklere Begova çorba (tavuklu çorba), Boşnak börekleri, Çevapi (Boşnak kebabı), Boşnak tatlıları gibi yemekleri tattırdıklarını dile getirdi.

Osmanlı’dan öğrendikleri yemekleri de yapıyor

Bosna Hersek’ten kahve getirdiklerini ve kahveyi elde öğüttüklerini ifade eden Veziroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çok fazla pişirmeden içiyoruz. Çünkü biz kahveyi çok fazla içiyoruz, günde 1 litre. Kahveye aşık bir milletiz. Soğan dolma da yapıyoruz, en meşhur yemekleri buraya vermeye çalışıyoruz. Aslında soğan dolması Osmanlı’dan kalma bir dolma ama burada Türkler unuttu, biz unutmadık. Osmanlı bize ne bıraktı, biz öyle devam ediyoruz. Türk yemekleri ile Bosna yemekleri birbirine benziyor ama bizimki biraz daha farklı. Türkler daha karışık şeyler seviyor, biz daha çok sade şeyler seviyoruz.”

“Ben Türküm dediğinde sarılası geliyor insanın”

Türklere kendisine Türkiye’de gösterdikleri sevgiden dolayı teşekkür eden Veziroğlu, “Bir de Boşnaklar Türkleri çok fazla seviyorlar. Bosna Hersek’e geldiğin zaman ‘ben Türküm’ dediğinde sarılası geliyor insanın. O kadar seviyorlar Türkleri. Araplar da geldi başka milletler de geldi ama en fazla Türkleri sevdiler. Burada da ben aynı sevgi ve sıcaklığı hissediyorum” diye konuştu.

Veziroğlu, restoranın yalnızca yemek üzerine bir iş yeri değil kültürel bir proje gibi düşünülmesi gerektiğine işaret ederek, herkesi Bosna Hersek kültürünü tanımaya davet etti.

Karadeniz’e renk kattı

Restorana gelen vatandaşlardan Mustafa Özdemir ise Veziroğlu’nun Bosnakültürünü Giresun’a taşıyarak Karadeniz’e renk kattığını dile getirerek, “Sadece yemek kültürü olarak bakmamak lazım. Yani bunu bir kültürel tanışma olarak görmek lazım. Osmanlı’dan beraber yaşayışın buraya taşınarak bir farkındalık oluştuğuna inanıyorum. Mostar Köprüsü’nün küçük maketi de bunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

AA