Bosna’nın Siyasi ve Ekonomik İstikrarını Arzuluyoruz

Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçisi Cihad Erginay, “Biz, Bosna Hersek’in siyasi ve ekonomik istikrara ve refaha kavuşmasını samimiyetle arzulayan bir ülkeyiz” dedi.

Büyükelçi Erginay, “Bosna Hersek-Türkiye İlişkileri: Dünü, Bugünü, Yarını” konulu konferansta, Saraybosna Üniversitesi Felsefe Fakültesinde öğrencilere hitap etti.

Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki ilişkilerin bugününü anlamak için düne, bu ilişkilerin başlangıcına gitmek gerektiğini anlatan Erginay, Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki karşılıklı olarak büyük bir ilgi ve muhabbet olduğuna ve bunun tarihsel ve kültürel bağlarla olduğu kadar iki ülke halklarının yakınlığı ile de ilgili olduğunu söyledi.

Erginay, iki ülke arasındaki ilişkilerin seyrinde üç temel dönemden bahsetmenin mümkün olabileceğini belirterek, ilk dönemin Bosna’nın 1463 yılında Osmanlı tarafından fethedilmesiyle başladığını söyledi.

Aynı dönemde, bölgede yaşayan halkın bir bölümünün İslam’a geçtiğini hatırlatan Erginay, Osmanlı Devleti’nin sadece Müslümanlar’a ilgi gösteren bir devlet olmadığını, bölgede yaşayan gayrimüslim halklara özgürlükler tanıyan Ahidname’nin bunun en önemli örneklerinden biri olduğuna işaret etti.

Erginay, Osmanlı döneminde bu coğrafyada çok sayıda eserin inşa edildiğini ve bu eserlerin birçoğunun günümüze dek ayakta kaldığını kaydederek, bugün ayakta kalmış bu eserlerin iki ülke arasındaki önemli kültürel bağlardan biri olduğunu söyledi.

Osmanlı Devleti’nin Bosna coğrafyasından çok etkilendiğini, Bosnalı çok sayıda devlet adamının Osmanlı yönetiminde önemli görevler üstlendiğini ifade eden Erginay, Türkiyeile Bosna Hersek arasındaki ilişkilerin bu dönemde, sağlam temeller üzerinde kurulduğunu vurguladı.

Erginay, iki ülke arasındaki ilişkilerin ikinci döneminde sosyal ilişkilerin ön plana çıktığına işaret ederek, bu ikinci dönemin “Osmanlı’nın bir anlamda bu coğrafyadan koptuğu” ve Bosna Hersek’te Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun hüküm sürmeye başladığı 1878 yılında başladığını kaydetti.

Osmanlı’nın bölgeden çekilmesiyle, aynı zamanda bölgeye yakınlaştığını da söyleyen Erginay, o dönemde bu coğrafyadan Anadolu’ya büyük göçlerin meydana geldiği hatırlattı.

Erginay, kendi ailesinin de o dönemde bu coğrafyadan Anadolu’ya göç eden ailelerden biri olduğunu belirterek, “Bundan daha güçlü bir bağ olabilir mi? O dönemdeki aileler toptan göç etmiyor. Ailenin bir kısmı kalıyor bir kısmı göç ediyor. Hep yeniden bir araya gelme umudu var. Bu nedenle benim de hala burada akrabalarım vardır” şeklinde konuştu.

Sayıları kesin olmamakla beraber, Türkiye’de bugün 2 ila 5 milyon arasında Bosna kökenli vatandaşın bulunduğuna işaret eden Erginay, araya dünya savaşlarının girmesiyle geri dönme umudunun tükendiğini ve iki halkın birbirini yeniden Bosna Savaşı’nda keşfettiğini vurguladı.

Erginay, savaşın zor şartlarından kaçan Bosnalıların Türkiye’deki akrabalarının yanına sığındığını ifade ederek, Bosna Hersek devletinin kurulmasıyla birlikte iki ülke arasındaki sosyal etkileşimin tekrar ivme kazandığını kaydetti.

“Türkiye’nin Bosna Hersek’e bakışı hep net olmuştur”

Üçüncü ve son dönemin Dayton Barış Antlaşması sonrası dönem olduğunu ifade eden Erginay, “Türkiye Cumhuriyeti, gittikçe güçlenen, gittikçe kendisini bulan, özgüveni yerine gelen bir devlet halini alıyor. Bu dönemde de etkileşimimiz, birbirimizle ilişkilerimiz çok çeşitli alanda çok güçlü şekilde seyretmeye başlıyor” dedi.

Bu kapsamda, savaşın ardından Türkiye’de eğitim alan Bosna Hersekli öğrencilerin iki ülke arasında güçlü bir köprü olduğunu aktaran Erginay, bunun yanı sıra Türkiye’deki belediyelerin, sivil toplum kuruluşların da Bosna Hersek’e yardımcı olmaya başladığını söyledi.

Öte yandan, Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’nin de ikili ilişkilerdeki önemine değinen Erginay, merkezin ülkede Türkçe’nin yaygınlaştırılmasında önemli adımlar attığını kaydetti.

Bosna Hersek’te yıl içinde yaşanan sel felaketlerinde Türkiye’nin yardımlarıyla yenidenBosna Hersek’in yanında olduğuna dikkati çeken Erginay, bu kapsamda Türkiye’ninBosna Hersek’e yaklaşık 12 milyon avroluk yardımda bulunduğunu söyledi.

“Türkiye’nin Bosna Hersek’e bakışı hep net olmuştur. Hiçbir tereddüte yer yoktur ve her zaman çok şeffaf olmuştur” diyen Erginay, şunları kaydetti:

“Biz bu güzel ülkenin çok kültürlü, çok etnikli yapısından kaynaklanan değerleri ve zenginlikleriye gelişmesini istiyoruz. Onun için seller sonrasında Maglay’a yaptığımız yardımların aynısını Doboy’a da Biyelina’ya da yaptık. Çünkü biz Bosna Hersek’i bir bütün olarak görüyoruz. Biz, Bosna Hersek’in siyasi ve ekonomik istikrara ve refaha kavuşmasını samimiyetle arzulayan bir ülkeyiz. Bu bağlamda da her türlü desteği sağlamaya devam edeceğiz.”

İki ülke arasındaki ekonomik işbirliğine de değinen Erginay, Türkiye ile Bosna Hersekarasındaki ticaret hacminin Dayton Barış Antlaşmasından bu yana 50 kat arttığını belirtti.

Konsferansa Bosna Hersek Federasyonu Kültür ve Spor Bakanı Salmir Kaplan, ülkedeki Türk kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

AA