Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Bülent Arınç, “Bu günlerde birtakım edepsizler, can havliyle Türkiye‘de Ermenilere karşı soykırım uygulandığını, ta 1915’i örnek göstererek aleyhimizde kararlar almaya çalışıyorlar. Herkes bilsin ki Türkiye’nin tarihinde bir soykırım utancı yoktur.” dedi.
Arınç, Bursa Büyükşehir Belediyesince, “Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı” etkinlikleri kapsamında ilk kez organize edilen kitap fuarının açılışına katıldı.
Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki fuarın açılışında konuşan Arınç, beyaz papatya rozetiyle katılımcıların huzuruna çıktığını ve rozeti kendisine Bosna Hersek İslam Birliği Başkanı (Reis-ul Ulema) Husein Kavazovic’in hediye ettiğini söyledi.
$(window).load(function () { var s = document.createElement(“script”), el = document.getElementsByTagName(“script”)[0]; s.async = 1; s.src = “//cdn2.admatic.com.tr/showad/showad.js”; el.parentNode.insertBefore(s, el); });
Bosna Hersek’in, büyükelçi ve devlet olarak, kitap fuarına onur konuğu olarak teşrif etmelerinin kendisini çok mutlu ettiğini belirten Arınç, şöyle konuştu:
“Bu beyaz papatyayı bilmeyenler için hatırlatmak istiyorum. Bizler hepimiz Bosna dostuyuz. Sultan Fatih’ten bu yana, fetihten bu yana, 15’inci yüzyıldan bu yana Bosna ile kültür iş birliğimiz var, tarih ve inanç beraberliğimiz var. Onları çok seviyoruz ama 93’u unutmamak lazım. 93’ün hemen hemen başıyla 95 arasında devam eden büyük bir savaştır. Sırplar, maalesef Bosnalı kardeşlerimizi katletmek üzere savaş ilan ettiler. Ellerindeki sadece sniperler değil, onlar açısından mükemmel silahlarıyla, bizim bildiğimiz kadarıyla 300 bin civarında çocuk, kadın, erkek, asker şehit ettiler.
Bu acı yüreğimizdedir ve hepimiz biliyoruz ki Türkiye, oradaki kardeşleri için elinden gelen maddi manevi yardımı yapmıştır.”
“Bu, bir soykırımdır”
Arınç, Meclis başkanı olduğu andan itibaren Bosna’yla ilişkileri güçlendirmek için gayret ettiğini ve sürekli ziyaretlerde bulunduğunu dile getirdi.
“Bosna’da bize acıyı hatırlatan bu savaşın yanında en kötü olay, Srebrenitsa’da 10 bine yakın Boşnak kardeşimizin katledilmesidir.” diyen Arınç, şunları kaydetti:
“Bu, bir soykırımdır. Tarihen sabittir ve Uluslararası Ceza Mahkemesi, bu soykırımın sorumluları hakkında cezalar vermiştir. Başta Milosevic olmak üzere Radovan Karadziç, asker sıfatıyla Boşnakların katili, celladı Mladic olmak üzere hepsi bu mahkemelerde… Kimisi öbür dünyayı boyladı, kimisi cezasını çekmek üzere bulunuyor. Bunların hiçbiri acımızı hafifletmez ama dünyada bu konuda hüküm vermeye yetkili mahkeme dahi bunun bir soykırım olduğunu kabul etmişken ve sorumlular hakkında, Hollandalılar hakkında ayrı ama Sırplar hakkında suçlayıcı hükümler vermiştir. Bu, tarihen sabittir.”
Arınç, özellikle özgürlükler ülkesi olarak tanıdıkları İsveç’te Nobel Edebiyat Ödülü’nün bir haine verildiğini ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Hain deyişim şundandır: Bir yazar olabilir, ne yazdığını ben de bilmiyorum. Sadece annesinin intihar etmiş birisi olduğunu biliyorum. Peter Handke isminde, aslen Avusturyalı bir adam Nobel Barış Ödülü adına konmuş olan edebiyat ödülünü almaya hak kazandı. Cumhurbaşkanımıza ne kadar teşekkür etsek, minnettar olsak azdır. Tek başına bir devlet başkanı olarak bunu telin etti, bunu yanlış bulduğunu ifade etti. Bu hainliği affetmeyeceğini söyledi ve Türkiye’nin İsveç Büyükelçisi, nota vererek bu törene katılmayacağını, protesto ettiğini ifade etti ve maalesef yalnız kaldığımızı çok acı biçimde gördük.
Uluslararası Ceza Mahkemesi ve buna ait bütün Avrupa Birliği ölçüleri içinde, Birleşmiş Milletler İnsan Haklarının tanıdığı bütün imkanlar içinde Srebrenitsa soykırımı, hemen hemen dünya tarafından oy birliği ile tanınmışken arkasından gördüğümüz bu Nobel Edebiyat Ödülü’nün takdim edilmesi hepimizi fevkalade üzmüştür. Türkiye, asil tavrını Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında çok güzel ortaya koymuştur. Ben de huzurlarınızda Srebrenitsa’da hayatını kaybeden 10 bine yakın Boşnak kardeşimizin ruhlarının şad olması temennisiyle bu beyaz papatyayı göğsüme taktım, Allah onlara rahmet etsin.”
Bu soykırımı kimsenin kendilerine unutturamayacağını vurgulayan Arınç, “Bu günlerde birtakım edepsizler, can havliyle Türkiye’de Ermenilere karşı soykırım uygulandığını, ta 1915’i örnek göstererek aleyhimizde kararlar almaya çalışıyorlar. Herkes bilsin ki Türkiye’nin tarihinde bir soykırım utancı yoktur. 1915 şartları içinde iskan edilen Ermenilere karşı Tehcir Kanunu’nu uygulamayı da o günün hükümeti, elbette bir tedbir olarak düşünmüştü ama unutmayın ki Osmanlı Türk’ü ne kadar zarar gördüyse 1914-1915 şartlarında Ermeniler de ondan fazlasını görmedi.” ifadelerini kullandı.
Handke’ye verilen ödülü, İsveç’in çok büyük ayıbı olarak gördüklerini belirten Arınç, bunu reddetmek üzere Türkiye’de ve dünyada büyük kampanya başlatılmasını temenni ettiklerini söyledi.
“Siyasi hiçbir görevim yok”
Arınç, fuara emekli bir siyasetçi olarak katıldığını dile getirdi.
“Siyasi hiçbir görevim yok. Bu görevim, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olarak bize tanınan bir haktır.” diyen Arınç, şunları kaydetti:
“Siyasi hayatımı 3 bölüme ayırdım. Birincisi, rahmetli Erbakan ile 30 yılı geçkin arkadaşlığımız. Ben onun oğlu mesabesindeyim ama 21 yaşımdan itibaren onun yanında bulundum. 1967-69’dan 2001’e kadar. O dönemi benim Ege’deki lakabım ‘Küçük Erbakan’dı, ‘Arınç, Küçük Erbakan’ isimli kitapta topladık. İkincisi AK Parti dönemidir, 2001-2011. Üçüncüsü de ben siyasi hayattan ayrılırken neler yaşadım, neler gördüm tabii hepsini yazmaya elim varmayacak da onları yazacağım bir üçüncü kitap.
Buraya gelirken beni, kitabı olan bir adam kişi davetiyle getirdiler. Allah kitapsız bırakmasın.”
Önceki günlerde Ankara’daki kitap fuarına Rus Büyükelçisi’nin de katıldığını anlatan Arınç, “Adam, ‘Biz ehli kitabız.’ diye konuşmaya başladı. ‘Allah Allah’ dedim. Geçen de Putin’den ‘Müslümanlar kardeştir.’ diye ayet okumasını dinlemiştik. Şimdi de Rus Büyükelçisi bize diyor ki ‘Aman ha ehli kitap olalım.’ Yani Putin’den ve Rus Büyükelçisi’nden Müslümanlığı öğrenecek hale geldik. Şu halimize bakın. Vay bize.” şeklinde konuştu.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da fuarı “Prof. Dr. Fuat Sezgin”e ithaf ettiklerini, Bosna Hersek’in de fuarın onur konuğu olduğunu ifade etti.
Fuarın, 10 gün boyunca kültür şöleni olarak süreceğini belirten Aktaş, yeni kütüphane projelerinin olduğunu, bu kapsamda oluşturulan kitap kumbarasına bağış beklediklerini dile getirdi.
Bosna-Hersek’in Ankara Büyükelçisi Bakir Sadovic de fuara onur konuğu olarak katılmaktan memnuniyet duyduklarını söyleyerek, Bosna Hersek’te de bu çapta renkli bir organizasyona birlikte imza atmayı temenni ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı da kitabın, kültür irsiyetinin baş etkeni durumunda olduğunu belirterek, fuarların önemine dikkati çekti.
Açılış konuşmalarının ardından protokol üyeleri yayınevlerine ait stantları gezdi.
Cumhurbaşkanlığı YİK Üyesi Bülent Arınç, daha sonra söyleşiye katıldı.
Kaynak: AA
Kaynak: Haberler.com