Dha yurt bülteni-3

VAN’DA TERÖR OPERASYONU: 2 KİŞİ TUTUKLANDI

Van’da, terör örgütü PKK‘ya katılmak isteyen 1 kişi ile bu kişiyi kırsala götürecek olan 1 işbirlikçi, güvenlik güçleri tarafından yapılan operasyonla yakalandı. Gözaltına alınan 2 şüpheli, sorgularının ardından çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

$(window).load(function () { var s = document.createElement(“script”), el = document.getElementsByTagName(“script”)[0]; s.async = 1; s.src = “//cdn2.admatic.com.tr/showad/showad.js”; el.parentNode.insertBefore(s, el); });

İl Emniyet Müdürlüğü’nce yürütülen çalışmalarla, 1 kişinin, terör örgütü PKK’nın şehir yapılanması tarafından kırsal alana götürüleceği bilgisine ulaşıldı. Harekete geçen ekipler, bu kişi ile onu kırsala götürecek terör örgütü işbirlikçisi kişiyi, teknik ve fiziki takibe aldı. Terörle Mücadele Şubesi ile MİT Müdürlüğü ekiplerinin gerçekleştirdiği ortak operasyonda, 2 şüpheli evlerinde yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen 2 şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Terör örgütü işbirlikçisinin son 2 ayda biri Suriye uyruklu toplam 5 kişiyi, örgütün dağ kadrosuna kazandırdığı belirtilirken, şüphelilerin yapılan üst ve ev aramalarında dijital materyaller ve örgütsel doküman ele geçirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
POLİS KAMERASI
————————
-Eve operasyon düzenleyen polis ekipleri
-Yakalanan şüpheliler Emniyet binasından çıkartılırken
-Araca bindirilirken
VAN,

===========================

300 BASAMAKLI MERDİVENDE ANTRENMAN

Samsun’un Atakum ilçesinde, boks, kick boks ve muay thai kursları sporcuları, salonda sürdürdüğü antrenmanlarını, hafta sonu 300 basamaklı merdivende sürdürüyor. Sahil kıyısında koşu yapan sporcular, merdiven basamaklarını inip, çıkarak kondisyon antrenmanlarıyla güç depoluyor.

Samsun’un Atakum ilçesindeki Mustafa Dağıstanlı Spor Salonu’nda düzenlenen boks, kick boks ve muay thai kursları sporcuları, hafta içi salonda, hafta sonu ise salon dışında antrenman yaparak çalışmalarını sürdürüyor. İlçede sahil kıyısında koşu yapan sporcular, antrenman için Cedit Mahallesi’nde yer alan 300 basamaklı merdiveni de tercih ediyor. Sporcular, dik yokuşta bulunan merdiven basamaklarını inip, çıkarak kondisyon antrenmanlarıyla güç depoluyor. Sporcuların belirli periyotlarda merdivendeki antrenman anlarına tanık olanlar ise, şaşkınlıklarını gizleyemiyor, çalışmaları ilgiyle izliyor.

‘BACAKLARIMIZI GÜÇLENDİRİYORUZ’
‘Kick boks’ ve muay thai antrenörü Fahri Kılıçaslan, hafta içi 4 gün salonda çalışma yaptıklarını hafta sonları ise merdivenleri antrenman sahası olarak kullandıklarını söyleyerek “Açık havada hem sporcular daha çok oksijen depoluyor, daha çok ayaklarını konsantre etmesi açısından daha iyi olduğu için bu merdivenlere seçiyoruz. Merdivenlerde 300 basamak var iniş ve çıkış olmak üzere 5 tur halinde çalışmalarımızı yapıyoruz. Gün geçtikçe tur sayısını artırıyoruz. Yaklaşık 3 haftadır burada çalışıyoruz. Bu antrenmana genelde müsabaka sporcuları katılıyor. Özellikle derece yapmış ya da yapacak olan arkadaşlarımıza bu çalışma ile bacaklarını kuvvetlendiriyoruz. Parkur olarak baktığımız zaman çok zorlu. Titreyerek çıkıp iniyoruz. Zor ama meyvesini de ringde gösteriyor” dedi.

‘GÖRENLER ŞAŞIRIYOR’
Kick boks sporcusu Fuat Aydın da (24) antrenmanların verimli, keyifli, bir o kadar da zor geçtiğini dile getirerek, “Hocamızın tercihleri doğrultusunda antrenmanlarımızı yapıyoruz. Sahilde koşuyoruz ardından merdivenlerde antrenman yapıyoruz. Herkese tavsiye ediyorum. Çok zorlayıcı bir parkur. İn çık yaptığımız için tabii ki bir noktadan sonra zorlaşıyor. İnsanlar bizi gördüğü zaman şaşırıyorlar. Çünkü onların çıkmakta zorlandıkları merdivenlerde biz koşu yapıyoruz. Gençlere örnek olabiliyorsak bizim için harika bir şey” diye konuştu.

‘BİZİ TAKDİR EDİYORLAR’
300 basamaklı merdivende antrenman yapmanın eğlenceli olduğunu ifade eden boks sporcusu Vedat Kaçar (17) ise “Çok zorlayıcı bir parkur. 300 basamağı setler halinde inip çıkıyoruz. Zaman zaman açma germe hareketleri de yapıyoruz. Dışarıdan görenler ilk önce şaşırıp kalıyorlar. Sporcu olduğumuzu öğrenince takdir ediyorlar. Bizi burada gören gençlerde örnek alıp spora başlayabiliyorlar” diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
————
-Merdivenlerden detay
-Antrenmandan detay
-Röportajlar
-Detaylar
Haber-Kamera: Yaprak KOÇER-Hüseyin KALAY/SAMSUN,
===========================

ÖMER’İN HASTALIĞINA 4 YILDIR TEŞHİS KONULAMIYOR

Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde Gurbet ve Necmi Kurt çiftinin oğulları Ömer Aras’ın(4), hastalığına doğduğu günden bu yana bir teşhis konulamıyor. Anne Kurt, oğlunun kendisine Zarar verdiğini belirterek, “Son götürdüğümüzde SMA tip 2, tip 3 hastalığından şüphelendiler. O hastalıkları da kabul etmediler, uyuşmuyor dediler. Ne yapacağımızı şaşırdık” dedi.

Şarköy’de tekstil fabrikasında çalıştıktan sonra işsiz kalan Necmi Kurt (44) ile ev kadını Gurbet Kurt (34) çiftçinin 2 sağlıklı çocuklarının ardından, 4 yıl önce erkek çocukları Ömer Aras dünyaya geldi. Doğumunun ardından sarılık geçirip bir süre kuvözde tutulan Ömer Kurt, aradan geçen süreçte gelişim gösteremeyince doktora götürüldü. 4 yıldır bir çok hastaneye gidip, çocuklarını tedavi ettirmek isteyen aile, bugüne kadar bir sonuç alamadı. Baba Necmi Kurt, oğlunun doğduktan sonra annesini emmediği için 4 gün kuvözde kaldığını belirterek, şunları söyledi:
“Bu sürede sarılık geçirdiğini söylediler. Oğlum daha sonra Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Kan talili yaptıktan sonra menenjit hastalığı geçirdiği söylendi. Hemen yoğun bakıma aldılar. 15 gün yoğun bakımda kaldı. Bir daha da oğlum toparlanamadı. Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi çocuk metabolizma bölümü doktoru tarafından takibi yapıldı. Cerrahpaşa, Çapa, Bezmialem ve Süleymaniye hastanelerinde de takipliyiz. 3,5 yıldır oğluma kesin bir tanı konulamıyor. 3 tane ölümcül hastalık var deniliyor fakat tanı konulamıyor. Buradan Cumhurbaşkanımıza, Sağlık Bakanımıza, sanat camiası ve iş adamlarına sesleniyorum, oğlumun sağlığına kavuşması için yardımcı olmalarını istiyorum.” 

‘HASTALIĞININ TEŞHİS VE TEDAVİ EDİLMESİNİ İSTİYORUZ’
Anne Gurbet Kurt da, oğlunun parmaklarını ısırarak kendisine zarar verdiğini belirterek, “Ellerini çok ısırıyor, kendine zarar veriyor. Geceleri tuvaletini yapamadığı için çok ağlıyor. Biz devlet büyüklerimizden  bir hastaneye yatırılıp tedavi olmasını istiyoruz. 3- 4 tane ölümcül hastalık var denildi. Son götürdüğümüzde SMA tip 2, tip 3 hastalığından şüphelendiler. O hastalıkları da kabul etmediler, uyuşmuyor dediler. Babası da 4 yıldır hastane hastane çocuğumuzun hastalığına çare bulmak için koşturduğundan çalışamıyor. Aile düzenimiz kalmadı. 2 çocuğumuz daha var. Onlarında psikolojisi ve düzeni bozuldu. Ne yapacağımızı şaşırdık.  Çocuğumuzun biran önce hastaneye yatırılıp, hastalığının teşhis edilip tedavi edilmesini istiyoruz. Cumhurbaşkanımız ve devlet büyüklerinden yardım istiyoruz. İlaçları çok pahalı, sosyal güvence karşılamıyor. Birini alırsak diğerini alamıyoruz. Hastalık ilerliyor. Biz elimizden geleni yapıyoruz ama yeterli olmuyor” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
—————————
Aileden detaylar
Necmi Kurt’un konuşması
Anne Kurt’un konuşması
Çocuktan detaylar
Haber-Kamera: Nuri ÇAĞLAR/ŞARKÖY (Tekirdağ),-
===========================

ÜÇ KUŞAK BİR ARAYA GELDİ, HALK OYUNU EKİBİ OLUŞTURDU

Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesinde ‘Üç Kuşak Bir Arada Oynuyor’ projesiyle 10-11, 30-45 ve 60-70 yaş aralığındaki üç kuşaktan halk oyunları ekibi oluşturuldu. En genci 10, en yaşlısı 70 yaşındaki ekip 2 aydır çalışmalarını sürdürüyor. Eğitmen Yasemin Topkoç Toy, “Çocuklarımız saygıyı, empati kurabilmeyi, yaşlılarla diyalog kurabilmeyi, yaşlılarımız da verimli zaman geçirebilmeyi, güzel zaman geçirmeyi su yüzüne çıkardı” dedi.

Sandıklı’da halk oyunları eğitmeni Yasemin Topkoç Toy’un girişimiyle Halk Eğitim Merkezi ve Hüseyin Develi Huzurevi tarafından ‘Üç Kuşak Bir Arada Oynuyor’ projesiyle çocuk, orta yaş ve yaşlılardan oluşan halk oyunu ekibi kuruldu. 2 ay önce çalışmalarına başlanan proje kapsamında 10-11, 30-45 ve 60-70 yaş aralığındaki üç kuşaktan oluşturulan halk oyunları ekibi, Yasemin Topkoç Toy tarafından verilen eğitimler sayesinde yöreye ve bölgeye ait halk oyunlarını oynamaya başladı. Çalışmalarına devam edecek ekip, ulusal bayramlar ve etkinliklerde oyunlarını sergileyecek.

‘2 AYDIR BU ÇALIŞMAYI YÜRÜTÜYORUZ’
‘Hüseyin Develi Huzurevi Müdürü Hüsrev Bayar, 2 aydır bu çalışmayı yürüttüklerini söyledi. Eğitmen Yasemin Topkoç Toy, “3 nesli bir araya getirelim diye düşündük. 10-11 yaş arası çocuklarımız, 30-45 yaş arası çalışan insanlarımız ve 60-75 yaş arası huzurevindeki yaşlılarımızı birleştirdik. Çocuklarımız saygıyı, empati yapabilmeyi, yaşlılarla diyalog kurabilmeyi, yaşlılarımız da verimli zaman geçirebilmeyi, güzel zaman geçirmeyi su yüzüne çıkardı” diye konuştu.

‘DİYALOGLARIMIZ GAYET SAĞLIKLI OLDU’
Huzurevi sakinlerinden Mustafa Arısoy (67), “Bu çalışmayla orta yaşlılarla diyaloglarımız gayet sağlıklı oldu. Güzel şeyler yapabileceğimizi ortaya koyduk. Bundan sonraki çalışmalarımızda daha güzel şeyler yapabileceğimize inanıyorum” dedi.

‘GÜZEL BİR ANI, GÜZEL BİR HATIRA’
Huzurevi sakinlerinden Turan Kaplan (70), “Ben 70 yaşındayım. 35 yaşında çalışanlarımız var. 10-11 yaşlarında çocuklarımız var. 3 kuşağı birleştirmek için organize ettik. Güzel bir anı, güzel bir hatıra” diye konuştu.

‘İNSANA ÇOK BÜYÜK ZEVK VERİYOR’
5’inci sınıf öğrencisi Ahmet Metehan Binbir (10), “Yaşlı ve orta yaşlı ağabeylerimizle oynuyoruz. Çok güzel bir oyun tutturduk. Bu oyunu oynamak insana çok büyük zevk veriyor. İnsandaki stresi de attırıyor. Çok güzel bir duygu bu” dedi.

‘BUNU GELİŞTİREREK DEVAM EDECEĞİZ’
Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mustafa Kök de şöyle dedi:
“İnşallah bunu geliştirerek devam edeceğiz. Halk Eğitim Merkezi olarak bu konuda bütün hazırlıklarımız tamam. Yeniliklere açık bir sistemle gençlerimiz, orta yaşlılarımız ve yaşlılarımızla beraber ortak olarak hazırlanmış bu çalışmayı yaygın hale getirmeyi düşünüyoruz.”

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————–
Halk oyunları gösterisi başlarken görüntü
Ekip harmandalı oynarken görüntü
Ekip yöresel oyundan görüntü
RÖP 1: Hüsrev Bayar (huzurevi müdürü)
RÖP 2: Yasemin Topkoç Toy (halk oyunu eğitmeni)
Ekibin halk oyunu gösterisinden görüntü
RÖP 3: Mustafa Arısoy (huzurevi sakini)
Ekibin gösterisinden görüntü
RÖP 4: Turan Kaplan (huzurevi sakini)
RÖP 5: Ahmet Metehan Binbir (ekipteki çocuklardan)
RÖP 6: Mehmet Kök (HEM müdürü)
Ekip toplu fotoğraf verirken görüntü
HABER- KAMERA: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar),

===========================

BU BÖREĞİ TADAN, YEMEK İÇİN BİR DAHA GELİYOR
 
Çanakkale’nin Biga ilçesine bağlı Kalafat köyünde yaşayan Boşnaklar, Bosna Hersek’in asırlık lezzeti olan Boşnak böreğini sofralarından eksik etmiyor. Boşnaklara özgü en lezzetli, bir o kadar da zahmetli yemeklerden biri olan Boşnak böreği geleneğinin yaşatıldığı köyde böreği tadanlar ise mutlaka yeniden geliyor.

Osmanlı- Rus Savaşı sırasında 1877-1878 yıllarında Bosna Hersek’in Bihaç bölgesinden göç edenlerin yaşadığı Biga’nın Kalafat köyünde, yapılması basit gibi görünse de yapımında el mahareti ve hamaratlık isteyen Boşnak böreği geleneği yaşatılıyor. Köyde bulunan Biga Bosna Hersek Kültür ve Dayanışma Derneği, Boşnakların gelenek ve göreneklerini yaşatmaları için etkinlikler düzenliyor. Kalafat köyündeki düğünler ve bayramlaşmalar Boşnak geleneklerine göre yapılıyor. Özel günlerde yemek menüsünden Boşnak böreği hiç eksik olmuyor. Boşnak böreğinin hemen her evde yapıldığını belirten Dernek Başkanı Ergün Erkap, “Boşnaklar bu böreği yemedi mi yaşayamaz. Haftada iki sefer bu böreği yiyecek. Eskiden ninelerimiz bu börekleri, şimdi pek kalmadı ama toprak fırınlarda yaparlardı. Şimdi kuzine de yapıyoruz. Boşnak böreğimizi ve geleneğimizi bölgeye gelen turistlere de tanıtmak istiyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız da var” dedi.

Evlerinin bahçesinde börek yapan Nevin Sarı ve Sevim Elgün kardeşler ise Boşnak böreğinin özelliklerini anlattı. Nevin Sarı, Boşnak böreğini hazırlamak için önce hamuru karıp, sonra yufkayı açtıklarını, içini de hazırladıkları malzemesini koyduklarını belirterek, şunları söyledi:

“Tepsiye yerleştiriyoruz. Pişirdikten sonra da üzerine yağlı su döküp, böreği dinlenmesi için 15 dakika bekletiyoruz. Ardından afiyetle yiyoruz. Boşnak böreğinin tadını diğer böreklerden ayıran özelliği, içindeki malzemesinin çiğ olmasıdır. Malzemesini pişirmeden koyuyoruz. Ayrıca, yufkası da çok ince olmalı. Patatesli, kıymalı, kabaklı, lahanalı, ıspanaklı, yoğurtlu börekler yapıyoruz. Çok talep var. Parasıyla yaptıran çok oluyor. Tadını alan herkes gelip, tekrar yemek istiyor. Sıkça Boşnak böreği yapıyoruz. Özellikle bu börek düğünlerin olmazsa olmazımızdır. Yemeğin yanında ayrıca börek de yapılıyor. Bu börek bizim atalarımızdan kalmadır. Bizde atalarımızdan gördük, öğrendik. Bu geleneğimizi devam ettiriyoruz. Ben 40 yaşında bu böreği yapmayı öğrendim. Kızıma da öğrettim. İnşallah bu gelenek devam edecek.”

Abla Sevim Elgün ise “Boşnak böreği sofralarımızda muhakkak olacak. Haftada birkaç kez börek yemedik mi biz aç kalıyoruz. Bu börek her evde olur. Çok güzeldir. Herkes bu böreği yiyecek ve tadına bakacak. Düğünlere dışarıdan gelenler muhakkak soruyorlar, ‘Börek var mı?’ diye. Biga ilçe merkezinden bile eşimiz dostumuz arıyor, ‘Varsa Boşnak böreği yemeye geleceğiz’ diye. Hasret değiliz, ama illaki bu börek yenecek” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Sevim Elgün tarafından böreğin iç malzemesinin hazırlanması.

Hamurun yoğrulması.

Nevin Sarı tarafından yufka açılması.

Sevim Elgün’ün iç malzemesini koyarak böreği sarıp, siniye koyması. 

Sinideki böreğin kuzineye konularak pişirilmesi.

Sinideki pişen börekten görüntü.

Ev halkının böreği yemesinden görüntü.

Nevin Sarı ile röp.

Sevim Elgül ile röp.

Dernek Başkanı Ergün Erkap ile röp.

Haber-Kamera: Burak GEZEN- Mustafa SUİÇMEZ/BİGA (Çanakkale),
 

Kaynak: DHA

Kaynak: Haberler.com

Ayrıca Bakınız

AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, Bosna Hersek’te gündemi değerlendirdi: (1)

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Moskova'da varılan mutabakatın Suriye'de siyasi çözümün önünü açacağını belirterek, "Türkiye ezcümle kararlı duruşuyla, ne yaptığını bilen tavrıyla, tarzıyla, Moskova'da istediğini almıştır.