Bağımsız Bosna Hersek’in kuruluşunda en önemli paya sahip olan rahmetli Cumhurbaşkanı Aliya İzetbegoviç’i uzun uzun anlatmak yerine, onu yakından tanıyan, onunla çalışma ve görüşme fırsatına erişen, dostlarının kendisiyle alakalı düşüncelerini Yeni Akit gazetesi için bir araya getirmeyi tercih ettik.
Bosna Hersek Üçlü Cumhurbaşkanlığı Konseyi Boşnak Üyesi Bakir İzetbegviç’ten, SDA Genel Başkanı Suleyman Tihiç’e; Çağdaş Bosna Hersek edebiyatının usta kalemi rahmetli Nedzad İbrişimoviç’ten, Bosna Hersek İslam Birliği eski Reisu-l-Uleması Mustafa ef. Ceriç’e; Srebrenitsa Cephesinin efsane komutanı Naser Oriç’ten, Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi eski Üyesi Eyup Ganiç ve SDA Milletvekili ve Bosna Hersek Kayıpları Arama Komisyonu Başkanı Amor Maşoviç’e uzanan geniş bir yelpazedeki dostlarının, rahmetli Aliya İzetbegoviç hakkındaki düşüncelerini dikkatle okuyacağınızı tahmin ediyoruz.
Rahmetli Aliya İzzetbegoviç’in, sizdeki karşılığı nedir?
Bakir İzetbegoviç (Oğlu, Bosna Hersek Üçlü Cumhurbaşkanlığı Konseyi Boşnak Üyesi):
Harika bir baba, harika bir lider, harika bir arkadaş ve harika bir insan… Hepsi bir arada idi. Onun gülümsemesini, nezaketini, iyi huyluluğunu, mizahını, sabrını ve bilgeliğini çok sevdim. O müsamahakar bir babaydı, affederdi. Cezalandırmayı sevmezdi. Biz nasıl davranmamız gerektiğini onu dikkatle takip ederek öğrendik. Bizi cezalandırma yoluna gitseydi, herhalde isyankar olur ve onu daha az dinlerdim.
Onun üç kız kardeşi ve iki kızı vardı. Onlarla ihtimam gösteriyor ve kadınlara karşı nazik olmamı öğütlüyordu. Onlar için yaşamın erkeklerden daha zor olduğunu söylüyordu.
Aliya, cesur bir adamdı ama hiçbir zaman hiç kimseyi kışkırtmadı. O hapsedildi. Çünkü susturulmayı, aşağılanmayı ve ihaneti kabul etmedi. O, kendisi için doğru olan düşünceleri, neye mal olursa olsun, sonuna kadar ifade ediyordu. Tutukluluğu esnasında, affedilmesi için dilekçe yazmayı kabul etmediğinden, üç yerine altı yıl hapiste kaldı.
Nedzad İbrişimoviç (Çağdaş Bosna Hersek Edebiyatı Yazarı):
Rahmetli Cumhurbaşkanım Aliya İzetbegoviç’i tanımış olmaktan büyük şeref duyuyorum. Onunla yaptığım tüm görüşmeleri, suretini bile, hafızama kaydettim. Elbette tüm söylenenleri kelime kelime hatırlamıyorum ama onun kürsüde bahsettiklerini, görüşmelerimizin nasıl bir havada geçtiğini hatırlıyorum. Onunla yaptığımız konuşmaların, hatta yürüyüşlerin bile hep özel bir havası vardı.
Rahmetli Cumhurbaşkanı, benim için tartışılmaz bir kişiydi ve öyle de kalacak. Bir edebiyatçı olarak onun net ve otoriter cümlelerine, konuşmalarındaki ses tonuna, yazı tarzına hayran olduğumu söyleyebilirim. Onun yürüyüşünü, tokalaşmasını ve mavi gözlerini çok iyi hatırlıyorum. Bakışları aynı anda hem ılık hem de sertti. Allah (c.c.) ondan razı olsun ve ona cennet bahçelerinden bir bahçe nasip etsin inşallah.
Naser Oriç (Srebrenitsa Müdafii):
Ben rahmetli Aliya ile ilk kez 1995’de tanıştım. Aliya’da en çok sevdiğim şey; bir ruh sahibi olmasıydı. Onunla konuştuğunuz zaman size hayal ve ümit veriyordu. Sanki karşısındakini hipnotize ediyordu. Hem dindarlığı hem de aklı ile tam bir Boşnak idi. O adam gibi bir adamdı.
Eyup Ganiç (Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi eski Üyesi):
O, benim dostumdu. Bosna-Hersek’in savunması için aynı tarafta yer alıyorduk. Bosna-Hersek’in özgürlüğe kavuşmasındaki çabalarından dolayı ona çok büyük saygı duyuyorum.
Amor Maşoviç (SDA Milletvekili, Bosna Hersek Kayıpları Arama Komisyonu Başkanı):
Yirmi yıl öncesine dönüp, Avrupa’nın bütün liderlerini göz önünde aldığımızda, gerçekten Aliya İzetbegoviç’e benzeyen çok az lider bulunur. Aliya İzetbegoviç, kişiliği ve başlattığı özgürlük mücadelesiyle kimseye benzemiyordu. Bosna-Hersek’te gerçekleştirdiği değişim göz önüne alınırsa, başka devlet liderlerinin bunu çok zor başarabileceği görülür. Aliya İzetbegoviç, savaş zamanında Avrupa için bir tokat gibi gelmişti. Avrupalılar o tokadın izini uzun bir süre hafızalarından silemeyecekler.
Bosna-Hersek, rahmetli Aliya Izetbegoviç’in yokluğunu hissediyor mu?
Suleyman Tihiç (SDA Genel Başkanı):
Her SDA mensubu Bosna-Hersekli, rahmetli Aliya İzetbegoviç’i, O’nun otoritesini ve aklını özlüyor. Elbette Aliya’ya karşı olanlar da var ve onu özlemiyorlar. Ama kesinlikle Aliya İzetbegoviç tarihte bir iyi ve kahraman bir insan olarak anılacak. Bosna-Hersek devletinin kurulması ve devam etmesine vesile olan en büyük kahramandır.
Mustafa ef. Ceriç (Bosna Hersek İslam Birliği eski Reisu-l-Uleması):
Rahmetli Cumhurbaşkanı Aliya İzetbegoviç’i çok özlüyorum. Ne zaman çözülmesi zor bir sorunla karşılaşsam, onunla yaptığımız konuşmaları düşünüyorum. Önemli bir konuda karar alırken, onun ne karar verebileceğini düşünüyor ve ona göre karar alıyorum.
Nedzad İbrişimoviç:
Rahmetli Cumhurbaşkanı Aliya İzetbegoviç’i elbette çok özlüyoruz. Ancak o da, kendisi ahret âlemine gittiği için, bir boşluğa düşmemizi istemezdi. Ben onun kurucusu olduğu Demokratik Eylem Partisi’nin ismindeki eylem kelimesinin tesadüf olmadığını düşünüyorum. O, tam bir eylem adamıydı. Bizim boşluğunu hissetmemiz yerine, daha iyi bir dünya için çalışmamızı isterdi.
Amor Maşoviç:
Şüphesiz Boşnaklar, bu boşluğu hissediyorlar. Ancak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, vatanını seven her millet böyle akıllı, mütevazi, sakin, merhametli, cesur ve vizyon sahibi olan bir lideri özler. Bu özellikleri taşıyan kişiler Balkan topraklarında nadir yetişirler. Vatanını seven, özgürlükçü, ırkçılık yanlısı olmayan ve inançlarına bağlı birey yetiştirmek bizim milletlerimiz için zordur. Onun gidişiyle büyük bir boşluk oluştu. Korkarım, bu boşluk uzun yıllar boyunca devam edecek.
Eyup Ganiç:
Bizler, savaşta kaybettiğimiz her bir askerimizi ayrı ayrı özlüyoruz. Özgürlüğe giden yolda liderimiz olan rahmetli Aliya İzetbegoviç’i de çok özlüyoruz. Her insan gibi liderin de yaşamı bir gün nihayete eriyor. Fakat bizler, Aliya’dan aldığımız ilhamla, onun bizi bıraktığı mirası yaşatmak için mücadele etmeliyiz. Eminim, o da böyle olmasını isterdi.
Rahmetli Aliya İzetbegoviç’e dair unutamadığınız bir hatıranız var mı?
Bakir İzetbegoviç:
Onun dinamik ve unutulmaz bir hayatı olduğundan, unutulmaz bir çok anımız var. Biz, birçok tarihi olaya birlikte şahitlik ettik ama benim hatırladığım en taze anılar, çocukluk yıllarıma tekabül eden, daha uzak olanlardı. O Bosna dışında şantiyelerde çalıştı. Nadiren ve ansızın eve gelirdi. Böylesi zamanları hep onunla geçirirdim. Güneşli bir sabaha merhaba dediğimde, o da sarışın ve bronzlaşmış, yanımda uyuyor olurdu. O uyandığımda hemen görebilmem için başucuma bir hediye bırakmıştı. Hediyesi oyuncak bir uçaktı. Oyuncak olmasına rağmen oldukça dikkat çekiciydi. Kurma ipini çekip halının üzerine bırakınca, pervaneleri dönüyordu. Güneşli bir sabah, babam evde ve elimde oyuncak uçak… Bu fotoğraf aklımdan hiç çıkmıyor.
Suleyman Tihiç:
Ben rahmetli Aliya İzetbegoviç’in son beş yılında birlikte çalışma fırsatını yakaladım. Parti Başkanı ve parlamento üyesi olarak kendisini tanıdım. Aliya İzetbegoviç ile hem savaş ve Dayton hem de gelecek üzerine birçok konuşma yaptık. Rahmetli Aliya’dan öğrendiğim en önemli şey yaşadığımız dünyanın çok haksız bir dünya olduğudur.
Bazen bana “Avrupa’nın orta yerinde Aliya olmak çok zordu. Göreceksin, Süleyman olmak da çok zor olacak” derdi. Bu sözün doğruluğunu, rahmetli Aliya’sız geçen her gün çok daha fazla anlıyorum. Rahmetli Aliya İzetbegoviç ve SDA olmasaydı Allah bilir Bosna-Hersek ve Boşnaklar ne halde olurdu.
Amor Maşoviç:
Rahmetli Aliya İzetbegoviç ile yaklaşık olarak yetmiş kez karşılaştım. Ve bu her karşılaşma benim için Allah’ın bir lütfüydü. Her karşılaştığımızda ondan bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Onun karakteristik özelliklerini detaylıca öğrendim.
Aliya İzetbegviç’in bir özelliğini unutamam: Mütevazılık. Savaş zamanında yakın çevresinin kendisine daha iyi şartlarda yaşam sunma çabasına fazlasıyla kızıyor ve bunu reddediyordu. Çünkü kendisi en zor zamanlarda dahi milletiyle eşit durumda olmayı tercih ediyordu. Kendisi vefat etmeden birkaç gün önce yaptığım ziyarette söylediği sözler kulağımda hala çınlıyor: “Amor, milletimizle beraber ol, onları yalnız bırakma.”
Ayhan Demir – Yeni Akit
ayhan_demir@hotmail.com