Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, “İhtilaller bütün bir sistemi değiştiren hadiselerdir ama idaredekileri değiştirip yerine başkalarını getirmek darbedir. O yüzden 12 Eylül bir darbedir, 12 Mart darbedir. 15 Temmuz’a kadar 16 darbe teşebbüsü olmuştur. 15 Temmuz darbe ve ihtilal değil, Türkiye’nin işgaliydi, işgal teşebbüsüydü.” dedi.
Kahraman, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Çorum Valiliği, Hitit Üniversitesi ve Çorum Belediyesince Meslek Yüksekokulu Ethem Erkoç Toplantı Salonu’nda düzenlenen konferansa katıldı.
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında TBMM Başkanlığı görevinde bulunan Kahraman, hain darbe girişimi ve sonrası yaşadıklarını anlattı.
Kalkışma sırasında evde olduğunu, uçak seslerini duyunca pencereden dışarı baktığını belirten Kahraman, daha sonra televizyonu açınca tankların köprüde olduğunu gördüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ı aradığını ancak ikisine de ulaşamadığını dile getiren Kahraman, şöyle devam etti:
“Meclis Emniyet Müdürü ve TBMM Genel Sekreteri, bana ‘Üç yer tespit ettik, kimsenin bilmediği. Hangisini isterseniz orada saklayalım çünkü bir numaraya bir şey olursa iki numara sizsiniz, lazım olacaksınız. Sizi yakalamamaları lazım.’ dediler. İyi niyetle söylenen bir söz. İyi de meşhur bir kaide var, kaptanlar gemilerini terk etmezler, gemiyi fareler terk eder. Ben fare değilim, Meclisimin başına geçeceğim. Aldım abdestimi, doğru Meclis’e gittim.”
Kahraman, TBMM’ye gittiğini ve Meclis’teki siyasi partilerin grup başkanvekillerine mesaj göndererek ertesi gün saat 14.00’te Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırdığını söyledi.
Meclis’in bombalandığı anları da anlatan Kahraman, “Kendi Meclisini bombalıyor. Kendi Cumhurbaşkanı’nın uçağının rotasını, konumunu soruyor o Ali denilen terörist, albay elbisesi giymiş adam. Cumhurbaşkanı’nı düşürecek, koordinatları soruyor. Bize üç tane bomba attılar F-16 ile. Ön bahçeye, bir arka bahçeye, bir de Meclis’in ana salonunun 30 metre yakınına. Şimdi orayı saklıyoruz, orasını bir açık hava müzesi gibi muhafaza ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Geniş bir harita düşünülüyordu”
15 Temmuz’un bir darbe ve ihtilal kalkışması olmadığının altını çizen Kahraman, “İhtilaller bütün bir sistemi değiştiren hadiselerdir ama idaredekileri değiştirip yerine başkalarını getirmek darbedir.” dedi.
Kahraman, konuşmasını şöyle tamamladı:
“O yüzden 12 Eylül bir darbedir, 12 Mart darbedir. 15 Temmuz’a kadar 16 darbe teşebbüsü olmuştur. 15 Temmuz darbe ve ihtilal değil, Türkiye’nin işgaliydi, işgal teşebbüsüydü. O gece eğer muvaffak olsaydılar DEAŞ’istan, Kürdistan, Ermenistan kurulmuş, Orta Anadolu’da birbirine giren bir halk, kardeş kardeşe girmiş, NATO, ‘Ne oluyor ortak, bir şey mi var?’ diyip geliyor. Suriye’ye Rusya’nın, Amerika’nın, Avrupa’nın girmesi gibi. Bu, bir harita değişimiydi. Azerbaycanlı Profesör Asaf Hajiyev geldi, bayrağımızın önünde diz çöktü, üç defa öptü ve bana dönüp, ‘İsmail Bey siz bizi kurtardınız.’ dedi.
Bunu Gürcistan Başbakanı da söyledi, Bosna Hersek de söyledi. Geniş bir harita düşünülüyordu. O yüzden darbe de değil, o yüzden ihtilal de değil. O yüzden diyoruz ki bu, bir işgal teşebbüsüydü ama Cenabıhak en büyük hesap sahibi.”
Kahraman, konferansın ardından Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın’ı ziyaret etti.
Kaynak: AA
Kaynak: Haberler.com