Fehim Nametak: Bosna’nın Tarihi Türkçe Dilinde Korundu

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Liyakat Nişanı’na layık görülen Fehim Nametak, Gül’den övgü dolu cümleleri duyduğunda çok mutlu olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Liyakat Nişanı’na layık görülen Fehim Nametak, Gül’den övgü dolu cümleleri duyduğunda çok mutlu olduğunu söyledi.

Fehim Nametak, Türkiye’nin uluslararası alanda tanıtılması ve yüceltilmesini sağlayan bilimsel çalışmalara imza attığı ve Bosna ile Türk kültürünü birbirine yaklaştığı için geçtiğimiz hafta Liyakat Nişanı’na layık görüldü. Babasının isteğiyle Türk dili ve edebiyatı üzerinde araştırma yaptığını ifade eden Bosnalı bilimadamı, “Tarihimizin 500 yılı Türkçe dilinde yazıldı. Belgeler, değişik edebiyat eserleri, kültürel anıtlar, yazma esrler… Bunlar hepsi Osmanlı dilinde idi. Bunları korumak amacıyla Türkçe üzerinde çalıştım.” dedi.

OSMANLI’DAN SONRA İLK KEZ BOSNA’DA TÜRKÇEYE BU KADAR İLGİ VAR

Cihan Haber Ajansı’na konuşan Fehim Nametak, Osmanlı’nın bölgeden çekilmesinden bu yana Bosna’da Türkçe diline hiçbir zaman şimdi verildiği kadar önem verilmediğini söyledi. Türkçenin bazı okullarda ikinci seçmeli yabancı dil olarak okutulmaya başlandığını belirten Nametak, “Bosna’da şu anda dört üniversitesinde Türk dili okunuyor. 1950 yılında bütün Yugoslavya’da sadece iki üniversitede Türkçe okutuluyordu. Bugünlerde Türkçe’nin buralarda gelişmesi için birçok unsur mevcut. Dilimize Türkçeden birçok söz geçmiş. Ayrıca birçok Türk dizisi de var.” ifadelerini kullandı.

Osmanlı döneminde yaklaşık 400 Boşnak edebiyatçının Türkçe, Arapça ve Farsça dilinde eserler vererek dünya edebiyatına katkı sağladığını belirten Nametak, “Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den Liyakat Nişanı aldığımda, Bosnalı ve Türk yazarları araştırdığım ve okuduğum için bu ödülü aldığımı söyledi. Çalışmalarımla iki kültürü birbirine yaklaştırdığımı ifade etti. Bu sözleri onun ağzından duyduğum için çok memnun oldum.” dedi.

“TÜRKLERİN BOSNA’YA YATIRIM YAPMAMASINDA SUÇ BİZİM”

Türk yatırımcıların komşu Sırbistan’da dahi yatırım yaparken Bosna’ya sadece sevgi, dostluk ve kardeşlik mesajı gönderdiği yönündeki eleştirilere katılmadığını ifade eden Nametak, şunları söyledi: “Bize insanî yardımlar, cami inşaatları, tarihî eserlerin restorasyonu ve devlet kurumlarının yapılandırılması için büyük destek verdiler. İktisadi yardımı ise tamamen farklı bir şeydir. Bu konuda bizim suçlu olduğumuzu tahmin ediyorum. İktisatçılarımız önce sağlam planlar sumalı ve devlet kurumları düzenlenmeli. Her şey oradan başlıyor. Devletimiz iyi çalışsaydı Türkiye’den çok daha yararlanmış olurduk. Bu alanda Türkler daha çok yardım etmek istiyorlar ama yatırımlar için bazı şeylerden emin olmaları gerekiyor. Biz de bu güvenceyi bir türlü veremiyoruz. Zannediyorum bu konuda büyük fırsatlar kaçırıyoruz.”

 

Ayrıca Bakınız

Türkiye’de Boşnakça, Gelecek Yıl Seçmeli Ders Olacak

Bosna Hersek Federasyonu ile Türkiye arasında 2015’te imzalanan protokol kapsamında Boşnakça, 2017-2018 eğitim öğretim yılından …