Yunus Emre Enstitüsünün (YEE) düzenlediği ilk “Türkoloji Kış Okulu”na katılan Türkologlar, program boyunca alanında uzman kişilerden ders alacakları için duydukları memnuniyeti dile getirerek, dünyanın çeşitli ülkelerinden Türkçe tutkunlarını bir araya getirdiği için YEE’ye teşekkür etti.
YEE’nin 7 Şubat’a kadar sürecek Türkoloji Kış Okulu’na katılan Türkologlar, Türk diline duydukları ilgiyi ve YEE’nin programını AA muhabirine değerlendirdi.
Programa Kazakistan‘dan katılan Zhenisbek Abeldayev, El- Farabi Kazak Milli Üniversitesi Şarkiyat Fakültesi Türksoy Bölümünde doktora öğrenimine devam ettiğini, Kazak ve Türk tarihi romanlarında milli kimlik oluşumu üzerine çalıştığını söyledi.
$(window).load(function () { var s = document.createElement(“script”), el = document.getElementsByTagName(“script”)[0]; s.async = 1; s.src = “//cdn2.admatic.com.tr/showad/showad.js”; el.parentNode.insertBefore(s, el); });
Abeldayev, “Yunus Emre Enstitüsünü çok eskiden tanıyorum. İlk önce, Kazakistan’da Almatı’daki açıldı. O zamanlar öğretim üyesiydim. Daha sonra Nur Sultan’a taşındıktan sonra biraz uzak kaldım. Arada YEE yetkililerini Almatı’ya, üniversitemize davet edip iki kurum arasında iş birliğimizi geliştirmiştik. Hep sıkı bir ilişkide olduğumuz için doktora öğrencisi olduğumu öğrenmişler ve beni bu programa davet ettiler. Büyük bir sevinçle karşıladım bu daveti.” diye konuştu.
Türk halkları ve özellikle Türk dil ve lehçeleriyle ilgilenen bilim dalına duyduğu ilgiyi anlatan Abeldayev, şunları kaydetti:
“Türkoloji büyük önemi olan bir bilim dalıdır. Çünkü son bir Türk asıllı kalıncaya kadar Türkoloji vardır, yaşayacaktır ve devam edecektir. Türkoloji, Türkiye‘nin destekleriyle büyük bir çap kazanmaktadır. Bugün bu programa çok uzak ülkelerden katılan Türkoloji doktora öğrencilerini görünce, Türkolojinin dünya çapında geliştiğini görerek çok sevindim.”
“Türkoloji benim tutkum”
Kış Okulu’na Sırbistan’ın başkenti Belgrad’tan katılan Radosav Mıkıc, Türkoloji mezunu olduğunu ve doktora yaptığını belirtti.
Mıkıc, neden Türkoloji alanında çalışmak istediği sorusuna, “Bu soru Sırbistan’da, yurt dışında ve Türkiye’de bana sık sık sorulur. Buna çok şaşırıyorum. Bu ülke, bu vatan, bu miras o kadar büyük ki özel bir sebep gerekmiyor bence. Ama daha somut bir cevap vermem gerekirse, bu, benim tutkum.” yanıtını verdi.
Doktora çalışmasında Türkiye’deki sosyal medya ve siyasi kimlikler üzerine odaklandığını anlatan Mıkıc, YEE’nin Türkoloji Kış Okulu’na ilişkin ise, “Bu program mükemmelden fazla. YEE dünyaca ünlüdür, bu bir sır değil. Hem Belgrad’ta, hem de bölgemizdeki diğer başkentlerde, küçük kentlerde bile Yunus Emre ofisleri var. Bütün bu insanlar inanılmaz emek veriyor, işlerini harika bir şekilde yapıyor. Herkes Yunus Emre Enstitüsünü tanıyor.” ifadelerini kullandı.
“Üstad hocalarımızdan ders alacağız”
Gürcistan’da Tiflis Devlet Üniversitesinde doktora yapan Ketevan Gorgadze de, YEE’nin Kış Okulunun çeşitli ülkelerden Türkologları bir araya getirerek kendileri için çok iyi bir fırsat sunduğunu belirtti.
Tez çalışmasında Türk dilinin sorunları üzerine yoğunlaştığını vurgulayan Gorgadze, “Umarım program bizim için çok yararlı, faydalı olacak. Çok değerli hocalarımızdan ders alacağız. Kendi alanlarında üstat hocalarımız. Bunun için çok mutluyuz.” diye konuştu.
YEE ilk kez “Türkoloji Kış Okulu” düzenliyor
Bugüne kadar düzenlediği “Türkoloji Yaz Okulları” ile 5 bin Türkoloğu Türkiye’de ağırlayan YEE, ilk kez “Türkoloji Kış Okulu” düzenliyor.
Romanya, Azerbaycan, Bosna Hersek, Fransa, Güney Kore, Gürcistan, Polonya ve Rusya gibi birçok ülkeden Türkoloji alanında doktora yapan öğrencilerin katıldığı program 27 Ocak’ta başkent Ankara’da başladı.
Türkoloji Kış Okulu’nda, 16 ülkeden 27 Türkolog, 10 gün boyunca Türkiye’de eğitim alacak.
Kaynak: AA
Kaynak: Haberler.com